5. Ceza Dairesi 2013/8897 E. , 2014/5170 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2013/149088
MAHKEMESİ : Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2010
NUMARASI : 1999/132 Esas, 2010/28 Karar
SUÇ : Nitelikli zimmet, resmi belgede sahtecilik
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar S.. D.., M.. H.., H.. A.., A.. D.., A.. Ş.., S.. T.. ve A.. A.. müdafıilerinin tayin olunan sonuç ceza miktarına nazaran duruşmalı temyiz taleplerinin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine, suçtan zarar gören Hazine vekilinin 14/03/2013 havale tarihli temyiz dilekçesi verdiğinin anlaşılması karşısında, 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK"nın 237/2. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sadece zimmet suçuyla ilgili olarak Hazinenin davaya katılmasına, katılan Hazine vekilinin temyiz dilekçesi içeriğine göre incelemenin sanıklar S.. D.., M.. H.., H.. A.., A.. D.., A.. Ş.., S.. T.. ve A.. A.. müdafiilerinin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık S.. D.. hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanığa isnat olunan basit zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarının 765 sayılı TCK"nın 202/1 ve 339. maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırı itibarıyla aynı Yasanın 102/3 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilave zamanaşımına tabi olduğu, son suç tarihi olan 01/09/1997 ile inceleme günü arasında bu sürelerin gerçekleştiği anlaşılmakla hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddeleri gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanıklar M.. H.., H.. A.., A.. D.., A.. Ş.., S.. T.. ve A.. A.. hakkında nitelikli zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Olay tarihlerinde sanıklardan A.. D.."ın Mazıdağı Belediyesi Başkanı, M.. H.."nun başkan vekili, S.. T.. ve H.. A.."in sayman, A.. A.. ve A.. Ş.."nin tahakkuk memuru olarak görev yaptıkları, 01/01/1995 ile 31/12/1998 tarihleri arasında belediyede görevli memur ve işçiler adına 2917 adet fazla aylık tahakkuk ettirilerek 65.464,99 TL, A.. D.."a 1.857,58 TL, M.. H.."na 1.527,42 TL olmak üzere hak ettikleri miktarlardan daha fazla ödeme yapmak, A.. D.."a 580,26 TL mükerrer yolluk ödemesi yapmak, H.. A.. ve A.. Ş.."nin muhtelif tarihlerde 14 adet verile emri ekinde yer alan bordroların toplamı ve fatura toplamlarının eksik olmasına rağmen belediye hesabından toplam 460,00 TL fazla para çekmek suretiyle mal edindiklerinden bahisle haklarında nitelikli zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, sanıkların aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmedikleri, zimmetlerine geçirdikleri iddia edilen toplam miktarın Mazıdağı Belediyesine İller Bankasından gönderilen toplam miktardan fazla olduğunu, olmayan bir paranın zimmete geçirilemeyeceğini, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu savunmaları, hükme esas alınan raporların yeterli olmadığının anlaşılması karşısında; dava dosyasının ekleriyle birlikte konunun uzmanı Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kuruluna tevdii ile tüm iddia, savunma ve kanıtlar birlikte değerlendirilerek görev süreleri içinde her bir sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde, zimmetlerinde belediye parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu, özellikle işçi ve memur aylıkları ile ilgili olayda bu kişilerin hak ettikleri ancak ödenmeyen ücretlere ilişkin aylıklar ve tutarları, hak edilmediği halde bordroya bağlanan aylıklar ve tutarlar üzerinde ayrı ayrı durularak tüm bu hususları kapsayacak ve denetime imkan verecek şekilde rapor alınmasından sonra hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı şekilde eksik inceleme ile hükümler kurulması,
Kabule göre de;
765 sayılı TCK"nın uygulanmasında nitelikli zimmet suçunun unsuru sayılan sahtecilik fiilleri için 5237 sayılı TCK"nın 212. maddesindeki “sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur” şeklindeki düzenleme nedeniyle ayrıca zincirleme şekilde belgede sahtecilik suçundan ceza tayin edilmesi gerektiği anlaşılmakla, mahkemece mahiyeti itibariyle sahte belgeler düzenlenmek suretiyle işlendiği kabul edilen eylemin 765 sayılı TCK"nın 202/2, 80, 33, 219/4. maddelerine göre müteselsil nitelikli zimmet, 5237 sayılı TCK"nın ise 212. maddesi de gözetildiğinde 247/1-2, 43/1, 53/1-5, 204/2, 43/1, 53/1-5. maddelerinde yer alan zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin belgede sahteciliği suçlarını oluşturduğu, lehe yasa karşılaştırmasının buna göre yapılması gerektiği gözetilmeden, denetime imkan verecek şekilde lehe yasa değerlendirilmesine yer verilmeden karma uygulama yapılması suretiyle 765 sayılı TCK"nın 339 ve 5237 sayılı TCK"nın 247/1-2. maddeleri uyarınca yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Sanık S.. T.. müdafîinin Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/105 Esas sayılı dava dosyasındaki iddiaların içeriği ile bu dosyadaki iddiaların aynı olduğunu ve sanığın bu dosyada beraet ettiğini savunması karşısında anılan dosyanın celp edilerek incelenmesinden sonra bu sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sahtecilikten hüküm kurulurken 765 sayılı TCK"nın 80. maddesinin uygulanmasına rağmen zimmete konu eylemleri bir suç işleme kararının icrası kapsamında, farklı tarihlerde gerçekleştirdiği kabul edilen sanıklar hakkında TCK"nın 43/1. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini,
Zimmet suçunun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanma suretiyle işledikleri belirtilen sanıklar hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafıilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 08/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.