BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/532 Esas 2022/428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/532
Karar No: 2022/428
Karar Tarihi: 31.05.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/532 Esas 2022/428 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/532 Esas
KARAR NO : 2022/428

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin de hissedarı olduğu ve EPDK'dan enerji üretim lisansına sahip ... A.Ş.(...) Hisselerinin 31/05/2010 tarihinde davalı ... A.Ş.'ye(...) devredildiği, aynı süreçte davacı ile davalılardan ... arasında 07/06/2010 tarihli "İnşaat İşleri ... Sözleşmesi1 imzalandığı, sözleşmeye göre; tarafların, ... Şirketi hisselerinin tamamının ...'ya devri sonrasında, ...'nin(Proje) inşaat işlerinin yapılması ihalesinde veya İhale'ye çıkılmadan İnşaat işlerinin bir yükleniciye sözleşmeyle devri halinde alınacak tekliflerde davacıya, işbu Sözleşme kapsamındaki inşaat işlerinde “... hakkı" tanınması konusunda mutabık kaldıkları, sözleşmenin 2.maddesinde ... hakkının nasıl ve ne şekilde kullanılacağının düzenlendiği, yöne sözleşmenin 4.maddesinde, ...'nın ... şirketindeki hisselerini üçüncü kişilere devir etmesine rağmen, ... sözleşmesinin üçüncü kişilerce tanınmasını sağlamaması ve/veya sözleşmenin 5.maddesinde davacı şirkete sözleşmeden doğan ... hakkının kullandırılmaması halinde ...'nın davacıya 8.000.000,00-USD cayma bedeli ödemesi gerektiğinin kararlaştırıldığı, ne varki davalı ...'nın sözleşmeye aykırı olarak davacıya hem ... hakkını kullandırmadığı, hem de şirket hisseleri üçüncü kişiye devredilmesine rağmen, üçüncü kişiye ... sözleşmesini tanıtmadığı, davalı ...sa'nın iki ayrı nedenden ötürü davalıya cayma bedelini ödemesi gerektiği, ... 'nın Proje ile ilgili olarak davacı şirkete 25/01/2013 tarihli ... bildirim yazısı gönderdiği, yazı üzerinde davacının ... hakkını kullanmak istediği ve davalıya 07/02/2013 tarihinde gerekli teklif bildirim yazısı ve ilgili evrakları teslim ettiği, davacının üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, ...'nın davacı ile inşaat sözleşmesi imzalamasının gerektiği; ancak ... tarafından davalıya 18/03/2013 tarihli bir yazı gönderilerek; " teklif dokümanlarının incelenmesi ve akabinde yapılan toplantılar neticesinde ... olarak sunulan teklifinizin teknik olarak yeterli olmadığı, ihale dokümanlarına ve ... Sözleşmesine uygun olmadığı tespit edilmiştir.” denildiği ve davacı ile inşaat sözleşmesi imzalanmayacağının bildirildiği, bunun üzerine davacının ...'ya 03/04/2013 tarihli ihtarname ile davacı şirketin teklifinin teknik olarak yeterli olmadığı, ihale dökümanlarına ve sözleşmeye uygun olmadığı yönündeki red gerekçesinin sözleşmeye aykırı olduğunun, davalının aslında ... sözleşmesindeki yükümlülüklerinden kurtulmaya çalıştığının ve kendisine hukuki kılıf uydurduğunun, davacı şirkjete bildirim yapıldığı süreçte dahi uyuşmazlık konusu ikinci faz inşaat işlerinin ihalesinin dava dışı başka bir şirkete verildiğinin, buna dair sektörel basın yayın organlarında haberler çıktığının, sözleşmeye aykırı olan bu davranış nedeniyle 8.000.000,00-USD'nin taraflarına ödenmesi gerektiğinin, ...'ya ihtar edildiği, ...'nın bu ihtarnameye, 15/04/2013 tarihli ihtarnamesi ile, ihale teklifinin reddi yazısındaki gerekçelere benzer gerekçelerle cevap verdiği, bu cevaba davacının 02/05/2013 tarihli ihtarname ile davacının sektördeki teknik yeterliliğini içeren ayrıntılı bir cevap verdiği, aynı ihtarnamede ikinci faz işlere ilişkin cayma hakkı saklı tutularak, üçüncü faz inşaat işlerine ile ilgili olarak teklif mektubu ve buna bağlı gelişmelerin bir süre daha bekleneceğinin bildirildiği, davacının üçüncü faz inşaat işleri ile ilgili teklif beklediği sırada, diğer davalı ...A.Ş.'nin(...) ... için, davalı ...'dan kısmi bölünme yolu ile kurulduğu, sonradan Ticaret Sicil kayıtlarından tespit ettikleri üzere; Sözleşme konusu ... Tic. A.Ş.'nin önce 2012 yılında davalı ... ile birleştirildiği, sonra, 2016 yılı başında tekrar bölünme yolu ile Şirket'e ait üretim lisans hakları, üretim tesisi, gayrimenküller orman izinleri, su kullanım hakkı anlaşmaları demirbaş v.s, tüm Şirket malvarlığının yeni kurulan ve davalı ...'nın yüzde yüz hissedarı bulunduğu diğer davalı ...A.Ş.'ye verildiği, davacı tarafından durumun tespiti üzerine ...'ya 03/06/2016 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, sözleşmenin 4.maddesindeki tanıtma yükümlülüğü ve cayma hakkının hatırlatıldığı, ...'nın ihtarnameye 09/06/2016 tarihli ihtarname ile; “Sözleşmeye bağlı olunduğu ve Sözleşmenin 4. Maddesindeki seçimlik haklardan olan Sözleşmenin tüm hükümleri ile devir alan 3. Şahıs şirkete tanınmasının sağlandığı” şeklinde cevap verildiği, ancak sözleşmenin ... Şirketi'ne nasıl ve ne şekilde tanıtıldığına dair belgelerin talep edilmesine rağmen davacı şirkete iletilmediği, benzer şekilde ...'ne de ihtarname gönderildiği, ...'nin 16/08/2016 tarihli cevabi ihtarnamesinde; " ..., ... Santraline ilişkin tüm hak ve yükümlülükleri de kısmi bölünme yolu ile kurulan şirketimize devretmiş ve Sözleşme tüm hükümleriyle tarafımızca tanınmıştır." hususlarını davacıya bildirdiği, böylece ...'nin de ... sözleşmesine taraf olduğu, bu davalının da ödenmesi lazım gelen cayma bedelinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğu, davalı ..Şirketi'nin tüm hisselerini dava dışı ....'ya(...) devrettiği, konu ile ilgili olarak 18/12/2017 tarihli ihtarname ile ...'dan izahat istendiği, ..'ya ... sözleşmesinin tanıtılıp tanıtılmadığının ve buna ilişkin yazılı belgelerin taraflarına gönderilmesinin, tanıtılmamış ise 8.000.000,00-USD cayma bedelinin taraflarına ödenmesinin talep edildiği, ... tarafından bu ihtarnameye verilen cevapta devir olgusunun teyit edildiği; ancak tanıtma konusunda hiçbir cevap verilmediği, bu konudaki 18/12/2017 tarihli ihtarnamenin dava dışı ...'ya da gönderildiği, dava dışı şirketin verdiği cevabi yazıda, ihtarnamede şözü edilen sözleşme'nin kendilerince tanınmadığını ve böyle bir bilginin de davalı ... tarafından hiçbir aşamada kendilerine verilmediği hususunun yazılı bir şekilde teyit edildiği, davalıların ... sözleşmesini dava dışı şirketten kötü niyetle gizleyerek haksız menfaat elde ettiklerini, sonuç olarak, davalıların .. hisselerini dava dışı ...şirketine devir etmelerine rağmen, ... sözleşmesini dava dışı ...'dan gizlemek sureti ile sözleşmeyi tanıtmamış olmaları karşısında, ... Sözleşmesi'nin hiçbir yorum gerektirmeyecek derecede açık olan 4.maddesine göre, 8 milyon ABD doları tutarında cayma bedelini davacı şirkete ödemelerinin gerektiği, bunun yanında, ... hisselerinin devrinden sonraki süreçte sözleşme konusu ...Projesi ile ilgili olarak ihale ve inşaat işlerinin halen devam ettiğinin istihbar olunduğu, ne var ki, sözleşmeyi tanıdığını beyan etmiş olmasına rağmen diğer davalı ....A.Ş.'nin sözleşmeden kaynaklı “... Hakkının” kullanılması için bu süreçte davacı şirkete herhangi bir “... bildirimi” de yapmadığı, bu anlamda ... gibi diğer davalı ...'nin de bu sebepten ötürü de cayma bedelini ödemekle yükümlü olduğu iddia olunmuş, netice-i talep olarak; davalının ikinci faz inşaat işleri ile ilgili olarak, 18/03/2013 tarihli yazısında belirttiği “müvekkil şirketin ihale dokümanlarında belirtilen kriterlere uygun teklif vermediği ve ihaleyi almak için teknik açıdan yeterli olmadığı” yönündeki iddialar özelde taraflar arasındaki 07/06/2010 tarihli “... Sözleşmesine”, genelde TMK 2,3 maddelerine ve hukuka aykırı olup, sözleşmenin ilgili hükümlerine aykırı bu davranış nedeni ile davalı ...’nın sözleşmenin(5.1) maddesinde “Cayma Bedeli” olarak öngörülmüş olan 8.000.000-USD'nin (sekizmilyon ABD Doları)'nın bu sebeple davacı şirkete ödenmesine; bunun yanında sözleşme'yi tanıdığını beyan etmesine rağmen Şirket hisselerinin dava dışı ...'ya devrinden sonra ... ile ilgili devam eden inşaat işlerindeki ihale ve tekliflerde davalı şirkete ... hakkının kullanımı ile ilgili bildirimde bulunulmamış olması ve daha önemlisi Sözleşmenin 4. maddesine göre Şirket hisselerini dava dışı ... şirketine devir etmesine rağmen Sözleşmeyi dava dışı ... şirketine tanıtmadığı, ...'nun Ek-9 olarak dilekçe ekinde sunulu yazısı ile ispat edilmiş olan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilerek Sözleşme'nin 4.maddesine göre 8.000.000-(Sekizmilyon ABD Doları) “Cayma Bedeli”ni müvekkil şirkete müştereken ve müteselsilen ödemelerine; sonuç olarak, hangi nedenle olursa olsun müvekkil şirkete ödenmesine karar verilecek 8.000.000-USD (Sekizmilyon) Amerikan Doları'nın AYNEN yahut fiiili ödeme günündeki TCMB Amerikan Doları Efektif Satış Kuru karşılığı TL olarak ilk talep tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Amerikan Doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin ise karşı taraf üstünde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davacı vekili tarafından 12/02/2019 tarihli ön inceleme celsesinde; iki farklı nedene dayalı olarak iki farklı ceza koşulu taleplerinin olmadığı, sözleşmenin iki ayrı hükmünün ihlali sebebiyle tek bir ceza koşulu taleplerinin olduğu, terditli talepte bulundukları, mahkemece hangi neden haklı görülürse bu nedenden ötürü ceza koşulu talep ettikleri belirtilmiştir.
SAVUNMA: Davalı... A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın tam olarak ne talep ettiğinin dava dilekçesinden anlaşılamadığı, davacının dava dilekçesinin sonuç bölümünün 1. maddesinde ... Sözleşme kapsamında ... hakkına ilişkin Sözleşme’nin ihlal edildiğini iddia ederek 8.000.000 Amerikan Doları Cayma Bedeli’nin taraflarına ödenmesini, sonuç bölümünün 2. maddesinde ise Sözleşme’nin üçüncü kişilere tanıtılmadığını iddia ederek 8.000.000 Amerikan Doları Cayma Bedeli’nin taraflarına ödenmesini talep ettiği, bu çerçevede talepler incelendiğinde davacının müvekkilinden 8.000.000 ABD Doları talep etmekte ve diğer davalı ile birlikte müştereken müvekkilinden tekrar 8.000.000 ABD Doları talep etmekte olduğu, diğer bir anlatımla, davacının müvekkil şirketten iki kez cayma bedeli talep ettiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. maddesi uyarınca talep sonucunun açık olmasının gerektiği, dolayısıyla dava dilekçesinden anlaşılamayan talep sonucunun davacı yana açıklatılmasını, eğer iki ayrı talep söz konusu ise eksik harcın tamamlatılmasını talep ettiklerini, davacının dilekçesinin son kısmında, cayma bedelini ABD Doları veya TL olarak ödenmesini talep ettiği, eBK madde 83 ve TBK 99 hükmü uyarınca, davacının açık ve net olarak hangi para biriminden talepte bulunulduğunun belirtilmesinin gerektiği, bu nedenle, mahkemeden bu hususun davacı yanca açıklatılmasına karar vermesini talep ettiklerini, Davacı yanın, dava dilekçesinin son kısmında “ilk talep tarihinden” itibaren faiz talep ettiği, ancak, aşağıda ayrıntısı ile arz edileceği üzere, davacının iddiasının aksine müvekkilinin herhangi bir temerrüdünün olmadığı gibi, davacı tarafından mesnetsiz olarak düzenlenen ihtarnameler ile de müvekkilinin temerrüde düşmediği, Bu sebeple, davacının faiz talebi ve dava tarihinden önceki döneme ilişkin faiz taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Uyuşmazlık konusu 07/06/2010 tarihinde taraflarca imzalanan İnşaat İşleri ... Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihte 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun uyarınca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri,nin eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam edeceği, uyuşmazlık konusu sözleşmenin, davacı ... ile müvekkili...’nın eser sözleşmesine ilişkin bir işveren-yüklenici ilişkisi içerisine girmesine yönelik taahhüt verilmesine ilişkin olduğu, gerek 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu gerekse de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi oldukları, dolayısıyla, şartların gerçekleşmiş olması halinde, taraflar arasında eser sözleşmesi kurulacağı için, eser sözleşmesine bağlı alacaklardan olan cayma bedelinin de 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, söz konusu sözleşmeye ilişkin iddia edilen cayma bedelinin I. Kademe ve II. Kademe işlere ilişkin ihalelerin yapılmasıyla doğduğu, nitekim, gerek I. Kademe işlere ilişkin 14.06.2012 tarihinde imzalanan sözleşme üzerinden; gerekse de II. Kademe işlere ilişkin ihale sonucunda 22.04.2013 tarihinde imzalanan sözleşme üzerinden 5 yıl süre geçtiği, bu taleplerin de zamanaşımına uğradığı, ...ve Hidroelektrik Santralinin 1990’larda Devlet Su İşleri (“DSİ”) tarafından geliştirilen bir proje olup, Türkiye Cumhuriyeti ile yabancı devletler arasında yapılan ikili anlaşmalar çerçevesinde 90’lı yıllarda yapımına çalışıldığı, bu kapsamda 2002 yılında davacı ... Merkezi, ..., ..., ... ile ... tarafından oluşturulan konsorsiyumun; dış finansmana dayalı olarak ... Santrali’ni yapmayı taahhüt ettikleri, ancak zaman içinde bu projelerin devlet tarafından yapılmıyor oluşu ve 2002 tarihinde 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte lisans sistemine geçilmesi sebebiyle, bu projenin ... tarafından durdurulduğu, 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli İle Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un geçici 4. maddesine eklenen fıkra ile bu projeyi yapmayı taahhüt eden konsorsiyuma ortak firmalara EPDK tarafından enerji üretim lisansı verildiği, konsorsiyum ortaklarının 2011 yılında ... Anonim Şirketi’ni kurdukları, Kurulan bu Şirket’in paylarının 2012 yılında Müvekkil ...’ya devredildiği, hisselerini devreden davacı ...'nin projeyi yapabileceğini belirterek müvekkil ...’dan ... hakkı talep ettiği, ...'nın talep edilen ... hakkına yönelik hazırlanan İnşaat İşleri ... Sözleşmesi’nin kuruluş aşamalarında davacı ...’ye işin tekniğine, fennine, mali yapısına uygun ihale yapılacağı ve şartname hazırlanacağını; teklif verirken bunlara uygun teklif vermesi gerektiğini hatırlattığı, davacı tarafından bu şartlar kabul edilip, 07/06/2010 tarihinde taraflarca İnşaat İşleri ... Sözleşmesi imzalandığı, Sözleşme uyarınca davalı ...'nın, ... Santrali projesi kapsamında açacağı ihalelerde kendisine sunulan en avantajlı teklifi davacı ...’a bildirerek, ondan kendi teklifini sunmasını ve gerekli revizeleri yapmasını sağlamakla yükümlü olduğu, diğer yandan davacının ise, kendisine bildirim yapıldıktan sonra süresi içerisinde teknik yeterliliği haiz ve ihale dokümanlarına uygun teklifi ...’ya sunma, ve ayrıca sözleşme’de yer alan gizlilik hükümlerine uyma külfeti altında olduğu, Proje ... tarafından devralındıktan sonra, zemin etütlerinin yapıldığı, iki yıl içerisinde daha önce konsorsiyum tarafından hazırlanan tüm projelerin revize edildiği ve projenin esaslı unsurlarının (proje aksı gibi) değiştirildiği, uluslararası standartlara ve Türkiye standartlarına uygun teknik şartname hazırlandığı, inşaat işlerinin üç kademeye ayrıldığı, bunlardan I. Kademe inşaat işlerinin ekipmanlar hariç toplam keşif bedelinin 85.459.613,00 Türk Lirası, II. Kademe inşaat işlerinin ekipmanlar hariç toplam keşif bedelinin 364.000.000,00 Türk Lirası; III. Kademe inşaat işlerinin ekipmanlar hariç toplam keşif bedelinin ise 140.563.480 Türk Lirası olarak belirlenmiş oldığu projenin ekipmanlar hariç toplam keşif bedelinin 590.023.093,00 Türk Lirası olduğu, Proje inşaatının üç kademede gerçekleştirileceği hususunın, davacının bilgisi dahilinde olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için Sözleşme’nin ihlal edildiği düşünülse bile, Dava Dilekçesi ile talep edildiği gibi söz konusu bedelin tamamının talep edilmesinin mümkün olmadığı, oğsiyon sözleşmesinin 5.2 maddesinin“Ancak, ...’nın ve/veya Şirket’in Proje’nin inşaat işlerine ilişkin birden çok İhale veya Teklif Talebi’ne çıkması durumunda, Cayma bedeli, fesih tarihine kadar gerçekleştirilmiş olan İhale veya Teklif Talebi sonucunda imzalanan sözleşme(ler) bedel(ler)ine veya ... tarafından kullanılmayan ... Hakkı’na oranlanarak hesaplanır.” hükmünü haiz olduğu, I. Kademe İnşaat İşleri ihalesinde davacı yanın ... hakkını kullanmaktan feragat etmiş olduğu, bu hususun dava dilekçesinde ikrar edildiği, II. Kademe İnşaat İşleri ile ilgili olarak davacının ... hakkını kullanabilmek için yerine getirmesi gereken külfeti yerine getirmediği, teknik olarak yeterli ve ihale dokümanlarına uygun teklif sunmadığı, III. Kademe İnşaat İşlerinin niteliği gereği kamu kurum ve kuruluşlarının onayına tabi olması nedeniyle bu işlerin ihalesinin ne zaman yapılacağı belirsiz olmakla birlikte, III. Kademe inşaat işlerinin ihalesinin yapılıp yapılmayacağının tamamen ... A.Ş.’nin kontrolünde olduğu, toplamda 8.000.000,00 Amerikan Dolarlık Cayma Bedeli’nin 1.158.729,06 Amerikan Dolarlık kısmı I. Kademe inşaat işlerine, 4.935.400,05 Amerikan Dolarlık kısmı II. Kademe inşaat işlerine, 1.905.870,89 Amerikan Dolarlık kısmı ise III. Kademe inşaat işlerine ilişkin olduğu, I. ve II. Kademe işlere ilişkin ihalelerden doğan bir cayma bedeli alacağı bulunmadığı, III. kademe inşaat işlerinin ihalesinin yapılmamış olması nedenleriyle cayma bedeli talep edilemeyeceği, I. Kademe inşaat işlerine ilişkin davacının herhangi bir teklif vermediği, dava dilekçesinde de davacı tarafından bu hususa ilişkin bir iddia ortaya konulmadığı, taraflar arasında I. Kademe İşlere ilişkin ihalede davacının ... hakkının kullanımına dair bir işbu dava çerçevesinde bir uyuşmazlık olmadığı, Sözleşmede belirlenen 8.000.000,00 Amerikan Doları cayma bedelinin, toplam inşaat bedeli olan 590.023.093,00 Türk Lirasının karşılığı olduğu, bu kapsamda toplam bedeli 85.459.613,00 Türk Lirası olan I. Kademe inşaat işleri ile toplam proje bedeli arasında oranlama yapıldığında; Cayma Bedeli’nin 1.158.729,06 Amerikan Dolarlık kısmının I. Kademe inşaat işleri ile ilgili olduğu, I. Kademe inşaat işlerine ilişkin davacı yan ... hakkını kullanmadığından, bu konuda taraflar bir uyuşmazlık da bulunmadığından, cayma bedelinin 1.158.729,06 Amerikan Dolarlık kısmının ...’dan talep edilemeyeceği, II. Kademe İşlere İlişkin İhale yönünden;davacının Sözleşme’den Kaynaklanan ... Hakkını Kullanmaya Yönelik Olarak Yetersiz Bir Teklif Sunduğu, davacı yana 25/01/2013 tarihinde II. Kademe İşlere (gövde, enerji binası, vb.) ilişkin yapılan ihalede İnşaat İşleri ... Sözleşmesi’nden kaynaklanan ... Hakkını kullanması için bildirimde bulunulduğu, davacının 07/02/2013 tarihinde ... hakkını ... olarak kullanmak istediğini bildirdiği, ..., davacı ...A.Ş, dava dışı ... Turizm Elk. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti ile dava dışı ... Limited Şirketi’nden oluştuğu, davacı ve dahil olduğu ... tarafından sunulan teklifin, hem teknik açıdan yetersiz olduğu, hem de ihale dokümanlarında yer alan şartlara uymadığı, Davacının, dava dışı...Tic. Ltd. Şti ile dava dışı ... Limited Şirketi ile birlikte ... olarak teklif sunduğu, davacının parçası olduğu ...’de yer alan diğer firmaların, benzer büyüklükte projelerde yer almadıkları, tamamlama ve bitirme konusunda teknik açıdan yetersiz oldukları, bu konuda davacı tarafından ...’in teknik yeterliliğine ilişkin herhangi bir doküman, belge sunulmadığı, davacı, II. Kademe işlere ilişkin ihaleyi gerçekten almak isteseydi, benzer projelerde çalışmış ve teknik yeterliliğe sahip firmalarla ... oluşturarak, teknik olarak yeterliliğini gösteren dokümanlar ile birlikte ihaleye teklif sunabileceğini, Türkiye’nin en büyük on hidroelektrik santrali projesinden biri olan ... projesinin yürütülmesini zor duruma düşürecek, bölgede yaşayanların can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde “yeterlilik ve yapabilirliği” olmayan bir Ortak Girişime sırf ... Sözleşmesi var diye ihalenin verilmesinin mümkün olmadığı, Sözleşme’nin 2.4 maddesinde “...’nın İhale veya Teklif Talebine gelen teklifleri değerlendirmesi sonucunda ve/veya yapılacak pazarlıklarda, ...’ın (ya da ilgili ortak girişimin/ iş ortaklığının) Teklifinden daha avantajlı bir teklif olması halinde söz konusu teklifin ticari ve idari şartları ... (ya da ilgili ortak girişimin/ iş ortaklığının) bildirilecek ve düzeltme istenecektir.” hükmüne yer verildiği, İlgili hükümde teknik bir revizeden bahsedilmediği, yalnızca, ticari ve idari şartlara ilişkin bir revize mevcut olduğu, dolayısıyla sözleşme uyarınca ...’nın teknik hususlara ilişkin davacı yana herhangi bir bilgilendirmede bulunmak gibi bir yükümlülüğü bulunmadığı, taraflar arasında ... hakkı tanınacağına ilişkin bir sözleşmenin imzalanmış olmasının, 280 MW’lık bir hidroelektrik santralinin inşaat işlerinin sürekli düzeltmeler talep edilerek yürütülmesi anlamına gelmediği, ...'nın ilgili proje bazında teknik bir değerlendirme yaptığı, Davacının Proje’nin tüm detaylarını barındıran ihale dokümanlarını inceleyip imzaladığı, dolayısıyla teklif veren diğer firmalar kadar projedeki tüm teknik detayları bildiği, davacıdan beklenenin proje bazında yeterli teknik detayı ve kapasiteyi ...’ya sunabilmesi olduğu, 18/03/2013 tarihinde müvekkili tarafından davacıya gönderilen yazıda, Teklif’in teknik anlamda yetersiz olduğu ve ihale dokümanlarına uygun olmadığının ifade edildiği, bu sebeple davacının, ... hakkının kullandırılmaması ve teklifin Sözleşme’ye uygunluğu hususları hakkında ortaya attığı iddiaların gerçek durumla bağdaşmadığı, davacının, 23 Mayıs 2013 tarihinde, 2012 yılı bilançosuna göre oluşan karının 2011 yılı bilançosu zararını mahsup etmek için kullanılacağına dair Yönetim Kurulu kararı aldığı, bu kararın 12 Haziran 2013 tarih ve 8340 sayılı Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde de ilan edildiği, ...'nın, davacının ilgili işleri yapabilme kapasitesi olduğu yönünde objektif şüphe taşıdığı, davacı tarafından teknik kapasite olarak bu iş için yeterli donanıma sahip olduğu hususunda davalıya herhangi bir doküman sunulmadığı, sözleşme’nin 1.2 maddesi hükmü uyarınca ...'nın, ihale için ön yeterlilik yapıp yapmamaya ve ihale kriterlerini tamamen kendi takdirinde olmak üzere belirlemeye yetkili olduğu, ayrıca sözleşmenin 2.3 maddesinin, “...’nın değerlendirmesine göre en avantajlı Teklif belirlenecektir” hükmünü içerdiği, ...'nın gerek ihale kriterlerini belirleme konusunda gerekse de en avantajlı teklifi belirleme konusunda takdir yetkisi bulunduğu, davacının bir parçası olduğu ...’in ... Hakkı’nı kullanarak sunduğu teklifin, ihale dokümanlarında yer alan koşullara uymadığı, Sözleşme’nin 2.3. maddesinde; ... Hakkı’nın kullanımı ile ...’ın kendisi veya ...ile beraber sunacağı Teklif’in ihale dokümanlarına göre teknik ve mali değerlendirmeye tabi tutulacağının açıkça düzenlendiği, idari şartnamenin 21 maddesi uyarınca ihale dokümanlarının gereklerini yeterince karşılayan bir teklif uygun bir teklif olduğu, bu uygunluğu sağlamıyorsa, ... tarafından teklifin reddedileceği, İdari Şartname madde 2.4.1 uyarınca teklife; teklifin yeterliliğini ve teklifin kabul edilmesi durumunda işi yürütecek özelliklere sahip olduğunu gösterir dokümanların eklenmesinin gerektiği, ayrıca madde 9’a göre teklifte, İdari Şartname uyarınca doldurulacak veya sunulacak her tür belgenin bulunmasının gerektiği, ikinci olarak, davacı tarafından ... hakkı kullanılarak verilen teklifte finansal ve mali tablolar, davacı yana ait bilançolar, ...’de yer alan şirketlere ilişkin portföy dokümanlarının sunulmadığı, bu çerçevede müvekkil ...'nın, ihale dokümanları uyarınca yapmış olduğu yeterlilik değerlendirmesinde davacının dahil olduğu ...’i yeterli bulmadığı, davacının ihale şartnamesinin en önemli dokümanları olan iş programını talep edilen sürede, kritik hat şeması içerecek şekilde ve ... veya ... Project programlarına uygun formatlarda düzenleyemediği, benzer şekilde, davacının makine parkını teknik özelliklere uygun şekilde oluşturamadığı, bu hususların davacının iddialarının aksine, 15/04/2013 tarihli ihtarnamenin 1.2 no.lu paragrafında açıkça ifade edildiği, ihtarnamede “ikinci faz ihale dokümanlarında belirtilen kriterlere uygun teklif verilmediği” hususunun açıkça bildirildiği, sözleşmenin 2.2 maddesine göre; .../iş ortaklığı olarak Teklif verilmesi durumunda ortakların müşterek ve müteselsil sorumluluk sahibi olmalarının ön yeterlilik kriteri olacağı, II. Kademe İnşaat İşleri ihalesi için davacı ...ve ... A.Ş, dava dışı... Tic. Ltd. Şti ile dava dışı ...Limited Şirketi ...olarak teklif verdikleri, ...’in yeterliliğine ilişkin davacı tarafından herhangi bir doküman, belge sunulmadığı, ...’dan söz konusu şirketlerin önceki iş ve projelerine ilişkin bir araştırma faaliyeti yürütmesinin beklenemeyeceği, zira davacının Proje’nin tüm detaylarını barındıran ihale dokümanlarını inceleyip imzaladığı, davacının kendi yeterliliğini ispat etmesi gerektiği, davacının ... hakkını kullanmak üzere sunduğu teklifte yer alan ve dava dilekçesinde Ek 2.4 altında yer verilen inşaat makine ve ekipmanlar listesine ilişkin olduğu, İdari Şartname madde g.6 uyarınca teklif sahibinin sunacağı inşaat makine ve ekipmanlar listesinde; makinenin tipi, marka ve modeli, kapasitesi ve miktarına yer verilmesi gerektiğinin açıkça düzenlendiği, davacı tarafından sunulan ilgili listede 4. sırada yer alan enjeksiyon pompasının, 28. sırada yer alan beton santralinin, 33. sırada yer alan hiapın, 34. sırada yer alan vincin, 35. sırada yer alan kule vincin, 36. sırada yer alan kırma eleme yıkama tesisinin marka ve modeline yer verilmediği, 39. sıradaki diesel kompresör ve 40. sıradaki elektrikli kompresör için kapasite bilgilerine yer verilmediği, davacının dava dilekçesinin A.1 ve A.1.1 paragraflarında olayların akışını tam olarak aktarmadığı ve “Davalı ... (…) 25.01.2013 tarihli bir ‘... Hakkı’ bildirim yazısı göndermiştir. Müvekkil şirket kendisine yapılan bu ... bildirimi üzerine Sözleşmeden kaynaklanan bu ... hakkını kullanmak istemiş ve buna dair 07.02.2013 tarihinde davalı şirkete bu konuda gerekli teklif bildirim yazısı ve ilgili evrakları davalı ...’ya teslim etmiştir. (…) Sözleşme’ye göre artık davalı ...’nın ... hakkı çerçevesinde müvekkil şirket ile bir ‘İnşaat Sözleşmesi’ imzalayarak Proje’deki ihaleyi müvekkil şirkete vermesi gerekirken, davalı tarafından gönderilen 18.03.2013 tarihli, 22.03.2013 günü müvekkil şirkete tebliğ edilen yazıda … denilmek suretiyle müvekkil şirket ile bir inşaat sözleşmesi imzalanmayacağı hususu müvekkil şirkete yazılı olarak bildirmiştir.” dediği, dava dilekçesinde ... ile 08.03.2013 tarihinde yaptıkları toplantıdan hiç bahsetmediği, bu toplantıda davacı tarafından sunulan teklifin idari ve ticari şartnameler uyarınca yetersiz olduğu hakkında ...'nın davacıya bilgilendirmede bulunduğu ve davacıdan revize etmesini talep ettiği, dolayısıyla müvekkilinin Sözleşme’nin 2.2 maddesinde yer alan “..., ...’ın (ya da ilgili ortak girişimin/ iş ortaklığının) yeterlilik kriterlerinde sağlayamadığı hususlar olduğu görüşünde ise bunu bildirip düzeltilmesini talep edecektir.” hükmüne uygun davrandığı, talep edilen revizeler yapılmadığından ötürü, zaten ihale dokümanlarına da uygun olmayan Teklif’i kabul etmediği, söz konusu hükmün devamında “... ve/veya Şirket tarafından bildirilen düzeltmelerin niteliğine göre makul süre içinde yapılmaması durumunda, ...’nın ve/veya Şirket’in Teklif’i kabul etmeme veya reddetme hakkı mevcuttur.” denildiği, davacının ilgili revizeleri yapmaması halinde ...’nın Teklif’i kabul etmeme hakkının olduğunun açıkça düzenlendiği, davacının sunduğu delillerin içerisinde Ek-11 altında dava dışı ... A.Ş.’nin internet sitesinden alınan çıktılara yer verildiği, çıktılarda “Devam Eden Projelerimiz” başlıklı yazıda yalnızca “... İnşaatı”na ilişkin bilgi bulunmadığı, halbuki uyuşmazlık konusunun II. Kademe İnşaata ilişkin olduğu, davacının sunduğu delilin işbu dava ile bir ilgisinin bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde Sözleşme uyarınca II. Kademe İnşaat İşleri ile ilgili kendileriyle görüşmeler sürerken söz konusu ihalenin dava dışı ... Ticaret A.Ş.’ye verildiğini iddia ettiği, bu hususun davacı tarafından daha önce de dile getirildiği, ...'nın davacıya gönderdiği 15/04/2013 tarihli ihtarnamenin 2. paragrafında ihale sözleşmesinin imzalandığına yönelik iddiaların asılsız olduğunu açıkladığı, davacı iddiasının aksine II. kademe inşaat işleri ile ilgili ihale sürecinin tamamlanmasının ardından sözleşmenin...A.Ş. şirketi ile 22/04/2013 tarihinde imzalandığı, dolayısıyla iddiaların aksine söz konusu tarihte imzalanan bir sözleşme bulunmadığı, kaldı ki, söz konusu dönemde başka firmalarla görüşmeler yapılmasına engel olacak herhangi bir hükmün de Sözleşme’de yer almadığı, sözleşmenin davacı yana ihalenin her koşulda ona verilmesine ilişkin bir hak vermediği, bu sözleşmenin Müvekkil ...’nın ihale dokümanlarını davacı yana sunarak teklif vermesine olanak sağlaması ile ilgili olduğu, sözleşme’nin 2.3. maddesinin açıkça “...’nın değerlendirmesine göre en avantajlı Teklif belirlenecektir.” hükmü ile bu durumu açıkladığı, kabul anlamına gelmemek şartı ile, davacı yanın sunduğu teklif teknik olarak yeterli ve ihale dokümanlarına uygun olsaydı dahi; müvekkilinin bir başka firma tarafından sunulan teklifi gerek firmaların niteliklerini, bitirmiş oldukları projeleri, finansal durumlarını karşılaştırarak gerekse basiretli tacir olarak kâr/maliyet analizleri yaparak en avantajlı teklif olarak değerlendirebilme hakkını haiz olduğu, bu hususun davacı tarafça doğrulandığı, mahkemeye sunmuş oldukları, davacı tarafından Müvekkil ...'ya gönderilen teklif mektubunun 5. Maddesinde "En düşük bedelli teklifi ya da herhangi bir teklifi kabul etmek zorunda olmadığınızı biliyor ve kabul ediyoruz" ifadesinin yer aldığı, sözleşmede belirlenen 8.000.000,00 Amerikan Doları cayma bedelinin, toplam inşaat bedeli olan 590.023.093,00 Türk Lirasının karşılığı olduğu, bu kapsamda bedeli 364.000.000,00 Türk Lirası olan II. Kademe inşaat işleri ile toplam proje bedeli arasında oranlama yapıldığında; cayma bedeli’nin 4.935.400,05 amerikan dolarlık kısmının ıı. kademe inşaat işleri ile ilgili olduğu, davacının II. Kademe inşaat işleri ihalesi ile alakalı olarak Sözleşme’nin ihlal edildiğine ilişkin iddialarının gerçeklerle bağdaşmadığı, Cayma Bedeli’nin 4.935.400,05 Amerikan Dolarlık kısmının da müvekkili ...’dan talep edilemeyeği; III. Kademe İşlere İlişkin İhaleye yönelik olarak, ...’nın Yönetim Kurulu Kararı çerçevesinde kısmi bölünme gerçekleştirilerek 31 Aralık 2015 tarihinde ...Şirketinin kurulduğu, devir sonrasında henüz herhangi bir ihale gerçekleştirilmediği, müvekkili tarafından gönderilen 15/04/2013 tarihli ihtarnamenin 3 no.lu paragrafında, üçüncü faz ihalesine henüz çıkılmadığını ve çıkıldığı takdirde İnşaat İşleri ... Sözleşmesi uyarınca yine bildirimde bulunulacağının belirtildiği, bu bakımdan, ...'nın; davacının uyuşmazlık konusu sözleşmeden doğan haklarını kullanmasını engellemek bir yana, gelecekte bir ihale daha yapılması durumunda kendisine bildirimde bulunulacağını yinelediği, Projenin İnşaat işlerinin artık ... tarafından gerçekleştirildiği, III. Kademe (yol, relokasyon, taşıma vb.) işlere ilişkin ihalenin henüz gerçekleştirilmediği, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün III. Kademe inşaat işleri kapsamında yer alan işleri üstlendiği, bu sebepten ötürü, III. Kademe işlere ilişkin ihalenin yapılıp yapılmayacağının netlik kazanmadığı, ihale yapılmaması halinde Müvekkil ...’nın herhangi bir sorumluluğunun bulunmayacağı, davacının III. Kademe inşaat işlerine ilişkin bir ... hakkının doğmadığı, doğmamış ... hakkına dayalı olarak cayma bedeli talep edilemeyeceği, bir an için ... hakkının doğduğu kabul edilse dahi, III. Kademe inşaat işleri için belirlenen bedelin 140.563.480 Türk Lirası olduğu, sözleşme’nin 5.2 maddesi gereği III. Kademe inşaat işleri bedeli ile toplam proje bedeli arasında oranlama yapıldığında, cayma bedeli’nin 1.905.870,89 Amerikan Dolarlık kısmının III. Kademe inşaat işlerine ilişkin olduğu, açıklamalar ışığında, cayma bedeli’nin 1.905.870,89 Amerikan Dolarlık kısmının da Müvekkili ...’dan talep edilemeyeceği, Davacı yanın dava dilekçesinde dayanmış olduğu Sözleşme’nin 4. Maddesinin; “... (...Tic. A.Ş.) Şirket’teki hisselerini üçüncü kişilere (Şirketin .... ile birleşmesi hariç) devretmesi halinde işbu Sözleşme’nin tüm hükümleriyle devralan üçüncü kişilerce tanınmasının sağlanacağını veya Madde (5) uyarınca Cayma Bedeli’ni ödeyeceğini beyan, garanti ve taahhüt eder.” hükmünü ihtiva ettiği, sözleşme hükmünde açıkça verilen taahhüdün, Müvekkil ...’nın ...Tic. A.Ş.’de bulunan hisselerini üçüncü kişilere devretmesine ilişkin olduğu, 2012 yılında ... Tic. A.Ş. ile ...'nın Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde birleştikleri, bu birleşmeyle birlikte ... Tic. A.Ş. tüzel kişiliğinin sona erdiği, birleşme sonucunda ...Tic. A.Ş. unvanına sahip tüzel kişiliği haiz bir şirket hukuken var olmadığından ötürü, sözleşme’nin 4. maddesinde yer alan tanıtma yükümlülüğünün herhangi bir şekilde doğmasının mümkün olmadığı, Zira, hukuken var olmayan bir şirketin hisselerinin devrinin söz konusu olamayacaği, Kaldı ki hükümde Şirketin ... ile birleşmesi durumunun hariç tutulduğu, dolayısıyla Sözleşme’nin 4. maddesinde yer alan tanıtma yükümlülüğü artık hukuken var olmayan bir şirketin hisselerinin devrine bağlı olduğu için, birleşme ile birlikte son bulduğu, Sözleşme’nin 4. Maddesi diğer davalı ...A.Ş. Açısından da geçerli olmamakla birlikte, müvekkilin iyiniyetli olarak diğer davalı ... A.Ş. ve dava dışı ...’ya Sözleşme’yi tanıttığı, müvekkilinin sözleşmeyi ihlali veya temerrüdünün söz konusu olmadığı, tanıtma yükümlülüğü olsaydı dahi, ...’nın bu yükümlülüğünün yalnızca kısmi bölünme yoluyla kurmuş olduğu ...Şirketi bakımından söz konusu olabileceği, çünkü, ...’nın Sözleşme’den kaynaklanan tanıtma yükümlülüğünün yalnızca bizzat kendisinin devreden olduğu hisse devirlerine ilişkin olduğu, ...Şirketi'nin ... tarafından alınan Yönetim Kurulu Kararı çerçevesinde kısmi bölünme gerçekleştirilerek 31 Aralık 2015 tarihinde kurulduğu, bu hususun yine Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği, kısmi bölünmeden sonra kurulan ...Anonim Şirketi’nin uyuşmazlığa konu Sözleşme’yi tanımasını sağlandığı, hatta bu durumun diğer davalı... Üretim Anonim Şirketi tarafından gönderilen ... yevmiye no.lu ... tarihli ihtarname ile de sabit olduğu, ...’nın Sözleşme hükümleri çerçevesinde ilgili durumu ispata ilişkin bir belge sunma yükümlülüğü olmadığı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği ve 28.04.2017 tarihinde tescil edildiği üzere, ...Şirketi’nin ortaklık yapısında meydana gelen değişiklik sonrası hisselerinin tamamının ... tarafından alınması durumunun, Sözleşme’nin 4. maddesi kapsamına girmediği, bununla birlikte, ...'nın ilgili hisse devri sırasında yükümlülüğü bulunmamakla birlikte Sözleşme’yi ...’ya da tanıttığı, her ne kadar davacı yan tarafından dava dilekçesinde Ek 9 altında sunulan ... tarafından gönderilen yazıda, 18 Aralık 2017 tarihinde taraflarına gönderilen tebligatta yer alan hususlara ilişkin bilgileri olmadığı ifade edilmişse de; ilgili yazının sehven gönderildiği, zira söz konusu devir işlemleriyle Türkiye’de bulunan iştirakin ilgilendiği, merkezin kendisine aniden yönlendirilen bu soru karşısında konunun ne olduğunu anlayamadığı, ...’nun ...Şirketi’nin hisselerini devralması sürecinde, ... sözleşmesinin Hisse Devri Anlaşması’nın bir eki olarak, dijital DVD içerisinde ...’ya sunulduğu ve incelendiğine dair onay alındığı, özetle, “Tanıtılma İşlemi”nin yapıldığı, davacının amacının ... hakkına ilişkin yeterli bir teklif sunmaktan ziyade, Sözleşme’de kararlaştırılan Cayma Bedeli’ni almak olduğu, ... Şirketi’ne ilişkin kurulma ve hisse devri işlemlerinin 2015 yılında, ...’ya Şirket hisselerinin devir işleminin 2017 yılında gerçekleştiği, müvekkil tarafından davacının ihtarnamelerine karşı düzenlenen cevabi ihtarnamelerde, müvekkilinin her zaman ...A.Ş. ve dava dışı ...’yı muhatap tutarak davacı yana cevap verdiği, davacının iddialarının aksine, ... sözleşmesinin tanıtılmaması veya davacının sözleşmesel haklarının engellenmesi gibi bir durumun bulunmadığı, ...’nın Sözleşme’nin 4. maddesinde yer alan bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirdiği, sözleşmede belirtilen Cayma Bedeli’ninin talep edilemeyeceği, davacının, 2013 yılından bu yana ...’ya sürekli haksız ve mesnetsiz ihtarnameler göndererek 8.000.000 Amerikan Doları Cayma Bedeli’nin kendisine ödenmesini talep ettiği, dilekçe girişinde yer verilen olay kronolojisi ve Ek 1 altında sunulan deliller göz önünde bulundurulduğunda, davacının nihai amacının ... hakkına ilişkin yeterli bir teklif sunmaktan ziyade, Sözleşme’de kararlaştırılan Cayma Bedeli’ni almak olduğu, davacının bağlı bulunduğu şirketler grubu Işıklar ... tarafından Aralık 2010 tarihinde henüz hiçbir ihale gerçekleştirilmeden, ...’nde iştirakleri davacı ... ile müteahhit olarak yer alacakları şeklinde açıklama yapıldığı, bu açıklamanın ... tarihli ... gazetesinde yayınlandığı, söz konusu açıklamaların Gizlilik hükümlerini ihlal ettiğinin davacıya 16 Ağustos 2016 tarihinde gönderilen ihtarnameyle bildirildiği, gerçekle bağdaşmayan ve Sözleşme’nin gizlilik hükümlerini ihlal eden bu açıklama sonrası (“...” şirket kodlu) ...’in hisse senetlerinin neredeyse 5 kat değer kazandığı, sözleşme’nin gizlilik hükümlerinin 2010 yılında ihlal edilmesi sebebiyle, ... tarafından yapılan I. Kademe İnşaat işlerine ilişkin ihaleye pek çok firmanın teklif vermekten imtina ettiği, davacının yaptığı açıklamayla ihalede rekabet ortamının oluşmasını engellediği, ... rekabetçi piyasa fiyatları oluşmadan I. Kademe İnşaat işlerini ihale etmek durumunda kaldığı, ...’nın bu ihlalden ötürü uğradığı zarara ilişkin haklarının saklı olduğu savunulmuş; netice-i talep olarak; dava dilekçesinin sonuç bölümünden anlaşılamayan taleplerin davacı yana açıklatılmasına; diğer davalı ... Şirketi’nin Sözleşme’ye taraf olmaması sebebiyle, davanın ... Şirketi bakımından husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine; davanın zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle usulden reddini; I. ve II. Kademe işlere ilişkin Sözleşme’den doğan herhangi bir hakkın ihlal edilmemesi sebebiyle Cayma Bedeli talep edilemeyeceğine, III. Kademe inşaat işlerine ilişkin ihaleye çıkılmadığı için Cayma Bedeli şartlarının oluşmaması nedenyle Cayma Bedeli’nin talep edilemeyeceğine; sözleşmenin ... A.Ş. ve dava dışı ...’ya “tanıtılmış olması” nedeniyle, davacı tarafından Sözleşmenin 4. Maddesine göre Cayma Bedeli’nin talep edilemeyeceğine; ...'nın Sözleşme kapsamında temerrüdü olmadığından dolayı davacı yanın faiz talebi ve dava tarihinden önceki döneme ilişkin faiz taleplerinin reddine, bunlara müteakip haksız davanın esastan reddine, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı ... A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile diğer davalı ... arasında 07/06/2010 tarihli İnşaat İşleri ... Sözleşmesi ("Sözleşme" veya "... Sözleşmesi") imzalandığı, Mahkemenizdeki davada, davacı tarafından, ... ve sözleşmeye taraf olmayan Müvekkili Şirketten cayma bedeli adı altında cezai şart talep edildiği, müvekkili şirketin, sözleşmeye taraf olmayıp, iddia edildiği gibi cayma bedelinin ödenmesinde herhangi bir yükümlülüğü bulunmadığı, davacının hissedarı olduğu ...Ticaret A.Ş.nin ("...") hisselerinin ...devrine ilişkin 31/05/2010 tarihli hisse devir sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında, ...şirketinin hisse devir sözleşmesinin imzalanmasını takiben, 07/06/2010 tarihinde ... Sözleşmesi imzalandığı, müvekkili şirketin o tarihte mevcut olmayan ve bu ilişkinin filen ya da hukuken hiçbir şekilde tarafı olmayan bir şirket olduğu, davacı ve diğer davalının aralarında imzaladığı Sözleşme ile müvekkili şirketin uzaktan yakından hiçbir ilişkisi bulunmadığı, davanın müvekkili şirket yönünden, dava sıfatı (husumet) yokluğu nedeni ile reddedilmesinin gerektiği, ... Sözleşmesinin imzalandığı tarihte müvekkili şirketin ticaret hayatına bile başlamadığı, davacının, müvekkili şirketi hisse devri yapılan alt şirket olarak tanımladığı, oysa ki ... A.Ş'nin ... anlaşmasından yıllar sonra 31 Aralık 2015 tarihinde kurulmuş yeni ve farklı bir tüzel kişilik olduğu, ... Sözleşmesine taraf olmayan, taraf olan Şirketlerin halefi de olmayan müvekkili şirketin davacı ... ile maddi hukuk münasebeti ve ... ile akdi ilişkisinin bulunmadığın dolayı, Yargıtay kararları da göz önünde bulundurularak, dava sıfatı yokluğundan davanın reddinin gerektiği, sözleşmesel olarak gerekli olmamakla birlikte müvekkili şirketin ... sözleşmesinden haberdar edildiği, davacının ... Sözleşmesinin 4. Maddesine dayanarak diğer davalı ... sözleşmeyi ... hisselerini alabilecek üçüncü kişilere tanıtma yükümlülüğünün ihlal ettiğini iddia ettiği, müvekkili şirketin, ... hisselerini devralmadığı, 2015 yılında kurulmuş yeni bir şirket olduğu, ayrıca ... Sözleşmesinin 4. maddesinde "... ile birleşme"nin kapsam dışında tutulduğu ve nitekim ... bilahare ... ile birleştiği, dolayısıyla ... Sözleşmesinin 4. maddesinin ne müvekkil ne de ... bakımından hüküm ifade eden bir madde olmadığı, buna rağmen müvekkili şirketin ortağı ... ile ... arasında imzalanan pay devir sözleşmesi kapsamında ve ekinde yer alan belgeler uyarınca dava konusu sözleşmenin, müvekkil şirketin bilgisine sunulmak suretiyle tanıtıldığı, diğer bir anlatımla, söz konusu sözleşmenin içeriğinden hem müvekkili şirketin hem de dava dışı ...'nun haberdar olduğu, sözleşmenin bu şirketlere tanıtıldığı, ancak, davacı tarafından doğrudan müvekkili şirketin hakim ortağına gönderilen yazıya istinaden dava dışı ... tarafından talep anlaşılamadığından "sözleşme" ile olarak herhangi bir bilgilerinin olmadığının yazılı olarak bildirildiği, davacının yazısının içeriğinin anlaşılmaz olmasından kaynaklanan bu hataya istinaden müvekkili şirkete karşı işbu davanın açılması hukuken mümkün olmadığı, diğer yandan, "sözleşme tanınması" şeklinde bir hukuki müessesenin Türk Hukuk sisteminde de bulunmadığı, bu nedenle öncelikle sözleşmenin tanınmasından ne anlaşılacağının önem arz ettiği, her şeyden önce ilgili sözleşmedeki tanıtma yükümlülüğü tamamen ... ait olup, müvekkili şirketin bu anlamda herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, müvekkili Şirketin payları devralan taraf olmadığı, bu nedenle, davacının ... ile müvekkil şirketin müştereken ve müteselsilen cayma bedelinden sorumluğu olduğu iddiasının afaki olduğu, sözleşmede Şirketin paylarının devir edilmesi halinde üçüncü kişiye sözleşmenin tanıtılmasından bahsetmekte ise de, burada kastedilen Şirketin ... Sanayi ve Ticaret A.Ş. olduğu, ...'nin ise bilahere ... ile birleşerek ortadan kalktığı, Hal böyle olunca ... tarafından payları devir alınan şirketin ise ... Üretim A.Ş. Olduğu, hiçbir şekilde ... Sözleşmesinde bahsedilen üçüncü kişi devralan olmadığı ve ... tarafından payları devir alınan şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir hukuki irtibat da bulunmadığı, müvekkili şirketin ... ile müştereken veya müteselsil sorumluluğu bulunmadığı, sözleşmenin TBK yürürlüğe girmeden önce imzalandığı, (her ne kadar bu madde somut olaya uygulanmayacak olsa da) TBK 206 maddesi kapsamında da taraflar arasında "sözleşmeye katılma" veya "sözleşmenin devri" gibi herhangi bir işlem de yapılmadığı, sonuç olarak, müvekkil şirket ile davacı arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı, davacının husumeti de kanıtlamakla yükümlü olduğu, aksi halde davacı ile akdi ilişkisi olmayan müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği, müvekkili şirketin bir an için sözleşmeye taraf olduğu düşünülse dahi ... sözleşmesinde asıl edim yükümlülüğünün ortadan kalktığı, dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; ... Sözleşmesi çerçevesinde, ... tarafından inşaat işlerinin yürütülmesi sebebiyle 2013 yılında davacı lehine ... hakkının kullandırılmasına ilişkin bir zeminin oluştuğu, ... tarafından davacıya ... bildiriminde bulunulduğu, davacının kendisine sunulan ... bildirimi üzerine teklifini ... sunduğu, ... içerisinde bulunduğu ortak girişimin teklifinin ... tarafından teknik olarak yeterli bulunmaması sebebiyle ... Sözleşmesine uygun olmadığı hususunun 18.03.2013 tarihinde davacıya bildirildiği, dava dilekçesinin ekinde sunulan ... gönderilmiş bulunan 03/04/2013 tarihli ihtarname incelendiğinde; davacı tarafından ... maddi ve hukuki bir dayanak olmadan ... hakkının kullanımını engellemek suretiyle ... Sözleşmesine aykırı davranıldığı ve bu nedenle ... ... Sözleşmesinin 5.1inci maddesi uyarınca "Cayma Bedeli" olarak 8.000.000 ABD Doların 03.04.2013 tarihli ihtarnamenin ... tebliğinden itibaren 5 iş günü içerisinde ödenmesinin talep edildiği, söz konusu ihtarnamenin ... tarafından 04/04/2013 tarihinde tebliğ alındığı, davacının ... göndermiş olduğu; 02/05/2013 tarihli ihtarnamede ... Sözleşmesinden doğan hakları açısından dava hakkını saklı tuttuğunu, 03/06/2016 tarihli ihtarnamede ... Sözleşmesinin konusu olan ... hisselerinin devredileceğinden haberdar olduklarını ve ... Sözleşmesinin 4 üncü maddesi gereğince cayma bedeli olarak 8.000.000 ABD Dolarının kendilerine ödenmesi gerektiğini bildirdiği, 18/12/2017 tarihli ihtarnamede ... şirketine ilişkin tüm hak ve yükümlülüklerini müvekkili şirkete devrettiğini ve devralan müvekkili şirket tarafından ... Sözleşmesinin tanınmasının sağlanmadığını bildirdiği, davacı tarafından ticaret sicili kayıtlarından müvekkili şirketin, ... devredildiğinin öğrenildiği, ... Sözleşmesinin ... tarafından tanınmasının sağlanıp sağlanılmadığının ... sorulduğu, ... Sözleşmesinin ... tarafından tanınmasının sağlanılmaması halinde cayma bedeli olarak 8.000.000 ABD Dolarının ödenmesi gerektiğini bildirdiği, ... 04/01/2018 tarihinde davacıya göndermiş olduğu ihtarnamede; ... Sözleşmesinin 4üncü maddesi gereğince ... sahip olduğu hisselerinin devrinin söz konusu olması halinde, ... Sözleşmesinin devralan tarafından tanınmasını sağlamak veya cayma bedelini ödemek olmak üzere seçimlik hakkının bulunduğunu, davacının doğrudan cayma bedelini talep ettiğini ve cayma bedelini kabul etmediğini bildirdiği, davacı ve ... arasında akdedilen karşılıklı iki tarafa borç yükleyen ... Sözleşmesinde "ceza koşulu"nun belirlendiği, ceza koşulunun, Türk Borçlar Kanununun TBK 179 vd. maddelerinde görüleceği üzere borcun ifa edilmemesi veya kötü ifa edilmesi halinde ifa yerine istenilmek üzere kararlaştırılmış olabileceği gibi borcun gerektiği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı borcun ifasına ilave olarak da kararlaştırılabileceği, ... Sözleşmesinin 5.1inci maddesinde "Özışıka işbu Sözleşmeden doğan ... hakkını kullandırmaması durumunda ..., Özışıka 8.000.000 (sekizmilyon) Amerikan Dolarını cayma bedeli olarak ödemeyi kabul eder." ifadesinin yer aldığı, madde metninden ve TBKnın 179uncu maddesinden anlaşılacağı üzere; ... Sözleşmesinde "ifa yerine istenebilecek sözleşme cezası" hükmü bulunmadığı, Bu ceza koşulu türünde sözleşme cezası asıl borcun ifası ile birlikte değil, bu borcun ifasından vazgeçilerek ifa yerine istenildiği, . Bu ceza koşulunun belirlenmesi halinde alacaklının hem cezanın ödenmesini hem de asıl borcun ifasını isteyemeyeceği, ... Borçlar Hukuku Genel Hükümler kitabında; ifa yerine istenebilecek sözleşme cezası "seçimlik ceza koşulu" olarak tanımlandığı ve "TBK. m. 179/1de seçimlik ceza koşulu düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin hiç veya gereği ifa edilmemesi halinde ödenmek üzere bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını ödenmesini isteyebilir. Seçimlik ceza koşulunda alacaklı seçimlik bir yetkiye sahiptir. Buna göre o, koşulun gerçekleşmesi, yani borçlunun asıl edimi hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ya asıl edimin ifasını ister ya da bundan vazgeçerek ceza koşulunun ödenmesini talep eder. Seçimlik ceza koşulunda alacaklı hem asıl edimin ifasını hem de ceza koşulunun ödenmesini isteyemez. Alacaklı yargı içi veya yargı dışı bir yolla ceza koşulunun ödenmesini talep etmişse, artık asıl edimin ifasını isteyemez; bundan kesin olarak vazgeçmiş sayılır. Buna karşılık taraflar sözleşmede önce asıl edimin ifasının talep edilebileceğini, borçlunun bunu yerine getirmemesi halinde, alacaklının sonradan ceza koşulunun ödenmesini isteyebileceğini kararlaştırabilirler. Şart gerçekleştiği, yani asıl edim hiç ya da gereği gibi ifa edilmediği takdirde, alacaklının seçimlik yetkisi doğar. Ne var ki, bu yetki ne tam anlamıyla seçimlik bir yetki ne de gerçek anlamda seçimlik bir borçtur. Ancak, hakim görüş bu yetkiye kıyas yoluyla seçimlik borç hakkındaki hükümleri uygulamaktadır. Buna göre alacaklı ceza koşulu muaccel olunca seçimlik bir hakka sahip olmaktadır. Bu hak niteliği itibariyle değiştirici yenilik doğuran bir haktır. Her yenilik doğuran hak gibi kullanıldıktan sonra bundan da dönülemez. Bu itibarla, alacaklı seçim hakkını kullandığı zaman, seçmiş olduğu borç kesin borç haline dönüşür ve artık bundan dönemez, bunu geri alamaz.Alacaklı seçimlik hakkını tek taraflı, varması gerekli bir irade beyanıyla kullanır. Bu beyan borçlunun hakimiyet alanına vardığı anda hüküm ve sonuçlarını doğurur." şeklinde ifade dildiği, davacının, 03/04/2013 tarihli ihtarnamesi ile birlikte ... Sözleşmesinde yer alan ... asıl edim yükümünden vazgeçmek suretiyle ifa yerine cayma bedelinin ödenmesini talep ettiği, davacının cayma bedeli adı altında talep ettiği ceza koşulu ile birlikte ... Sözleşmesinden kaynaklanan "... hakkının kullandırılması" ediminden vazgeçtiği, davacının ilgili ihtarnamesinin ... tarafından 04/04/2013 tarihinde tebliğ alındığı ve ... verilen 5 iş günü süresinin dolması ile birlikte 12/04/2013 tarihinde davacının cayma bedelinden dönmek suretiyle asıl edimin ifasını talep etme hakkının ortadan kalktığı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2017/2402 E. ve 2017/4258 K. sayılı 4/12/2017 tarihli kararının da benzer tespitleri içerdiği, Yargıtay kararında da belirtildiği üzere; bir sözleşmede TBKnın 179/1inci maddesi gereğince seçimlik ceza koşulunun bulunması halinde ya cezai şartın ödenmesinin ya da asıl edim yükümlülüğünün yerine getirilmesinin talep edilebileceği, davacının ... hakkını kullandırmayı talep etmesinin 03/04/2013 tarihli ihtarnamenin ...'ya tebliğ tarihinden itibaren olanaklı olmadığı, kabul olarak değerlendirilmemek üzere, müvekkili şirketin ... Sözleşmesinin tarafı olduğu ihtimalinde dahi; davacının ... Sözleşmesinden kaynaklanan seçimlik hakkını cayma bedelinden yana kullanması sebebiyle ... Sözleşmesinden kaynaklanan asli edimi talep etme hakkının ortadan kalktığı, 12/04/2013 tarihinden itibaren ...'nın da müvekkili şirketin de davacıya inşaat işlerine ilişkin ... bildiriminde bulunma yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkili şirketin ticaret siciline tescilinden önce yapılan ihaleler nedeniyle, davacının müvekkilini ... ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutamayacağı, davacı 2013 yılında yapılan II kademe inşaat işleri ile ilgili olarak cayma bedeline hak kazandığını iddia etmekte ise, 2013 yılında ... dava ikame etmediği, bu nedenle, 2013 yılında cayma bedeline hak kazandığını iddia ediyor ise, işbu davanın muhatabının ... olduğu, müvekkili tarafından proje kapsamında kalan inşaat işleri ise kendisi tarafından yapılacağı üzere yani başka bir ihale yapılmayacağı için, davacının müvekkili firmadan talep edebileceği herhangi bir ... hakkı bulunmadığı gibi, müvekkili firmanın cayma bedelinden sorumlu olacağı herhangi husus da kalmadığı savunulmuş, netice-i talep olarak; dava konusu olan sözleşmeye taraf olmayan müvekkili şirket yönünden davanın davalı sıfatı (pasif husumet) yokluğu nedeni ile reddine, Sözleşmenin müvekkiline ve dava dışı...ya tanıtılmış olması nedeniyle, sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca müvekkili firmadan cayma bedelinin talep edilmeyeceğine, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, mahkeme tarafından müvekkili şirketin sözleşme tarafı olarak kabul edilmesi halinde, işbu dava açılmasından önce davacının cezai şart seçimlik hakkını kullanması sebebiyle ... Sözleşmesinden kaynaklanan ... hakkının sona erdiğine ve davacının iddia ettiği gibi Sözleşmenin ihlali varsa bu talebinin muhatabının ... olduğuna ve müvekkili şirket yönünden davanın reddine, yargılama gideri ve karşı vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Taraflar arasındaki 07/06/2010 tarihli ... sözleşmesi; ... Şirketi, ... A.Ş, ... A.Ş.'nin sicil kayıtları ile Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanları, Davalı şirketlerin vergi kayıtları; ... Projesine ait birinci, ikinci kademe işlere ilişkin proje, idari ve teknik şartname örnekleri, (üçüncü kademe işlere ilişkin dava tarihi itibariyle ihaleye çıkılmadığı, bu nedenle ihale dosyası bulunmadığı belirtilmiştir); .... A.Ş'den celbedilen ... A.Ş ile bu şirket arasında sözleşme konusu ... Projesi kapsamında yapılan işler ve ihalelere ait tüm dökümanlar; Davacı tarafından dava konusu projenin ikinci kademe inşaat işlerine ilişkin davalı ...'ya sunulan teklif dosyası; Taraflar arasında yapılan tüm yazışmalar ve karşılıklı gönderilen ihtarnameler; Taraflar arasında yapılan 05/03/2013, 06/03/2013 ve 08/03/2013 tarihli toplantı tutanakları; Davacı şirkete dava dışı ... tarafından verilen cevap; Davalı ... tarafından dosyaya sunulan ... tarafından ... sözleşmesinin tanındığına dair verilen yazı; Hukuki ve teknik mütalaalar; Bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava ... sözleşmesine dayalı ceza koşulu alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Ön inceleme celsesinde; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan hususlar tespit edilmiştir. Uyuşmazlığın davacı ile davalılardan ... arasında bağtılanan 07/06/2010 tarihli "İnşaat İşleri ... Sözleşmesi" kapsamında davalı tarafça ihalesi yapılan "... Projesi" inşaat işlerinin ... hakkının ikinci kademe inşaat ile ilgili olarak davalı ... tarafından davacıya kullandırılmamasının maddi ve hukuki bir dayanağının bulunup bulunmadığı, sözleşmenin 4 ve 5.1 maddelerinde belirtilen ceza koşulu isteme hakkının bulunup bulunmadığı, bu cezanın seçimli ceza koşulu niteliğinde olup olmadğı ve her iki davalıdan istenip istenemeyeceği, davacının anılan sözlşme maddelerine göre ayrı ayrı iki kez ceza koşulu isteyip istemediği ve buna dayalı dava peşin harcının yeterliliği ile ilgili olduğu yönündeki saptamaya karşı, davacı vekili iki farklı nedene dayalı olarak iki farklı ceza koşulu taleplerinin olmadığını, sözleşmenin iki ayrı hükmünün ihlali sebebiyle tek bir ceza koşulu taleplerinin olduğunu, terditli talepte bulunduklarını, mahkemece hangi neden haklı görülürse bu nedenden ötürü ceza koşulu talep ettiklerini belirtilmiştir.
Mahkememizce tahkikat, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık kapsamına göre yürütülmüştür.
Davacı tarafından birinci kademe inşaat işlerine ilişkin cayma bedeli talebi mevcut değildir.
Davalı ... vekilinin zamanaşımı definin, sözleşmenin eser sözleşmesi olmadığı, ... hakkının kullanımına ilişkin olduğu, bu nedenle davada 818 Sayılı BK'nun 125 maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Dava dışı ... Şirketi'nin sicil kayıtları ve ticaret sicil gazetesi ilan örnekleri incelenmiş; davacının beher hissesi 1,00-TL nominal değerde olan ... Şirketi'nde sahip olduğu 13.282.700 adet 13.282,700,00-TL değerindeki hisselerinin tamamını davalı ...'ya devrettiği, şirketin diğer ortaklarının da hisselerinin büyük çoğunluğunu davalıya, 4 adet hisseyi ise dört ayrı firmaya devretmeleri üzerine davalının anılan şirkette 49.999.996 adet paya sahip hakim ortak halinde geldiği, hisse devirlerinin 18/04/2011 tarihli genel kurulda onaylanarak 21/04/2011 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği, hisse devirleri sonrasında Alpalsan II Şirketi'nin ... şirketi ile birleşerek sicilden terkin edildiği, bu hususun 28/09/2012 tarihinde sicile tescil edilerek 03/10/2012 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği, Hisse devir süreci ile birlikte davacı ile davalı arasında 07/06/2010 tarihli İnşaat İ/şleri ... Sözleşmesi(... Sözleşmesi) yapıldığı tartışma konusu değildir. ... şirketinin ... üzerinde kurulacak ...'nin(Proje), inşa işlerini yapmak, santrali işletmek, santralden elektrik üretmek ve üretilen elektriğin toptan satışını yapmak için kurulduğu, ... sözleşmesinin yapıldığı sırada şirketin elektrik üretim lisansı için EPDK'ya başvurmuş olduğunun sözleşmeye dercedildiği görülmüştür.
Davacının ceza koşulu alacağının dayandırdığı ilk sebep; ... hakkının kullanımına ilişkin sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığı iddiasıdır.
Taraflar arasındaki ... Sözleşmesi'nin giriş kısmının (D) bendinde "Taraflar, Hisse Alım Satım Sözleşmesi uyarınca Satıcıların Şirket'teki hisselerinin tamamının ...'ya devri sonrasında Proje'nin inşaat işlerinin yapılması ihalesinde veya İhale'ye çıkılmadan İnşaat işlerinin bir yükleniciye sözleşmeyle devri halinde alınacak tekliflerde ...'a işbu Sözleşme kapsamında inşaat işlerinde “... hakkı” verilmesi konusunda anlaşmaya varmışlardır." düzenlemesi mevcuttur. Burada "Şirket" ile ... Şirketi kastedilmektedir. Sözleşmenin 1.maddesinde ... Hakkı, 2.maddesinde ise bu hakkın nasıl kullanılacağı düzenlenmiştir. Sözleşmenin 1.6 maddesinin ikinci cümlesinde inşaat işlerinin kapsamı açıklanmıştır. Buna göre inşaat işlerinden anlaşılan, Proje'nin yapımı için gerekli olan tüm inşaat işleri(baraj gövdesi, enerji ve derivasyon tünelleri, enjeksiyon ve ulaşım galerileri, dolu savak, santral binası, yatak düzenlemesi gibi) ve yollarıdır. Sözleşmenin 1.3 maddesi uyarınca, Proje'nin inşaat işlerinde birden fazla ihaleye çıkılması durumunda da, ... hakkı geçerli olacaktır. Yine sözleşmenin 1.2 maddesine göre ... ve/veya Şirket Proje ihalesi için ön yeterlilik yapıp yapmamaya, ihale kriterlerini kendi takdirine göre belirlemeye yetkilidir. Davacı bu hususları peşinen kabul ederek sözleşmeyi imzaladığını beyan, kabul ve taahhüt etmiştir. Bu açıklamalar çerçevesinde; davacıya tanınan ... hakkının Projenin inşaat işleri ile sınırlı olduğu, Proje kapsamındaki inşaat işlerinin tamamının tek bir ihaleye konu edilebileceği gibi, kısımlara ayrılarak birden fazla ihaleye de konu edilebileceği, ... hakkının her iki durumda da geçerli olduğu, proje kapsamında birden fazla ihaleye çıkılması halinde ... hakkının her bir ihale için ayrı ayrı mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 1.1 maddesinde ... hakkının münhasıran davacıya verildiği ve üçüncü kişilere devredilemeyeceği, davacının ihaleye veya teklif talebine ... ve/ veya iş ortaklığı şeklinde teklif vermesi halinde pilot firma veya koordinatör ortak olmaması durumda ... hakkından faydalanamayacağı, sözleşmenin 1.4 maddesinde davacının, İhale'ye teklif veren diğer firmaların da tabi olduğu aynı yeterlilik şartlarını sağlayacağını ve bu amaçla eğer gerekiyorsa ...'nın önceden muvafakat verdiği başka firma(lar) ile müşterek ve müteselsil sorumluluğu olacak şekilde ... ve/veya iş ortaklığı oluşturacağını beyan, kabul ve taahhüt ettiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.maddesinde davacının taahhütleri düzenlenmiştir. Buna göre; davacı; ihale veya teklif talebi konusu inşaat işlerinde yeterli deneyime sahip olduğunu, ihale veya teklif talebi kapsamındaki istenecek teknik ve idari yeterlilikleri ile mali yükümlülüklerini tek başına olduğu gibi, başka firmalarla müşterek ve müteselsil sorumluluk içeren .../iş ortaklığı ile birlikte yerine getirebileceğini beyan, garanti ve taahhüt etmiş, bu maddedeki garanti ve beyanlarının her bir ihale veya teklif talebi tarihinde geçeri olacağını ayrıca beyan, garanti ve taahhüt etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesi cayma bedeline ilişkin olup, sözleşmenin 7.2, 7.3, 7.4 hükmü hariç olmak üzere, ...'nın dilediği zaman herhangi bir sebep göstermeksizin 5 (beş) gün önceden yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi feshetmesi veya davacıya sözleşmeden doğan ... hakkını kullandırmaması durumunda ...'nın, davacıya 8.000.000,00-USD cayma bedeli olarak ödemeyi kabul ettiği, bu durumda, davacının hiçbir şekil ve şartla ...'dan zarar ziyan talebinde bulunmayacağı gibi kar mahrumiyeti ve/veya dolaylı zararlarını da talep edemeyeceği(m.5.1), ancak ...'nın ve/veya Şirket'in(... Şirketi ) Proje'nin inşaat işlerine ilişkin birden çok ihale veya teklif talebi'ne çıkması durumunda, cayma bedelinin, fesih tarihine kadar gerçekleştirilmiş olan ihale veya teklif talebi sonucunda imzalanan sözleşme bedellerine veya davacı tarafından kullanılmayan ... hakkı'na oranlanarak hesaplanacağı, toplam bedelin madde 5.1 de belirtileri değeri geçemeyeceği(m.5.2) kararlaştırılmıştır.
