Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/32558
Karar No: 2016/6453
Karar Tarihi: 12.10.2016

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/32558 Esas 2016/6453 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, Yağma suçundan verilen beraat hükmünün temyiz edilmesi üzerine incelenmiştir. Hükme itiraz eden tarafın niteliği, ceza türü, süresi ve suç tarihi dikkate alınarak dosya incelenmiştir. Yağma olaylarında genellikle tanık bulunmamaktadır. Mağdurun beyanı önemlidir ancak duraksama varsa kuşkulu bir durum olduğu düşünülmelidir. Deliller soyut olarak eş değerdedir ve yeterince araştırılmamış veya eksik soruşturma varsa bu hususlar düzeltilmelidir. Hakim sanığın lehine ve aleyhine olan delilleri araştırmalı ve kuşku kalmadan tam bir inanışla özgürce değerlendirmelidir. Maddi gerçeğin kanıtlardan çıkarılması gereklidir. Ceza mahkumiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Hükmün gerekçesi, hakimin hangi kanıtı nasıl yorumladığını göstermelidir. Somut olaya gelince, mağdur ayrıntılı beyanda bulunmuş ve sanığı teşhis etmiştir ancak aradan zaman geçtiği için teşhiste zorlanmıştır. Sanığın amcasının oğlu tarafından aranması nedeniyle olayın gerçekleştiricisinin kim olduğu belirsizdir. Bu nedenle soruşturma yetersiz kalmış ve eksik gerekçe ile hüküm verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kan
6. Ceza Dairesi         2013/32558 E.  ,  2016/6453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Yağma
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Yağma olaylarında genellikle tanık yoktur. Bu nedenle mağdurun beyanı önemlidir. Şayet bu konuda bir duraksama varsa ortada yenilmesi gereken bir şüphenin olduğunun düşünülmesi gerekir. Bütün isnad araçları delildir ve soyut olarak da deliller eş değerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma aşamasında toplanmamış delillerin mahkeme tarafından toplanması gerekir. Hakimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp; tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Hükümde varsayıma dayalı kuşkulu kalan hususlar olmamalıdır. Maddi gerçeğin olayın bir kısmını ya da bütününü temsil eden kanıtlardan çıkarılması gerekir. Ceza mahkumiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını, yorum ile nasıl bir kanıya ulaştığını kararının gerekçesinde göstermek zorundadır.

    Somut olaya gelince;

    Katılanın 13.07.2003 tarihli (saat 04.50) kolluk beyanında, gece saat 03.00 sıralarında taksisine görse tanıyabileceği iki şahsın bindiğini belirtip ikisinin de ayrıntılı eşgal bilgilerini verdiği, yanındaki koltukta oturan şahsın boynuna tabanca dayayarak para istediğini, aracı durdurup aşağı indirerek cebindeki 120.-TL para, cep
    telefonu ve aracın anahtarını aldığını belirttiği, aynı tarihli (saat 09.30) “Fotoğraf Teşhis Tutanağı"nda da sabıkalılar albümünden her iki sanığı da kesin olarak teşhis ettiği, olaydan 9 gün sonra yakalanan sanık..."in tüm aşamalarda katılanı ve sanık ..."u da tanımadığını ifade ettiği,

    Katılanın 09.09.2003 tarihli duruşmada kolluktaki anlatımı ile aynı beyanda bulunup sanık ...i yanında oturan kişi olarak kesin teşhiste bulunduğu, sanık ..."u da fotoğraftan kesin teşhis ettiğini söylediği, aramalara rağmen bulunamayan sanık ..."un tefrik edilen dosyasında 10.08.2012 tarihli duruşmada suçunu inkar etmekle birlikte olaydan sonra sanık... ile kahvehanede otururken polisler tarafından götürüldüğünü, kendisinin daha sonra serbest bırakıldığını beyan ettiği, katılanın ise 28.12.2012 tarihli duruşmada, aradan uzun zaman geçtiği için huzurda bulunan sanık ..."u teşhis edemediği, yaklaşık 2 ay önce sanık ..."un amcasının oğlu olduğunu söyleyen bir kişinin kendisini arayarak “amcasının oğlu ..."tan şikayetçi olduğunu, mahkemede bu durumu söylememesini, Maksut"u..."in kandırdığını, sanığı tanımadığını söylemesini” istediğini beyan ettiği, sanığın amcasının oğlu tanık ..., katılanın sanık ...’un böyle bir iş yapıp yapmadığını merak ettiği için aradığını, katılanın belirttiği sözleri söylemediğini ifade ettiği, katılanın bunun üzerine “tanığın kendisini arayarak belirttiği sözleri söylemesinden dolayı sanık..."in yanında bulunan kişinin sanık ... olduğunu düşündüğünü” belirttiği,
    Öncelikle mağdurun olay sonrası ayrıntılı beyanda bulunduğu ve fotoğraftan da teşhis yaptığı, aradan uzun zaman geçtiği için duruşmada teşhiste zorlandığı, sanığın amcasının oğlunun kendisini araması nedeniyle olayı gerçekleştirenin sanık olduğunu ileri sürmesi karşısında, olay tarihinde mağdurun malının zorla alındığı sabit ise de bunun failinin sanık olup olmadığı sorunu ortaya çıkmaktadır.

    Hal böyle olunca;

    Sanık ..."un 10.08.2012 tarihli duruşmada olaydan sonra sanık...ile kahvehanede otururken polislerin götürdüklerini fakat kendisini serbest bıraktıklarını belirten anlatımı doğrultusunda olay nedeniyle sanık ...’un emniyet tarafından gözaltına alınıp alınmadığı araştırılıp saptandıktan ve 13.07.2003 tarihli “Fotoğraf Teşhis Tutanağı”na esas olan sanığa ait fotoğraf ile sanığın olay tarihini içeren döneme ait olayla alakalı olmayan başka bir nedenle çekilmiş fotoğrafı getirtilip, bunlar karşılaştırıldıktan sonra bir kez de mahkeme tarafından sanığın fiziki görüntüsüne ilişkin bilgiler tutanaklara yansıtılıp mağdurun ilk beyanında verdiği
    eşgalle ne kadar örtüştüğü saptanıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik soruşturma ile yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi