Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13187
Karar No: 2017/2246

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13187 Esas 2017/2246 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/13187 E.  ,  2017/2246 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Mahallesi, Osmandede mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinde sınırları yazılı krokide (A)=3586.17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı ... adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... Yönetimi vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/10/2009 gün ve 2009/11279 E.- 14165 K. ilamı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle, "Mahkemece, Medeni Yasanın 713 ve 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır.
    3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
    Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır." hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucu 1-) Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, iş bu davanın Mahkememizin 2004/415 esasında kayıtlı olup
    27/11/2007 tarihli kararla 3.586,17 m2 mesahalı yer olarak davacı adına tesciline karar verildiği, kararın davacı tarafça temyiz edilmeyip sadece davalılarca temyiz edildiği görülerek davacılar yönünden 3586,17 m2 mesahalı yer kesinleşmekle fenni bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen yerin 3586.17/4520,97 hisse olarak ... oğlu 1966 doğumlu davacı ... adına, 934,8/4520,97 hissenin ... adına son parsel numarası verilerek tesciline,
    Krokide (B) ve (C) ve (D) harfi ile gösterilen yerlerin kesinleşmiş ... sınırları içerisinde kaldığı ve bu nedenle tescil konusu edilemeyeceğinden reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 16.07.1999 tarihinde kesinleşen ... kadastrosu ile 07/10/2010 gtarihinde kesinleşen 4999 sayılı fenni hataların düzeltilmesi çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 19.03.1971 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak, ilk hüküm davacı tarafından temyiz edilmediğinden davalılar lehine kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmakla birlikte, davanın kabul edilen kısmı yönünden taşınmaz ... ve kişi tarafından birlikte kullanılıyormuş gibi hisseli tapu oluşturulması doğru olmadığı gibi fen bilirkişilerince kişiye verilecek olan yer ile ... verilecek olan yerin ayrı ayrı tespit ettirilmemiş olması da doğru değildir.
    Bu nedenlerle, mahkemece önceki fen bilirkişiler, bulunamazlar ise belirlenecek yeni bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda belirtilen çap dikkate alınıp, davalı ... lehine oluşan kazanılmış hak da gözetilerek, kişiye verilecek olan kısım( 3586,17 m2 lik alan) ve Hazineye verilecek olan kısım ayrı ayrı belirlenerek bilirkişiler tarafından ifraz krokisi düzenlenmeli ve mahkemece infazda tereddüt yaratılmayacak şekilde hüküm kurulmalıdır.
    Ayrıca, dava ... ve ... Belediye Başkanlığına yöneltilerek açılmış ve mahkemece 6360 sayılı Kanun gereğince taşınmazın bulunduğu ... Mahallesinin bağlı bulunduğu ... Belediyesi davaya dahil edilerek yargılamaya devam olunmuşsa da, davalı ... Belediye Başkanlığı karar başlığında gösterilmediği gibi, anılan davalıya gerekçeli karar da tebliğ edilmemiştir.
    6360 sayılı Kanun gereğince taşınmazın bulunduğu ilçe belediyesi olan ... Belediyesi ile aynı Kanunla büyükşehir belediyesi sınırları il mülkî sınırları olarak belirlendiğinden ... Büyükşehir Belediyesi de davada taraf olması gerektiğinden, davacı tarafça zaten kendisine husumet yöneltilmiş olan davalının karar başlığında gösterilmemesi ve kararın davalıya tebliğ edilmemesi de doğru görülmemiştir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 21/03/2017 günü oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi