Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5179
Karar No: 2020/537
Karar Tarihi: 05.02.2020

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5179 Esas 2020/537 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/5179 E.  ,  2020/537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi

    K A R A R
    A) Davacının Talebi :
    Davacı vekili, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu ... Bölge Müdürlüğünden 01.01.2010-31.12.2010 tarihlerini kapsayan ihale sözleşmesi ile bölge müdürlüğü ve bağlı yurt müdürlüklerinin temizlik, çamaşırhane ve kalorifer hizmetleri işinin alındığını, çalıştırılan personel için SGK prim ödemesinin yapıldığını, 5510 sayılı Yasa"nın 81/1 bendine yapılan ekleme ile sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan özel sektör işverenlerinin %5"lik teşvik priminden yararlandırılması gerektiğini, bu amaçla Sosyal Güvenlik Kurumu"na yapılan başvurunun reddedildiğini beyanla, 2010 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs ayına dair fazladan tahsil edilen %5 lik Teşvik kesintilerinden şimdilik 17.930,00TL"nin davalı ... Kurumundan, avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı ve Dahili Davalının Cevabı :
    Davalı SGK vekili, açılan davanın usule ve yasaya aykırı olduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Dahili davalı Hazine vekili, prim hesaplanmasına ilişkin müvekkilinin yasal bir yükümlülüğü olmadığını, açılan davanın yasal dayanaktan yoksun, haksız ve yersiz olduğunu, usule ve esasa yönelik itirazların dikkate alınmasını ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    C) İlk Derece Mahkemesinin Kararı :
    Mahkemenin 16/10/2018 tarihli kararında, 27/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun"un 70. maddesi ile 5510 Sayılı Kanuna eklenen ek 17/4. fıkrası gereğince mahkemelerce bu madde yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda "davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir" hükmü gereğince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aynı kanunun 17/4. fıkrası gereğince yargılama giderleri idare üzerinde bırakılmasına, vekalet ücretinin dörtte birine karar verildiği açıklanarak, 7103 sayılı Yasa"nın 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen Ek 17. maddesi kapsamında, Konusuz Kalan Dava Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığı kararı verilmiştir.
    D) Bölge Adliye Mahkemesinin Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesi"nin 06/05/2019 tarihli kararında, davacı vekiline ait istinaf itirazının 6100 sayılı HMK"nın 353/ 1-b.1 maddesi uyarınca Esastan Reddine; Davalı SGK vekiline ait istinaf isteminin Reddine; Davalı Hazine vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1.b-2 maddesi uyarınca Kabulüne, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine, Hazine hakkında açılan davanın husumet nedeniyle Reddine, 7103 sayılı Yasa"nın 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen Ek-17 madde hükmü gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu"na yönelik davanın konusuz kalması nedeniyle Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verilmiştir.
    E) Temyiz Talebi :
    Davacı vekili, Mahkeme kararına istinaden Hazine aleyhine dahili dava dilekçesi verildiğini, Hazine lehine davanın reddine ve vekalet ücretine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 7103 sayılı Yasa"nın 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen Ek-17 maddesi kapsamında karar verilmesinin hatalı olduğu, hükmün lehine bozulması gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, İhale makamı yazısına göre 2010/1-5 arası teşvikten faydalandırılmayan davacının, 2010/6-12 dönemlerinde hak edişlerden %5 prim teşvik kesintisinden faydalandırıldığını, bu hususun idareden sorulması gerektiğini, Kurum işleminin doğru olduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Bozulmasını talep etmiştir.
    D) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    1-Davacı vekili, 5510 sayılı Yasa"nın 81. maddeleri kapsamında, müvekkili şirket için %5 oranında prim teşvikinden faylandırılmayı, fazladan ödenen 17.930,00TL prim kesintisinin, davalı ... Kurumundan tahsilini talep etmiştir.
    27.03.2018 günlü 30373 (mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 70. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 17. maddesi ile prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanabileceği halde yararlanmayan işverenlere belirlenen şartlarda prim teşviki, destek ve indiriminden istifade etme imkanı tanınmıştır. Ek 17. maddede aynen; “Bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmadığı ay/dönemlerde gerekli tüm koşulların sağlanmış olması ve yararlanılmayan ayı/dönemi takip eden altı ay içerisinde Kuruma müracaat edilmesi şartlarıyla, başvuru tarihinden geriye yönelik en fazla altı aya ilişkin olmak üzere, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşviki, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
    Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade yapılır.
    Görülmekte olan davalarda ayrıca bir başvuru şartı aranmaksızın, dava öncesi yapılan idari başvuru tarihinden itibaren işleyecek kanuni faiziyle birlikte hesaplanacak tutar üçüncü fıkra hükümlerine göre mahsup veya iade edilir. Mahkemelerce, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalarda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Yargılama giderleri idare üzerinde bırakılır ve vekâlet ücretinin dörtte birine hükmedilir. Ayrıca, ilk derece mahkemelerince verilen kararlar hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca kanun yollarına başvurulmaz ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan kanun yolu başvurularından vazgeçilmiş sayılır." şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Somut olayda, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın ek 17. maddesi kapsamında Kuruma yapılan başvuru ve neticesine ilişkin herhangi bir evrak bulunmamaktadır.
    Bu kapsamda, yargılama aşamasında yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın Ek 17. maddesine göre Kuruma başvurunun bulunup bulunmadığının ve başvuru var ise sonucunun Sosyal Güvenlik Kurumu"ndan sorulması, Kurum tarafından talebin kabul edilmesi halinde karar verilmesine yer olmadığına, aksi halde işin esasına girilerek karar verilmesi gerekir.
    2-Davacı vekili, Mahkeme"nin 17/12/2015 tarihli ara kararı üzerine, 23/12/2015 havale tarihli dilekçesi ile Maliye Bakanlığı"nın (Hazine) davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
    Türk Usul Hukuku Sisteminde, bazı istisnai haller dışında, “dâhili davalı” müessesesi bulunmamaktadır. Mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebilir. İhtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu hallerde, bir dava açıldıktan sonra davalı tarafı değiştirmek ya da mevcut davalı taraf yanına bir başka davalı taraf ilave etmek, ıslah suretiyle dahi mümkün değildir. Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması olanağı yoktur.
    Somut olayda, mahkeme ara kararına istinaden davacı vekili tarafından verilen dahili dava dilekçesi sebebiyle, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, dahili davalı Hazine lehine hüküm tesis edilmiş ve vekalet ücretine karar verilmiştir.
    Yukarıda açıklanan kapsamda, dahili davalı Hazine lehine karar verilmesi ve vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.
    Bölge Adliye Mahkemesi Karar İlamında, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekili ve davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi hükmü bozulmalıdır.
    E) Sonuç :
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi" ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    05/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi