5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/1118 Karar No: 2014/5176 Karar Tarihi: 08.05.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/1118 Esas 2014/5176 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir sanığın görevi yaptırmamak için direnmesi suçu nedeniyle açılan davada, mahkeme, sanığın direnmeyi birden fazla kamu görevlisine karşı işlediği kabul ederek ceza vermiştir. Ancak, kararda TCK'nın bazı maddelerinin yanlış uygulandığı görülmüştür. Örneğin, sanığın polis memurları tarafından darp edilip hakaret aldığı iddiası karar yerinde tartışılmamıştır ve sanığın sadece altsoyu üzerindeki hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanabileceği gerçeği göz ardı edilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda yeterli irdelenme yapılmamıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı CMUK hükümlerine göre bozulmuştur. Kararda geçen hatalı uygulamaların yer aldığı kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 43/2, 29, 53/1-c ve 53/3; ve CMK'nın 231/6 ve 321 ve 326/son maddeleri.
5. Ceza Dairesi 2013/1118 E. , 2014/5176 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2010/324656 MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 14/10/2009 NUMARASI : 2006/724 Esas, 2009/1767 Karar SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Uyap sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, sanığın 30/09/2008-15/11/2008 tarihleri arasında cezaevinde bulunduğu anlaşılmakla, 06/11/2009 tarihinde Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca yapılan karar tebliğinin usulsüz, öğrenme üzerine gerçekleşen temyizin süresinde olduğu kabul edilerek esasın incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: İddianamede direnme suçu anlatılırken hakaret fiiline sadece değinildiği, bu nedenle açılmış bir davadan söz edilemeyeceği, bu fiilden dolayı zamanaşımı süresi içinde mahallinde işlem yapılmasının mümkün olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Direnme fiilini birden fazla kamu görevlisine karşı işlediği kabul edilmesine rağmen TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanmaması, Sanığın polis memurları tarafından darp edildiği ve hakarette bulunulduğu iddiası, bu iddiayı doğrulayan adli rapor içeriği ve tanık beyanları nazara alınarak, TCK"nın 29. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakılmasına hükmedilmesi, Sanığın adli sicil kaydında yer alan, suç tarihi öncesi döneme ilişkin ilamların silinme koşullarının oluştuğu, diğer ilamların ise suç tarihinden sonraya ilişkin olduğu dikkate alındığında, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, CMK"nın 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "kasıtlı suçlardan mahkumiyeti bulunduğu" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.