Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/613
Karar No: 2016/9137
Karar Tarihi: 12.04.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/613 Esas 2016/9137 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/613 E.  ,  2016/9137 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile manevi tazminat ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, çalıştığı şubede görevli müdürün yapmış olduğu usulsüz işlemlere sahte imza atmak suçundan dolayı iş akdine son verildiğinin bildirildiğini, ancak işten çıkartma işlemi ve cezanın haksız olduğunu, müvekkilinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile manevi tazminatı alacağını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının çalışmış olduğu şubede görevli müdürün yapmış olduğu usulsüz işlemlere davacının sahte imza attığının tespit edildiğini, görev sorumluluklarını kötüye kullanması nedeni ile davacının iş akdine son verildiğini, manevi tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, fesih tarihinde sahte imza atarak fiktif kasa kullandırımı yaptığı, sahte imza atıldığını bildiği dekontlara istinaden işlem yapıldığı gerekçesi ile feshedildiği, davacının bu işlemleri çalışma arkadaşlarının talimatı ile yaptığı, şube müdürü ve diğer çalışanlar tarafından da benzer uygulamaların yapıldığı, bu işlemlerin müşteri memnuniyeti için yapıldığı, bu olaydan dolayı bankanın zararının bulunmadığı, daha sonra davacıya 19/10/2011 tarihinde uyarı yazısının tebliğ edildiği, bu yazı nedeniyle davacının çalışma ortamında rahat edemediği, sıkıntılar yaşadığının davalı şirketin insan kaynaklarına ve teftiş kuruluna e-mailler gönderdiği, bilirkişi raporunda da değinildiği üzere davacının yapmış olduğu işlemlerin davalı şirketin menfaatlerini olumsuz etkilemediği, bu olay nedeniyle davacıya disiplin cezası verilmediği, yapılan uyarılar nedeniyle davacının psikolojik sorunlar yaşadığı, ayrıca tanık beyanlarına göre şube müdürünün hakaretlerine ve sözlü saldırılarına maruz kaldığı, yaşananlar nedeniyle davacının çalışma arkadaşları nezdinde küçük düşürüldüğü, davacının ağlama krizine girdiği, psikolojik tedavi gördüğü, yaşadığı stres yüzünden evliliğinin sonlandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının iş akdinin haklı neden olmaksızın feshedildiği, davalı bankanın istihdam edileni olarak şube müdürü tarafından aşağılanması, haksız uyarı nedeniyle davacının mobing mahiyetindeki muamelelerine karşı karşıya kaldığı ve kişilik haklarının zedelendiği kanaatine varılarak kıem tazminatı ve manevi tazminatı talebinin kımen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili ve davalı vekilitemyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Belirsiz alacak davası 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile öngörülen ve alacaklıya bazı avantajlar sağlayan yeni bir dava türüdür. Sözü edilen hükme göre “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir”. Şu hale göre davanın açıldığı tarihte alacak miktarının belirlenmesi imkansız isebelirsiz alacak davası açılabilir. Öte yandan alacaklı tarafından alacağın miktar veya değerinin tam olarak belirlenmesi beklenemez iseyine belirsiz alacak davası açılabilir.
    Belisiz alacak davasını düzenleyen HMK’nun 107. maddesinin gerekçesinde, birçok kez hak arama özgürlüğüne vurgu yapılmıştır. Yine alacaklının hukuki ilişkiyi, muhatabını ve talep edebileceği asgari tutarı bilmesine rağmen “alacağın tamamını tam olarak”tespit edemeyecek durumda olması da davanın nedenleri arasında sayılmıştır. Bu itibarla belirsiz alacak davasıyla ilgili yoruma gidildiğinde, alacaklının hak arama özgürlüğünün değerlendirilmesi gerekir. Bunun aksine ilgili hükmün, alacaklının hakkına ulaşmasını kısıtlayan şekilde ele alınması doğru olmaz.
    Tahsil talepli belirsiz alacak davasında, dava tarihinde alacağın tamamı için zamanaşımı kesilir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 157. maddesi uyarınca, dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hâkimin her kararından sonra zamanaşımı yeniden işlemeye başlar. Bu nedenle yargılama sırasında alacağın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, davacının talep artırım dilekçesi üzerine ileri sürülen zamanaşımı definin de sonuca bir etkisi olmaz.
    Tahsil talepli belirsiz alacak davasında faiz başlangıcı, davadan önce temerrüt söz konusu değilse dava tarihi olmalıdır. Alacak belirlendikten sonra arttırılan kısım için faiz başlangıcı temerrüt ya da dava tarihidir.
    Somut uyuşmazlıkta açılan dava tahsil talepli belirsiz alacak davasıdır. Bu tür davada alacağın tamamı için dava tarihi itibariyle zamanaşımı kesildiği gibi faizin de tamamına temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir. Davacı kıdem ve ihbar tazminatını bilirkişi raporu verildikten sonra bakiye miktarlara göre artırım dilekçesi niteliğindeki ıslah dilekçesi ile artırmış olup, kıdem tazminatının tamamına fesih tarihinden, ihbar tazminatının tamamına ise dava tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir. Mahkemece yargılama sırasında artırılan miktarlara faiz talep edilmediği gerekçesiyle faiz yürütülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerketirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    F) Sonuç:
    Yukarıda açıklanan gerekçeyle, hüküm fıkrasının 1/a ve 1/b numaralı bentlerinin çıkartılarak yerine;
    "a-) Kıdem tazminatı alacağı olarak, 14.406,50 TL"nin 30/04/2012 akdin fesih tarihinden itibaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
    b-) İhbar tazminatı alacağı olarak, 4.438,99 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine," bentlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 12/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi