6. Ceza Dairesi 2013/30882 E. , 2016/6452 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Silahla tehdit, Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükmolunan cezanın miktarına göre, sanıklar ..., sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar ..."ın adli sicil kaydında yer alan mahkumiyet kararlarının kesinleşme ve infaz tarihlerini gösterir örnekleri denetime olanak verecek şekilde getirtilip sonucuna göre sanıklar hakkında TCK"nın 58.maddesi uyarınca değerlendirme yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 21.12.2010 tarihli duruşmada Cumhuriyet savcısının mütalaa ve talebi üzerine mahkemenin ara kararı ile sanık ...’u TCK’nın 149/1-a, c, d, h maddelerinin 2 kez uygulanmasına binaen savunmasını almak için çağırdığı, 21.04.2011 tarihli sanık ...’in geldiği oturumda iddianamenin okunduğu, mütalaada TCK 149/1-a, c, d, h maddelerinin 2 kez uygulanmasına ilişkin talep belirtilmediği gibi sanığın da usulüne uygun ek savunma hakkı tanınmadan hakkında 2 kez TCK’nın 149/a, d, h maddeleri ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Mağdur ... 05.05.2009 tarihli kolluk beyanında; ... ilindeyken aynı mahalleden tanıdığı sanık ..."ın, bir arkadaşını dolandırdığı ve kendisinin de bu olayla ilgili tanıklık yapmasından dolayı sanığın daha önce de kendisini tehdit ettiğini, diğer mağdurlar ile öğrenci evinde bulunduğu sırada 3 erkek şahıs ve bir bayanın eve geldiğini, sanık ..."ın elindeki bıçakla ‘mahkemede istediği şekilde ifade vermediği’ için bağırıp suratına yumrukla vurduğunu, yanındaki şahsın da yüzüne yumruk attığı sırada telefonunun çaldığını, telefona bakmak isterken “ver ulan telefonu” deyip elindeki bu telefon ile masa üzerinde bulunan ikinci bir telefonu da aldığını, sanık ... tarafından elinden alınan Nokia 8800 marka telefon ile masa üzerinden alınan Philips marka telefonun arkadaşı ...a ait olduğunu, aynı tarihli ek beyanında ise, üç adet telefonun zorla alındığını belirttiği, ... 1.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16.03.2010 tarihli talimat duruşmasında da, sanık ... ve yanındaki şahısların üç arkadaşına ait telefonları toplayıp yanlarına aldıklarını, bir hafta sonra telefonları iade ettiklerini ifade ettiği,
Mağdur ... 05.05.2009 tarihli kolluk beyanında, içeriye bıçaklarla giren üç erkek şahıstan gri takım elbiseli olanın bıçağı sallayarak “verin lan telefonları” dediğini,kendisine ve yanında bulunan arkadaşlarına ait telefonları topladığını, kendisinin Nokia 8800 marka telefonunun alındığını,
...7.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 06.04.2010 tarihli talimat duruşmasında ise; “bizim telefonlarımızı topladılar” demekle birlikte mağdur ... ve kendisinin telefonunu aldıklarını belirttiği,
Mağdur ...’nin 05.05.2009 tarihli kolluk beyanına göre, mağdur ...’in telefonunun çalması üzerine eşgalini verdiği 2. şahsın “telefonu aç, belli etmeden konuş” talimatı üzerine mağdur ...’in konuşması bittikten sonra elinden alıp kendi cebine koyduğu,
22.05.2009 tarihli “Fotoğraf Teşhis Tutanağı”nda, mağdurlar ... ve..."ın, sanıkların Polnet ortamından fotoğrafları temin edilerek toplam 6 kişi arasından teşhis ettikleri, sanık ..."i de telefonları alan kişi olarak gösterdiklerinin tespit edildiği,
Hiçbir aşamada suçlamayı kabul etmeyen sanıkların, Nevşehir"e gelmediklerini ve mağdurlarla yüzleştirilmek istediklerini belirttikleri, ..."den talimatla ifadelerine başvurulan mağdurlar ... . ile aynı ilde tutuklu bulunan sanık ..."nin yüzleştirilmesi mahkeme tarafından 23.03.2010 tarihli duruşmanın ara kararında istenmiş ise de sanığın tahliye olması gerekçesiyle bu işlemin gerçekleştirilemediği, bunun dışında da herhangi biri yüzleştirme yapılmadığı,
Sanıkların suç teşkil eden eylemleri olup olmadığı, herbir mağdura karşı yönlendirilen eylemin hukuki nitelendirilmesinin ne şekilde yapılacağı konusunda sorun toplanmaktadır.
Hal böyle olunca,
Mağdurların beyanlarının birbirleri ve kendi içerisindeki açık aykırılıkların giderilerek suça konu telefonlardan herbirinin hangi mağdura ait olduğu hat numaraları ile saptanıp bu numaralardan hareketle telefonların IMEI numaraları belirlenip olaydan sonra telefonlar ve/veya hatlar vasıtasıyla kullanım olup olmadığı, var ise mağdur veya sanıklarla irtibatı tespit edilip, mağdurların sanıklarla yüzleştirilmesi olanaklı olmaz ise sanıkların teşhise elverişli fotoğrafları ile 22.05.2009 tarihli “Fotoğraf Teşhis Tutanağı”nda kullanıldığı belirtilen sanıkların Polnet ortamındaki fotoğrafları temin edilip bir kez daha bunun üzerinden teşhis yaptırılarak olay sonrası mağdurların verdikleri eşgal bilgilerinin mahkeme tarafından gözlemlenip denetime olanak verecek şekilde tutanaklara yansıtılıp sonucuna göre bir bütün halinde delillerin takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de,
a- Sanık ..."ın önceye dayalı husumeti bulunduğu mağdur ..."in evine arkadaşları olan diğer sanıkları da alarak ellerinde bıçaklarla gittiği, sanık ..."ın mağdur ..."i darp edip tehdit ettiği sırada sanık ..."in de aynı ortamda suça konu telefonları aldığının anlaşılması karşısında; sanıklar ..."nin diğer sanık ..."in eylemine etkin bir müdahalede bulunacak bir konumda olmaları, yağma eyleminin tamamlanması süresince olay yerinde kaldıkları dikkate alındığında suç teşkil eden eylemlerinin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Mağdur ..."in talimatla alınan beyanında, olaydan bir hafta sonra telefonların iade edildiğini, mağdur..."ın da talimatla alınan beyanında telefonunun iade edildiğini belirtip herhangi bir süre belirtmediğinin anlaşılması karşısında; mahkemenin hangi gerekçe ile zararın kovuşturma aşamasında giderildiğini kabul edip 5237 sayılı TCK"nın 168/3. maddesi delaletiyle 168/2. maddesi ile indirim yapması,
c- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., savunmanının temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının korunmasına, 12.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.