Mahkememizce; davacı tarafından dava konusu ... Projesine ait ikinci kademe inşaat işlerine yönelik verilen teklifin dava konusu 07/06/2010 tarihli inşat işleri ... sözleşmesinin 2.maddesinde belirtilen şartlara uygun olup olmadığı, teklifin değerlendirilmesi sürecinde tarafların sözleşmenin 2.maddesinde düzenlenen değerlendirme sürecine ilişkin yükümlülüklere uyup uymadıkları, sözleşmenin 2 maddesi ile birlikte sözleşmenin 3.maddesindeki davacı taahhüdü de göz önünde bulundurularak davalı ...'nın teklifin reddi yönündeki tasarrufunun haklı olup olmadığı, bu tasarrufun "... hakkının kullandırılmaması" olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği; dava dışı ... A.Ş.'nin 27/09/2012 tarihli karar ile davalı ... ile birleştiği, daha sonra 31/12/2015 tarihinde davalı ... tarafından, diğer davalı ... A.Ş.'nin kısmi bölünme yolu ile kurulduğu, şirketin tüm hisseleri ...'ya ait iken 2017 yılında şirketin tüm hisselerinin ...-...'ya devredildiği hususu taraflar arasında tartışmasız olmakla, bu son devir nedeniyle davacının davalılardan sözleşmenin 4.maddesi kapsamında cayma bedeli talep edip edemeyeceği; her iki durumda davacının sözleşmenin 5.1 ve 5.2 maddelerine göre cayma bedeli alacağının varlığı ve miktarının ne olduğu; davacının cayma bedeli alacağının varlığının halinde, tespit edilen cayma bedelinin davalıların ekonomik yıkımına sebep olup olmayacağı hususlarını halli için bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti kök raporunda özetle; davacı ile davalılardan ... arasında "İnşaat İşleri ... Sözleşmesi" imzalanmış olduğu, sözleşme bedelinin 8.000.000,00-USD olduğu, sözleşmenin 4. maddesinde yer alan “tanıtma yükümlülüğü”nün ne anlama geldiğinin sözleşmenin yorumlanması sonucu bulunabileceği, sözleşmenin bütün olarak incelenmesi neticesinde bu hükmün Şirket'deki hisseleri devralacak üçüncü kişilerin de davacının ... hakkını tanımalarına yönelik olduğu, dava dışı ... şirketi sözleşmenin kendilerine tanıtılmadığını belirtse de hisselerin bu şirkete devrinden sonra "... Hakkı”nın kullanılmasını gerektirecek bir ihalenin gerçekleşmediği ve bu nedenle sözleşmenin dava dışı ... şirketi tarafından tanınmamasının sözleşme cezasının talep edilmesini gerektiren bir durum oluşturmadığı, yapılan ihaleler nedeni ile cayma bedelinin (sözleşme cezasının) ödenmesine karar verilmesi halinde birinci kademe inşaat işleri nedeni ile davacının cayma bedeli talep edemeyeceği, ikinci kademe inşaat işleri nedeni ile ise 4.935.400,05-USD cayma bedeli (sözleşme cezası) talep edebileceği, üçüncü kademe işlerin ihalesinin yapılmamış olması nedeni ile bu kısımdan bir talepte bulunulamayacağı, sözleşme davalı ... Şirketi'ne tanıtılmış olmakla birlikte “tanımanın” ... hakkının kullanılmasına ilişkin olduğu, ... ve ... inşaatının birinci ve ikinci aşama ihalelerinin ... Şirketi'nin kurulmasından önce yapıldığı, davalı ... Şirketi'nin kurulmasından önce kullandırılmayan ... hakkından dolayı bir sorumluluğunun olmadığı, davacının cayma bedeli (sözleşme cezası) alacağının varlığı halinde, tespit edilen cayma bedelinin davalı ...'nın ekonomik yıkımına sebep olmayacağı, davacının cayma bedeli (sözleşme cezası) alacağını diğer davalı ...'nden talep edilebileceği kanaatine varılması halinde, tespit ediler cayma bedelinin diğer davalı ...'nin ekonomik yıkımına sebep olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine; dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişi heyetine tevdii ile, davacı vekilinin ceza-i şart hesabına yönelik; davalı vekilinin ise, projenin ikinci kademesine ilişkin sunulan teklifin teknik açıdan yetersiz olup olmadığına, ihale şartnamesine uygun olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılmadığına yönelik itirazları başta olmak üzere, taraf vekillerinin tüm itirazları değerlendirilerek ek rapor alınmasına, gerektiğinde takdir mahkemeye bırakılarak ihtimalli rapor tanziminin edilmesi hususunun bilirkişilere hatırlatılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen birinci ek raporda özetle; dava dosyasına davalı ... A.Ş. tarafından sunulan 05.03.2013 ve 06.03.2013 tarihli toplantı tutanakları da dikkate alınmak suretiyle, davacı ile davalılardan ... arasında "İnşaat İşleri ... Sözleşmesi" imzalanmış olduğu, sözleşme bedelinin 8.000.000,00-USD olduğu, sözleşmenin 4. maddesinde yer alan “tanıtma yükümlülüğü”nün ne anlama geldiğinin sözleşmenin yorumlanması sonucu bulunabileceği, sözleşmenin bütün olarak incelenmesi neticesinde bu hükmün Şirket'deki hisseleri devralacak üçüncü kişilerin de davacının ... hakkını tanımalarına yönelik olduğu, dava dışı ... şirketi sözleşmenin kendilerine tanıtılmadığını belirtse de, hisselerin bu şirkete devrinden sonra “... Hakkı”nın kullanılmasını gerektirecek bir ihalenin gerçekleşmediği ve bu nedenle sözleşmenin dava dışı ... şirketi tarafından tanınmamasının sözleşme cezasının talep edilmesini gerektiren bir durum oluşturmadığı, yapılan ihaleler nedeni ile cayma bedelinin (sözleşme cezasının) ödenmesine karar verilmesi halinde davacının birinci kademe inşaat işleri nedeni ile cayma bedeli talep edemeyeceği, davalı ... A.Ş. ile davacı ... A.Ş. arasında yapılan 05/03/2013 ve 06/03/2013 tarihli toplantı tutanakları incelendiğinde; ikinci kademe inşaat işleri için davacı ... A.Ş. tarafından sunulan teklifin teknik açıdan yetersiz olduğu, ihale şartnamesine uygun olmaması sebebi ile davacının cayma bedeli talep edemeyeceği, üçüncü kademe işlerin ihalesinin yapılmamış olması nedeni ile bu kısım ile ilgili cayma bedeli talep edemeyeceği, dava dosyasına üçüncü kademe işlerin ihalesinin yapıldığına dair bir tespit belgesi sunulması durumunda konu hakkında heyetçe tekrar değerlendirme yapılabileceği, sözleşme davalı ... Şirketi'ne tanıtılmış olmakla birlikte “tanıma”nın ... hakkının kullanılmasına ilişkin olduğu, ... inşaatının birinci ve ikinci aşama ihalelerinin ... Şirketi'nin kurulmasından önce yapıldığı, davalı ... Şirketi'nin kurulmasından önce kullandırılmayan ... hakkından dolayı bir sorumluluğunun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi birinci ek raporunda; davacı vekilinin kök rapora itiraz dilekçesinde ceza-i şartın hesaplanma yöntemine yönelik yaptığı itirazların değerlendirilmediği, mahkememizce gerektiğinde takdir mahkemeye bırakılarak ihtimalli ek rapor tanzimi istenilmesine rağmen herhangi bir hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından; dosyanın daha önce rapor tanzim eden heyete tevdii ile davacı vekilinin kök bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 31/08/2020 tarihli dilekçesindeki ceza-i şart hesaplanma yöntemine(orantı kurulurken üçüncü kademe işlerin de hesaba katılmasına yönelik) yönelik itirazlarının değerlendirilmesi, ceza-i şart talep koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda nihai takdirin mahkemeye ait olduğu nazara alınarak değerlendirme yapılması ve ek rapor düzenlenerek mahkememize ibraz edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan ikinci ek raporda özetle; dosyadaki bilgilere göre; I. Kademe işlerin ihale bedelinin 85.459.613,00 TL, II. Kademe işlerin ihale bedelinin 364.000.000,00- TL, III. Kademe işlerin ihale bedelinin 140.563.480,00-TL olduğu, buna göre toplam proje bedelinin 590.023.093,00-TL olduğu, mahkemece uygun görüldüğü takdirde; I. Aşama için ödenecek ceza-i şart bedelinin, 8.000.000,00-USD x 85.459.613,00/590.023.093,00 =1.158.729,06-USD; 1I. Aşama için ödenecek ceza-i şart bedelinin, 8.000.000,00-USD x 364.000.000/590.023.093,00 = 4.935.400,05-USD; III. Aşama için ödenecek ceza-i şart bedelinin, 8.000.000,00-USD x 140.563.480/590.023.093,00 = 1.905.870,89-USD olarak hesaplandığı, bilirkişi birinci ek raporunda birinci ve ikinci aşama ile ilgili görüş ve kanaatlerin ayrıntılı olarak açıklandığı, üçüncü kademe ihale ile ilgili olarak ihalenin yapıldığı beyan edilmesine rağmen bu konuda dosyaya bilgi ve belge sunulmadığı, ödeme yapılıp yapılmayacağı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi kök raporu ile ek birinci rapor arasında, ikinci kademe inşaat işlerine davacı tarafından verilen teklifin teknik açıdan yetersiz olduğu, ihale şartnamesine uygun olmadığına dair görüş farklılığının 05/03/2013 ve 06/03/2013 tarihli toplantı tutanaklarına dayandırıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından, bu toplantı tutanaklarına daha önce delil olarak dayanılmadığı belirtilmiş ve süresinden sonra sunulan bu delillere muvafakat etmedikleri bildirilmiştir. Öte yandan hem davacı hem de davalı ... tarafından delil olarak dayanılan ve dosyaya sunulan ...'nın 02/05/2013 tarihli ihtarnamesinde; anılan her iki toplantı tutanağından da açıkça bahsedilmiştir. Bu nedenle bu toplantı tutanaklarının hem dava hem de cevap dilekçesinde delil olarak mahkemeye bildirildiklerinin kabulü gerekir. Birinci bilirkişi heyet raporunda davacının ikinci kademe inşaat işleri için davalı ...'ya verdiği teklifte yer alan eksikliklerin 05/06/2013 ve 06/06/2013 tarihli toplantılarda değerlendirildiği ve davacıya 08/03/2013 tarihine kadar süre verildiği, bu tarihte bir toplantı yapılmadığı, davacının teklifinin ilk iki toplantıda belirtilen eksiklikleri gidererek revize etmediği, ...'nın bu nedenle teklifi kabul etmemesinin yerinde olduğu, davacının ikinci kademe işlere ilişkin cayma bedeli talep edemeyeceği kanaati bildirilmiştir. Oysa davalı ... tarafından delil listesinde, raporda yapılmadığı belirtilen 08/03/2013 tarihli toplantının yapıldığı açıkça beyan edilmiş, toplantı tutanağının bir örneği de dosyaya sunulmuştur. Bu toplantı tutanaklarının içeriğinin ve sonuçlarının hukuki değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir.
Davalı ... ile davacı arasında yapılan 05/03/2013 tarihli toplantı tutanağının içeriği şöyledir
“-Gövde imalatlarının sıralamaları ve süreleri (sıyırma kazısı, cutoff kazısı ve enjeksiyon galerisi imalatları arasındaki uyumsuzluklar ve süreler),
-Santral binası kazısının belirtilen tarih aralığında tamamlanamayacağı ve ilave süre ihtiyacı o iklim şartlarının dikkate alınmadan iş programı yapıldığı,
- iş programı hazırlanmasında İhale dokümanlarında talep edilen gerekliliklere uyulmadığı (Is programı Ms Project formatında ve öncül, ardıl faaliyetler sıralanmadan ve kritik hat gösterilmeden sadece çubuk diyagram şeklinde hazırlanmıştır) o Enerji tüneli çıkış yapısında yer alan kazı ve buna bağlı olarak beton imalatlarının planlaması ve zamanlamasının hatalı olduğu,
- İstekli iş programında hatalı kabuller ve süreler olduğunu beyan etmiş ve yukarıda sıralanan maddelere dikkat edilerek, ihale dokümanlarında talep edilen kabul ve kriterlere dikkat edilerek yeniden hazırlanması gerektiğini kabul ve beyan etmişlerdir.
...; bu çalışmaların bugüne kadar zaten tamamlanmış olması gerektiği, bugün itibari ile tüm plan programın hazır olması gerektiği, ihale ve teklif şartlarında bunun açıkça belirtildiğini ifade etmiştir. Firma tarafından sorunun sadece derivasyon tarihinin programda ötelenmesi ile çözüleceği belir tildi. ... ise; sorunun sadece derivasyon tarihinin ötelenmesinden kaynaklanmadığını, iş programında teknik ve mantıksal hatalar olduğu, ihalede istenen tarihlere uyulmadığı, İmalatların birbirine bağlantılı olarak kritik hat belirtilmeden hazırlandığını belirtti. Ayrıca, idari şartnamede, iş programının MS Project formatında hazırlanması istenmesine rağmen, bu şekilde olmadığı belirtilmiştir. Diğer yandan yine iş programında, gövde sıyırma kazıları bitmeden katof kazısına başlanması, sıyırma bitmeden katof kazısının bitmesi, enjeksiyon işleri ile enjeksiyon tünelinin kesişmesi, gövde dolgusuna başlanmadan yaklaşık 2 ay önce enjeksiyona başlanması hususunun iş programında gösterilmemesi, drenaj galerilerinin değişmesi gerektiği gibi mantıksal hatalar bulunduğu ... tarafından belirtilmiştir.
Yine ... tarafından, santral betonuna başlama ile betona başlama gezer vince başlama arası 3,5 ay konulduğu, yeterli olup olmadığı soruldu. İstekli bu kadar sürenin yeterli olmadığını belirtti ve revize edilmesi gerektiğini kabul ve beyan etti.
... sunulan iş programında derivasyon tamamlanmadan santral kazının bitirilerek topraklamanın yapıldığının gösterildiğini belirterek, derivasyon bitmeden yapılamayacağını ve santral beton dökümlerinin daha detaylı olarak iş programında belirtilmesi gerektiğini ifade etti. İstekli bu değerlendirmeyi kabul ederek revize edilmesi gerektiğini belirtti.
... tarafından; sunulan iş programında çalışılmayan dönemin bulunmadığı, bu konuda nasıl bir program düşünüldüğü sorulmuştur. İstekli, filen çalışılmayan dönem olması gerekirken programda atlandığını İfade etmiştir. Genel olarak İş programında hatalar olduğunu ve yeniden revize edilmesi gerektiğini kabul ve beyan etmiştir.
... tarafından en önemli yapı olan gövdenin ilerlemesinin günlük ortalamalar, makine ekipman sayısı açısından nasıl planlandığı soruldu. İstekli ise detaylı bir açıklama yapmadı ve bu hususun iş programını revize ettikten sonra ancak detaylı olarak verileceğini belirtti.
... tarafından kaya ocaklarında kaç metre sıyırma öngörüldüğü ve ihale dokümanlarında bu konuda verilen raporlara bakılıp bakılmadığı soruldu. İstekli rapora bakılmadığını belirterek 1-2 m toprak sıyırma öngördüğünü belirtmesi üzerine ... tarafından rapora bakıldığında 5-6 m sıyırma olduğu bunun yaklaşık 1 milyon metreküpe tekabül ettiği, ocakta yapılan her türlü kazının kaya dolgu fiyatına dahil olduğu ve bunun içinde öngörülmesi gerektiği ve fiyat açısından problem yaratabileceği belirtildi. İstekli bu kadar sıyırma miktarını fiyatlarında düşünmediklerini belirtti.
... tarafından makine parkı ile detaylı açıklamalar istendi. Kankasör tipi soruldu, ayrıca listede kil için keçiayağı silindirin yer almadığı ... tarafından belirtildi. İstekli, silindirin belirtilmediğini kabul etti ve makine parkından ve planından ihale dokümanı üzerinden yüzeysel olarak bahsetti. İstekli daha detaylı olarak hazırlanıp bildirileceğini ifade etti
..., yapım metodlarından bahsedilmesi istendi. İstekli tarafından teklifte verilen standart dokümanlar üzerinden açıklamalar yapıldı.
... tarafından gövdede kaç noktada çalışma yapılacağı, kaya ve kil dolgunun aynı seviyede mi sürdüreleceği sorulması üzerine, İstekli bağlantılarda bir sorun olmaması durumunda ve İdare tarafından izin verilmesi durumunda aynı kotta yükselmeyi düşündüklerini belirtti.
... tarafından teklif edilen bazı birim fiyatların oluşturulmasında yapılan kabul ve detaylar sorulmuştur. Ayrıca, birim fiyatların paçal olduğu röpriz v.b. imalatların birim fiyata dahil olduğuna dikkat edilip edilmediği, çelik kaplamanın fiyatının düşük olup olmadığı, beton fiyatları verilirken örneğin C 20 betonunda kaç kg çimento düşünüldüğü sorulmuştur. Firma tarafından röpriz konusunda problem olmayacağı, çimento miktarlarında şartnamede belirtilen C 20 için en 300 kg ifadesinin dikkate alındığı belirtildi. Çelik boru fiyatının ise, bölgede başka çelik boru işi yapmaları sebebiyle düşük olduğu İfade edildi.
Yukarıda belirtilen ve İstekli tarafından kabul edilen, eksik, hatalı ve yanlış kabullerin düzeltilerek iş programı, yapım metodu ve makine planlamasının yeniden yapılması gerektiği İstekli tarafından belirtildi ve yeniden sunulması talep edildi.
