Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istediği, mahkemece, dosya borcu ödenerek infazen işlemden kaldırıldığı gerekçesi ile "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
28/11/1956 tarih, 15/15 Sayılı İBK ve HGK.nun 17/03/1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı gereğince her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır.
Somut olayda, borçlunun, itiraz tarihinden sonra dosya borcunu ödediği ve takip dosyasının infazen işlemden kaldırıldığı görülmektedir.
O halde, mahkemece, borçlunun, duruşmada, haciz yapılmasını engellemek amacıyla dosya borcunu ödediğine ilişkin beyanı da dikkate alınarak itirazın esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.