18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2379 Karar No: 2015/15896 Karar Tarihi: 05.11.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/2379 Esas 2015/15896 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, nüfus kütüğündeki doğum tarihindeki yanlışı düzeltmek için dava açmıştır. Mahkeme, davayı kabul etmiştir fakat temyiz edilmiştir. Yargıtay kararı ile, mahkemece rapor talebi kesin olarak doğrulamamakta ve tanıkların beyanlarında yanılmalar olabileceği belirtilmektedir. Kanıtlanamayan bir davanın reddi yerine, resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak düzeltilmemesi gerektiği ifade edilerek, hüküm isabetsiz görülmüştür. Kararın özeti budur. İlgili kanun maddeleri ise HUMK'nun 428. maddesidir.
Dava dilekçesinde, davacının 1988 olan doğum yılının 1990 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davacının nüfus kütüğünde yazılı 16.10.1988 olan doğum tarihinin 16.10.1990 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece alınan sağlık kurulu raporunda davacının 22 yaş üzeri olduğu bildirilmiş olup, rapor talebi kesin olarak doğrulamamaktadır. İlgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı bulunmaktadır. O halde, kanıtlanamayan davanın reddi yerine kamu düzeni ile ilgili olan resmi bir kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesi yolunda karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de, doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen Mesut ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 04.07.1990 doğumlu Rıdvan arasında düzeltilen doğum tarihine göre 3 ay 12 günlük bir zaman farkı bulunduğundan, hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesi, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesi gerektiği, mahkemece bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı da gözardı edilerek davanın kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.