Toplantı 06.Mart.2013 saat 13:30'da devam etmek üzere sonlandırıldı.”
Davalı ... ile davacı arasında yapılan 06/03/2013 tarihli toplantı tutanağının içeriği şöyledir:
“05.03.2013 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda İş Sahibi tarafından talep edilen iş programı, makine parkı ve planlaması ile ilgili son değerlendimelerin gerçekleştirilmesi için toplantıya başlandı.
Hazırlanan revize iş programını İstekli firma yetkilileri üniteler bazında anlatmaya başlandı.
İş sahibi yetkilisi tarafından iş programının halen kritik hattının belirlenmediği ve ... formatına ve program mantığına uygun olarak hazırlanmadığı belirtildi. İstekli firma kritik hattın belirlendiğini ancak bunun MS Project programı ile hazırlanmadığını belirtti.
İş Programı üzerinde İstekli firma genel hatları ile iş ilerlemesini anlattı.
Makine parkı listesinin incelenmesinden sonra, makine parkında yer alan makinelerin işin özelliklerine uygun olmadığı belirtildi.
Makine parkı planlamasının ve iş programına uygun olarak şantiyeye geliş tarihlerini de gösterir histogramın hazırlanması için istekli tarafından süre talep edildi.
Aynı şekilde İş programının İş Sahibi istekleri ve ihale dokümanlarında belirtilen koşullar dikkate alınarak yeniden hazırlanması için İstekli tarafından 08.03.2013 tarihine kadar İlave süre talep edildi ve bu süre İş Sahibi tarafından uygun görüldü.
Bir Önceki toplantıda bahsi geçen ocak sıyırma kazıları ile ilgili olarak; İstekli Firma yetkilileri sıyırma kazısı öngördüklerini ancak bunun İş Sahibi'nin belirttiği ve ihale dokümanı teknik raporların bazı bölümlerinde yer alan kalınlıklarda öngörmediklerini belirttiler.
Toplantı ilave dokümanların 08.03.2013 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırılarak sonlandırıldı.”
Davalı ... ile davacı arasında yapılan 08/03/2013 tarihli toplantı tutanağının içeriği şöyledir:
"06.03.2013 tarihinde yapılan toplantıda kararlaştırılmış olan ve toplantıda görüşülen konuları göz önüne alan revize İş programı ve ekipman liste ve histogramı İstekli tarafından ...'ya teslim edildi.
İş incelendi. Önceki toplantıda belirtilen hususlar düzeltilmiş olarak ...'ya teslim edildi.
Ekipman listesi üzerinde görüşüldü. İstekli ekipman İistesinde bulunan iş makinalarının büyük çoğunluğunun halen İstekli bünyesinde olduğunu ve bunun listede belirtildiğini bildirdi.
06.03.2013 tarihli toplantı notu imzalandı. Bu toplantı notunda belirtilmiş olan kaya ocaklarında sıyırma kazısı ile ilgili olarak istekli ocağı verimli kullanmak için ilave sondajlar yapacağını ve kaya ocaklarını ihale şartnamelerine uygun olarak işleteceklerini belirtti.
İstekli yapılan toplantılarda ...'nın sorduğu soruları yanıtladıklarını, tüm ihale şartnamelerine uyacaklarını teyid ettiklerini, görüşülen konularda ilgili iş programı ve ekipman listesinde gerekli revizyonu yaptıklarını belirtip ve başka soruları olup olmadığırıı sordu. ... olmadığını belirtti.
İstekli ilave görüşmeye ve soruları yanıtlamaya hazır olduklarını bildirdi.
Toplantı sonlandırıldı."
Taraflar arasında bu üç toplantı yapıldıktan sonra; davalı ...'nın 18/03/2013 tarihli yazı ile "Şirketimiz tarafından 12 Ekim 2012 tarihinde Firmanızın da davet edildiği “... Santrali İnşaat İşleri İhalesi” kapsamında taraflar arasında İlgi'de yer alan ... Sözleşmesi'nin 2.5 maddesi uyarınca ... haklanın kullanımı konusunda ilgi (a)'da yer alan yazı ile bildiride bulunulmuştu.
İlgi(b) yazınız ile ... hakkınızı kullanacağınız Tarafımıza bildirilmiştir. Teklif dökümanlarının incelenmesi ve akabinde yapılan toplantılar neticesinde ... olarak sunulan teklifinizin teknik olarak yeterli olmadığı ihale dökümanlarına ve ... Sözleşmesi'ne uygun olmadığı tespit edilmiştir.
İşbu yazılı bildirimimize istinaden ... Sözleşmesi'nin Gizlilik ile flgili hükümlerini bi kez daha hatırlatır, gizlilik ile İlgili gerekti önlemlerin alınmasını önemle talep ederiz." ifadeleri ile teklifi kabul etmediklerini bildirdiği tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan tüm ihale belgeleri ve yazışmaların kapsamından davalı ...'nın Proje kapsamında ki işleri üç kademe halinde yaptığı, birinci kademe işler ile ilgili davacının ... hakkını kullanmadığı, ikinci kademe işler için 25/10/2012 tarihinde ihaleye çıkıldığı, davacının 11/01/2013 tarihinde ikinci kademe inşaat işleri için 498.491.996,56-TL tutarlı teklif sunduğu, davalının ... sözleşmesinin 2.5 maddesi uyarınca dava dışı Yenigün İnşaat tarafından sunulan en avantajlı teklifin 377.117.371,87-TL olduğunu davacıya bildirdiği, bu kez davacının 07/02/2013 tarihlinde birim fiyatlarını revize ederek 377.117.371,87-TL'lik teklif sunduğu ve ... hakkını kullanacağını belirttiği, taraflar arasında teklifin görüşülmesi için yapılan 05/03/2013 tarihli toplantıda teklifteki teknik eksikliklerin taraflarca karşılıklı tutanağa bağlandığı, 06/03/2013 tarihli toplantıda davalı tarafından davacıya iş programının kritik hattının belirlenmesi ve ...formatına ve program mantığına uygun olarak hazırlanması, makine parkı planlamasının ve iş programına uygun olarak şantiyeye geliş tarihlerini de gösterir histogramın hazırlanması, aynı şekilde İş programının davalının istekleri ve ihale dokümanlarında belirtilen koşullar dikkate alınarak yeniden hazırlanması için 08/03/2013 tarihine kadar süre verildiği, 08/03/2013 tarihli toplantı tutanağında; 06/03/2013 tarihinde yapılan toplantıda kararlaştırılmış olan ve toplantıda görüşülen konuları göz önüne alan revize iş programı ve ekipman liste ve histogramının davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin, yine önceki toplantıda belirtilen hususların düzeltilmiş olarak davalıya teslim edildiğinin, 06/03/2013 tarihli toplantıdaki sıyırma kazılarına ilişkin çözümün davacı tarafından davalıya anlatıldığının tutanağa bağlandığı, davacının, başka soruları olup olmadığına ilişkin talebine, davalının olmadığını belirterek cevap verdiği ve toplantının sonlandırıldığı hususları dosya kapsamı delillerden tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki ... sözleşmesinin 2.maddesinde ... hakkının nasıl kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Buna göre ... ve/veya Şirket, Proje konusu inşaat işleri için tek ihaleye çıkabileceği gibi, bir veya birden fazla yükleniciden teklif talebi alma yoluna da gidebilir(m.2.1). Davacı her iki durumda da davalının veya Şirket'in ihale şartlarına veya teklif talebine uygun teklif mektubu sunmayı taahhüt etmiştir. ... da, kendsi ve/veya Şirket tarafından sunulan teklifin yeterlilik kriterlerine uygun olmadığı görüşüne varılır ise, bunu davacıya bildirip düzeltme talep etmeyi taahhüt etmiştir. Bildirilen düzeltmelerin niteliğine göre makul sürede yapılmaması durumunda ...'nın ve/veya Şirket'in teklifi kabul etmeme hakkı mevcut olup, bu durumda ... hakkı ilgili teklif için kullanılamayacaktır(m.2.2). ... ve/veya Şirket ihale veya teklif talebi kapsamında üçüncü firmalardan aldığı teklifler ile davacıdan aldığı teklifleri teknik ve mali değerlendirmeye tabi tutarak, en avantajlı teklifin davacıya ait olduğunu tespit ederse taraflar arasında ihale dökümanı veya teklif talebine uygun inşaat sözleşmesi imzalanacaktır(m.2.3). ... ve/veya Şirket davacının teklifinden daha avantajlı bir teklif olduğunu tespit ederse bu teklifin ticari ve idari şartlarını sözleşmenin gizlilik hükümleri çerçevesinde davacıya bildirerek, davacıdan kendi teklifini düzeltmesini isteyecektir(m.2.4). Davacı bu bildirimi takip eden 14 gün içerisinde, ... hakkını kullanarak kendi teklifini revize edebilecektir. Bu süre içerisinde yazılı bildirimde bulunulmaması veya ... hakkının kullanılmayacağının yazılı olarak beyan edilmesi halinde söz konusu ihale veya teklif yönünden sözleşme kendiliğinden sona erecek ve ... ve/veya Şirket ihaleyi dilediği kişi üzerinde bırakmaya yetkili olacaktır. Bu halde davacı herhangi bir zarar talebinde bulunamayacaktır(m. 2.5). Davacı ... hakkını kullanarak teklifini ihaledeki veya teklif talebindeki ekonomik ve teknik açıdan en avantajlı teklife göre revize eder ve ... revize teklifi ihale kriterleri veya teklif talebi açısından uygun bulursa, revize teklif uyarınca ... ile davacı (ya da ilgili .../iş ortaklığı) arasında ihale dokümanlarına uygun olarak inşaat sözleşmesi imzalanacaktır(m.2.6).
Bu düzenlemeler çerçevesinde; davalı ... ve Şirket, Proje'ye ilişkin ihale/teklif talebi veya ihalelerin teknik ve idari şartlarını belirlemek konusunda takdir hakkına sahiplerdir. Ancak ... hakkının kullanımı kapsamında, davalı tarafından belirlenen teknik ve idari şartlara göre çıkılmış ihaleye teklif sunan davacının teklifini kabul etmeme hususunda davalı, sözleşmenin ikinci maddesi ile kendisini sınırlandırmış olup, keyfi hareket edemez. Aksi kabulün sözleşme ile tanınan ... hakkının fiili olarak ortadan kaldırılması, kullandırılmaması, ... hakkının kullanılıp kullanılmayacağına yönelik bildirimin usulen yapılan bir bildirimden ibaret olması ve herhangi bir sonuç doğurmaması, sözleşme hükmünün dolanılması anlamına geleceği açıktır. Buna göre davalı ancak; davacı tarafından verilen teklifin en avantajlı teklif olmaması ve revizyon için verilen süre içerisinde teklifin en avantajlı teklife göre revize edilmemesi, revize edilen teklifin de ihale kriterleri veya teklif talebi açısından uygun bulunmaması hallerinde teklifi reddebilir. Teklifin davalı tarafından tespit edilen ihale kriterlerine uygun olup olmadığı değerlendirilirken de keyfi hareket edilemeyeceği, teklifin hangi yönleri ile ihale kriterlerine uygun olmadığı hususunda davalı, kendisi tarafından önceden tespit edilen ve davacıya bildirilen ihale kriterleri ile bağlıdır. Somut olayda davalı davacıya, sözleşmenin 2.5 maddesi uyarınca en avantajlı teklifi bildirmiş, davacı verilen süre içerisinde teklifini revize etmiş, revize teklif üzerine yapılan 05/03/2013 ve 06/03/2013 tarihli toplantılarda tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için 08/03/2013 tarihinde son bir toplantı yapılmış, bu toplantıda önceki toplantılarda tespit edilen eksikliklerin giderildiği tutanak altına alınmıştır. Hal böyle iken davalının, teklifin, ihale kriterlerine hangi teknik ve idari sebeplerle uygun olmadığı açıklanmaksızın, sadece "teklifinizin teknik olarak yeterli olmadığı ihale dökümanlarına ve ... Sözleşmesi'ne uygun olmadığı" ifadesinden ibaret gerekçe ile teklif talebini reddetmesi sözleşmenin 2.6 maddesine aykırı olup, ... hakkının kullandırılmaması anlamına gelir. Davalı tarafından davacıya gönderilen 15/04/2013 ve 02/05/2014 tarihli cevabi ihtarnamelerde 05/03/2013 ve 06/03/2013 tarihli toplantılara atıfla teklifin teknik açıdan yeterli görülmediği belirtilmiş ise de 08/03/2013 tarihli üçüncü toplantıya değinilmemiştir. Bu gerekçe ile davacının ... sözleşmesinin 5.1 maddesi uyarınca cayma bedeli/cezai şart talep koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan sözleşmenin 5.2 maddesinde cezai şartın nasıl hesaplanacağı düzenlenmiştir. Buna göre; ...'nın ve/veya Şirket'in, Proje'nin inşaat işlerine ilişkin birden çok ihale veya teklif talebi'ne çıkması durumunda, cayma bedelinin, fesih tarihine kadar gerçekleştirilmiş olan ihale veya teklif talebi sonucunda imzalanan sözleşme bedellerine veya davacı tarafından kullanılmayan ... hakkına oranlanarak hesaplanacağı, toplam bedelin ise 8.000.000,00-USD'yi geçemeyeceği kararlaştırılmıştır. Davacıya kullandırılmayan ... hakkı ikinci kademe işlere ilişkindir. Bu nedenle cezai şart hesaplanırken, ikinci kademe inşaat işlerinin ihale bedelinin, Proje'nin toplam ihale bedeline oranı, 8.000.000,00-USD cezai şart bedeline uygulanarak tespit edilmelidir. Mahkememizce alınan bilirkişi heyeti ikinci ek raporunda ikinci kademe inşaat işleri ile ilgili olarak talep edilebilecek cezai şart tutarı, sözleşmenin 5.2 maddesine uygun hesaplama ile 4.935.400,05-USD olarak tespit edilmiştir. Davacının ikinci kademe inşaat işlerine ilişkin ihalede ... hakkının kullandırılmaması nedeniyle talep edebileceği tutar, sözleşmenin 5.2 maddesi uyarınca bu meblağı geçemez.
Davacının ceza koşulu alacağının dayandırdığı ikinci sebep; sözleşmenin 4.maddesine aykırı davranıldığı, ... Enerji Şirketi'nin hisselerini dava dışı ... Şirketi'ne devretmesine rağmen, ... sözleşmesinin bu şirkete tanıtılmadığı iddiasıdır.
Davacının iddiasını dayandırdığı sözleşmenin "...'nın Taahhütleri" başlıklı 4. maddesi; "... Şirket'teki hisselerini üçüncü kişliere (Şirketin ... ile birleşmesi hariç) devretmesi halinde isbu sözlesme'nin tüm hükümleriyle devralan ücüncü kisilerce tanınmasının sağlanacağını veva madde 5 uyarınca "Cayma Bedeli" ödeyeceğini beyan, garanti ve taahhüt eder. Şüpheye mahal bırakmamak adına Şirketin ... ile birleşmesi hallinde de ...'nın işbu Sözleşme'deki tüm taahhüt ve yükümlülükleri devam eder." hükmünü havidir.
