3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4105 Karar No: 2018/9211 Karar Tarihi: 27.09.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/4105 Esas 2018/9211 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/4105 E. , 2018/9211 K.
"İçtihat Metni"
....
Taraflar arasındaki istirdat - tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı aleyhine tahliye davası açtığını, davanın reddedildiğini, kararda hükmedilen vekalet ücretini davalı kiracıya elden ödediğini ancak davalının buna rağmen vekalet ücretinin tahsiline yönelik icra takibi başlattığını, haksız yere iki kez vekalet ücreti tahsil ettiğini ileri sürerek icra dosyasına ödediği 3.260 TL nin istirdatına ve 1.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı; HMK 329 uyarınca kendi vekiline ödemiş olduğu vekalet ücretini davacıdan talep ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu"na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK"dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir. Dava, kiraya veren tarafından kiracı aleyhine açılan istirdat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının kira ilişkisinden kaynaklanan talebininin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi görevi 6100 Sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında Sulh Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esasının incelenmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
.....
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.