Yukarıda dava dışı ...'nin sicil kayıtlarından, davacının beher hissesi 1,00-TL nominal değerde olan ... Şirketi'nde sahip olduğu 13.282.700 adet 13.282,700,00-TL değerindeki hisselerinin tamamını 31/05/2010 tarihinde davalı ...'ya devrettiği, Alpalsan II Şirketi'nin ... şirketi ile birleşerek sicilden terkin edildiği, bu hususun 28/09/2012 tarihinde sicile tescil edilerek 03/10/2012 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği hususları tespit edilmiştir. Dava konusu ... sözleşmesi ise davacı ... Şirketi ile davalı ... arasındadır. Sözleşmede belirtilen "Şirket" ...'dir. Sözleşmenin 4.maddesi ile amaçlanan, ...'nın birleşme hali hariç, ...'nde yer alan hisselerini üçüncü bir kişiye devretmesi halinde, davacı ile arasındaki ... sözleşmesine ...'nin yeni hissedarlarının taraf olmasını sağlamaktır. Bu nedenle birleşme hali hariç tutulmuştur. ... sözleşmesinden yaklaşık iki yıl sonra ..., ... ile birleşmiş ve sicilden terkin edilmiştir. Sözleşmenin 4. Maddesinin ikinci cümlesinde yer alan "şüpheye mahal bırakmamak adına Şirketin ... ile birleşmesi hallinde de ...'nın işbu Sözleşme'deki tüm taahhüt ve yükümlülükleri devam eder" düzenlemesi ile; ...'nin birleşme nedeniyle tüzel kişiliğinin son bulması halinde, Proje için ihaleye çıkması da söz konusu olamayacağından, ihaleye bizzat ve sadece ... çıkacağından, sözleşme ile davacıya tanınan ... hakkının ... tarafından da taahhüt edilmesi amaçlanmıştır. Birleşen şirket tüm aktif ve pasifleri ile birlikte ...'ya devrolduğundan ve tüzel kişiliği son bulduğundan, artık ...'nin hisselerinin devrinden bahsedilemez. Bu nedenle sözleşmenin 4.maddesinde düzenlenen yükümlülük son bulmuştur.
Davalı ...'nın sicil kayıtları ve sicil gazetesi ilan örnekleri incelenmiş, şirketin 11/12/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile kısmi bölünme yolu ile kurulmasına karar verilen ... A.Ş.(...) İçin TTK'nun 174 ve 175 maddeleri uyarınca ilki 20/01/2015 tarihi olmak üzere, bölünen şirket alacaklılarına üç kez ticaret sicil gazetesinde ilan yaptığı, 13/03/2015 tarihli sicil gazetesinde, kısmi bölünmeye ilişkin bölünme planı, finansal tablolar faaliyet raporları ve ara bilançonun, genel kurul onayından önce iki ay süre ile 13/03/2015 tarihinden itibaren şirket merkezinde ortakların incelemesine hazır tutulacağının ilan edildiği, akabinde yönetim kurulunun 15/07/2015 tarihli kararına istinaden TTK'nun 174 ve 175 maddelerine istinaden kısmi bölünme yolu ile kurulacak ... şirketi için bölünen şirket alacaklılarına ilki 29/07/2015 tarihli olmak üzere üç ayrı ilan yapıldığı, kısmi bölünmenin 28/12/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında genel kurulun onayına sunulduğu, genel kurulda gündemin 1 nolu maddesi ile şirketin ...'in üretimi tesisi için kısmi bölünmeyi gerçekleştireceğinin belirtildiği, bu amaçla düzenlenen YMM tasdik raporları ve bilançoların genel kurulun bilgisine sunulduğu, günedemin 7. Maddesi ile kısmi bölünmenin TTK'nun 159 maddesinin b fıkrasına uygun yapılmasına, ... tesisi ve ilgili gayrımenkullerin, orman izninin, su kullanım hakkı anlaşmalarının, demirbaş ve hakların yeni kurulacak ... şirketine devrine, şirket pay ve haklarının tamamen ...'ya ait olmasına; gündemin 8 nolu maddesi ile kısmi bölünmeye esas bilanço ve gelir tablolarının kabul ve tasdikine, gündemin 9.ve 10. maddeleri ile kısmi bölünme planının şirket sermaye tutarı revize edilerek kabul ve tasdikine, gündemin 11 nolu maddesi ile ... tesisi ve ilgili gayrımenkullerin, orman izninin, su kullanım hakkı anlaşmalarının, demirbaş ve hakların kısmi bölünme yolu ile sermayesi 527.931.343,05-TL'sı şeklinde revize edilmiş ve yeni kurulacak ... şirketine devrine, devrin ... Şirketi'nin esas sözleşmesinin sicile tescili tarihi itibariyle gerçekleşmesine karar verildiği, kararın 31/12/2015 tarihinde sicile tescil, 07/01/2016 tarihinde ise ilan edildiği tespit edilmiştir.
Davalı ... şirketinin sicil kayıtları ve sicil gazetesi ilan örnekleri incelenmiş, şirket ana sözleşmesinin 31/12/2015 tarihinde sicile tescil ve 07/01/2016 tarihinde ilan edildiği, şirketin amaç ve konusunun özetle elektrik enerjisi üretimi, tesis üretimi, işletilmesi ve bu amaçla yapılması gereken ticari faaliyetleri kapsadığı, ana sözleşmenin 6.maddesinde sermayesinin 527.931.343,05-TL'sı olduğu, ...'nın 20/08/2015 tarihli bölünme planı ve aynı tarihli YMM raporuna istinaden sermayenin tamamının korunduğu, beheri 1 kuruş nominal değerdeki 52.793.134.305 adet nama yazılı payın, kısmi bölünme yoluyla bölünme planında belirtildiği şekilde, ...'ne devir olan üretim lisansı karşılığında ...'ya ait olduğu, hususlarının belirtildiği, 16/03/2016 tarihli genel kurul kararı ile şirket sermayesinin 603.645,092-TL'ye, 18/04/2017 tarihli genel kurul kararı ile 711.450.000,00-TL'ye çıkarıldığı, şirketin tüm paylarının 27/04/2017 tarihinde ... Şirketi'ne devredildiği, devrin 28/04/2017 tarihinde sicile tescil ve 08/05/2017 tarihinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Davalı ... Şirketi, davalı ...'dan yeni kuruluş suretiyle kısmi bölünme yolu ile kurulmuş bir şirkettir. Kısmi bölünme yolu ile kurulan bu şirket ... Projesi'nin gerçekleştirilmesi amacıyla kurulmuş ise de; birleşme yolu ile sicilden 2012 yılında terkin edilen ...'nin devamı değil, ...'nın kısmi bölünme yolu ile ticari işletmesinin bir kısmını devrettiği farklı bir şirkettir. Başka ifade ile sicilden terkin edilen ve ... sözleşmesinin 4. maddesinde ifade edilen "Şirket" ile ... Şirketi, ortaklık, hisse ve sermaye yapıları itibariyle farklı şirketlerdir. Terkin edilerek tüzel kişiliği son bulan "Şirket" ile ... şirketinin kuruluş amaçlarının aynı olması bu sonucu değiştirmez. Bu nedenle ...'nın ... Şirketi'nde yer alan hisselerini üçüncü bir kişiye devri halinde 07/06/2010 tarihli sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca, yeni hissedara sözleşmeyi tanıtma yükümlülüğü olmadığı gibi, ... Şirketi'nin de böyle bir yükümlülüğü yoktur. Tekrar ifade etmek gerekirse, birleşme ile Alpaslan Şirketi'nin sicilden terkin edilmesi sonucu sözleşmenin dördüncü maddesinin birinci cümlesinde yer alan yükümlülük ortadan kalmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının sözleşmenin dördüncü maddesine dayalı cayma bedeli talep hakkı bulunmadığı anlaşılmış, talebi yerinde görülmemiştir.
Davacı'nın Proje'nin üçüncü kademe inşaat işlerinde ihaleye çıkıldığının istihbar olunduğuna, bu kademe işler nedeniyle de kendisine ... hakkının kullandırılmadığına dair iddiasına karşı, davalılarca dava tarihi itibariyle üçüncü kademe inşaat işlerinin yol işleri olduğu, bu işler için ihaleye çıkılmadığı savunulmuştur. TMK'nun 6 maddesi uyarınca davacı, lehine sonuç çıkardığı, üçüncü kademe işlere ilişkin ihaleye çıkıldığına dair ispatla yükümlü olup, bu iddiasını ispata yarar delil sunmamıştır.
Davalı ...'nın ... ile birleşmesi akabinde, ... projesi ihalesine bizzat çıkacağı, bu nedenle davacıya karşı tarafı olduğu 07/06/2010 tarihli ... sözleşmesinden doğan taahhütlerinin devam ettiği yukarıda tespit edilmiştir. ... Şirketi, ... Projesinin gerçekleştirilmesi amacıyla ...'nın kısmi bölünme yolu(yeni kuruluş) ile ticari işletmesinin bir kısmını devrettiği bir şirkettir. Dosya kapsamına alınan sicil kayıtları içerisindeki bölünme planı ile kısmi bölünmeye esas YMM özel tasdik raporları incelendiğinde, HES Projesi ile ilgili tüm taşınır, taşınmaz mal ve hakların, EPDK lisanslarının, orman kullanım izinlerinin, su kullanım anlaşmalarının ... Şirketi'ne devredildiği, bu Proje ile ilgili borçların(malvarlığının pasifinin) de ... Şirketi'ne devredildiği tespit edilmiştir. Davalı ... Şirketi, ...'nın, ticari işletmesinin HES Projesi ile kısımlarını kısmi bölünme yolu ile devrettiği bir şirket olduğundan, kendisine devrolunan ticari işletme kısmının pasifleri yönünden de külli halef sıfatı bulunduğundan, davacı ile yapılan 07/06/2010 tarihli ... sözleşmesine kendiliğinden taraf haline gelmiştir. Dolayısıyla davacının ikinci kademe inşaat işlerine ilişkin sözleşmeden doğan, yukarıda kabul etiğimiz cezai şart alacağından doğrudan sorumludur. Davacı tarafından davalı ..., ikinci kademe işlere ilişkin ... hakkının kullandırılmaması nedeniyle talep edilen cezai şart alacağının beş gün içerisinde ödenmesi talebini içerir 03/04/2013 tarihli ihtarname gönderilmiştir. Bu ihtarnamenin tebliğ tarihi 04/04/2013'dür. Tebliğ tarihine göre temerrüt tarihinin 10/04/2013 olduğu tespit edilmiştir. İzah edilen gerekçelerle, davacının davalı ... A.Ş.' ye karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile 4.935.400,05-USD' nin 10/04/2013 tarihinden itibaren fiili tahsil tarihine kadar 3095.sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
...'nın sorumluluğu yönünden ayrı bir değerlendirme yapmak gerekir. TTK'da yeni kuruluş yolu ile kısmi bölünmede, devreden/bölünen şirketin, yeni kurulan/devralan şirket ile birlikte, bölünmeden önceki dönemde doğmuş borçlardan sorumluluğunun ne şekilde olacağı düzenlenmiş değildir. (Oysa yeni kuruluş olmaksızın, varolan şirketlere devir yoluyla kısmi bölünmede bölünmeye katılan şirketlerin sorumlulukları TTK'nun 176 maddesinde düzenlenmiştir.) Şu halde somut olaya, genel hüküm niteliğindeki TTK'nun ticari işletmenin devrine ilişkin 11/3 ve TBK'nun malvarlığının veya işletmenin devralınmasına ilişkin TBK'nun 202 maddelerinde düzenlenen tamamlayıcı hükümler doğrudan uygulanacaktır. TTK'nun 11/3 maddesi uyarınca; " Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir" Tüzel kişi tacir olan davalı ... ticari işletmesinin ... Projesi ile ilgili kısmını yeni kuruluş yolu ile kısmi bölünme sonucunda ... Şirketi'ne devretmiş ve ... Şirketi ticari işletmenin bu kısmı ile ilgili aktif ve pasif malvarlığını kül halinde devralmış olmakla, ...'nın külli halefidir. TBK'nun 202 maddesine göre; bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir. Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe, ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz. " Davalı ..., kısmi bölünme ile ... sözleşmesinin tarafı olmaktan çıkmış ise de bu sözleşmeden, bölünme ve devirden önce doğan ve muaccel ikinci kademe inşaat işlerine ilişkin cezai şart borcundan ötürü, bölünme ve devrin ilan edildiği tarihten başlayarak iki yıl süre ile ... Şirketi ile birlikte davacıya karşı müteselsilen sorumlu olacaktır. Bu iki yıllık süre hak düşürücü süre olduğundan mahkemece re'sen nazara alınması gerekir.
Kısmi bölünmeye ilişkin ... genel kurul kararı ile ... Şirketi'nin kuruluşu 31/12/2015 tarihinde sicile tescil ve 07/01/2016 tarihinde ilan edilmiştir. 07/01/2016 tarihinden itibaren işlemeye başlayan iki yıllık hak düşürücü sürenin son günü 07/01/2018, dava tarihi ise 04/06/2018'dir. Dava tarihi itibariyle itibariyle iki yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu, davacının bölünme öncesi doğmuş ve muaccel olan cezai şart alacağı yönünden davalı ...'ya karşı talep hakkının ortadan kalktığı tespit edilmiştir. Bu nedenle davacının ...'ya karşı açtığı davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı ... A.Ş.'ye karşı açtığı davanın hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davalı ... A.Ş.' ye karşı açtığı davanın KISMEN KABULÜ ile 4.935.400,05-USD' nin 10/04/2013 tarihinden itibaren fiili tahsil tarihine kadar 3095.sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.565.563,91-TL nispi karar ve ilam harcından 629.462,99-TL peşin alınan harcın mahsubuna, bakiye 936.100,92-TL nispi karar ve ilam harcının davalı ... A.Ş.'den tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından peşin yatırılan 629.462,99-TL harcın, davalı ... A.Ş.'den tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Kabul edilen tutar yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 317.810,17-TL nispi vekalet ücretinin davalı ... A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine,
6- Reddedilen tutar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 230.935,83-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş.'ne verilmesine,
7- Hakkındaki dava hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle reddedilen ve kendisini vekil ile temsil ettiren davalı ... A.Ş. yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7 maddesi uyarınca 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş.'ye verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 5.630,90-TL yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre 3.491,16-TL'sinin davalı ... A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı ... A.Ş.tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 41,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
10-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-Davalı ... A.Ş tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde adı geçen davalıya iadesine,
12-Davalı ... A.Ş. tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından ve yatırılan gider avansı olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip 069
¸e-imzalıdır


HARÇ BEYANI /
1.565.563,91-TL KARAR HARCI
629.462,99-TL PEŞİN HARÇ /
936.100,92-TL KALAN HARÇ

DAVACI GİDERİ /
35,90-TL BVH.
5.000,00-TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
595,00-TL POSTA MAS. /
5.630,90-TL TOPLAM


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.