22. Hukuk Dairesi 2015/32462 E. , 2018/13507 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı işverenlerin işçisi olarak 26.05.2004 işe girdiğini, Belediyenin ve taşeron Şirketin işçisi olarak 23.12.2010 tarihine kadar çalıştığını, çalıştığı bu dönem içerisinde özellikle fazla mesai, izin, sosyal yardım, tatil, hafta sonu gibi ücretlerini alamadığını, ancak çaresizlik işlerine devam etmek zorunda bırakıldığını, ... ve taşeron şirketin işçisi olarak çalışılan döneme ilişkin kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı Belediye vekili, davaya konu dönemlerde davacının davalı taşeron Şirket elemanı olarak çalıştığını, İdarenin çalışanı olmadığını, bu nedenle davacının tüm işçilik alacaklarına dair taleplerini davalı şirkete yöneltmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının istifa ederek kendi iradesi ile işten ayrıldığını, şirketten bir alacağının olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının iş akdinin sona erme şekli konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel olarak...sözleşmesini fesih hakkı hak sahibine ... tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile...sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin kanuni düzenlemesi ise aynı Yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanunu"nda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin ... tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
Somut olayda, bilgisayarla yazılan istifa dilekçesinde davacı “şirketinizden çalıştığım işimden özel sebeplerimden ötürü istifa ediyorum. Şirketinizde çalıştığım süreler içerisinde bütün ücretlerimi fazla mesai, bayram hafta tatili ve izin alacaklarımı almış bulunmaktayım. Şirketinizden doğmuş herhangi bir doğmuş veya doğacak hak ve alacağım kalmamıştır. Işvereni ibra ediyorum " şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece, davacının daha iyi bir statüde çalışmak üzere işinden istifa ettiği açık olduğu gibi yine davacının taşeron şirket uhdesinde ancak asıl işveren Belediye bünyesinde çalışmakta iken taşeron şirket işyerinden çıkışı verilip 1 gün sonra asıl işveren Belediye işyerinde çalıştığı görülmekle burada iş akdinin feshinden de söz edilemeyeceğinden, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının Taşeron şirket uhdesinde ancak asıl işveren Belediye bünyesinde çalışmakta iken, taşeron şirket işyerinden çıkışı verilip 1 gün sonra asıl işveren Belediyede çalışmaya başladığı görülmekle burada iş akdinin feshinden söz edilemeyeceğinden fesih ile alacak haline gelmesi söz konusu olan yıllık izin ücretinin alacak olarak talep edilemeyeceği, davacının kullanmadığı önceki yıllara ait izni varsa Belediyece yönetim hakkı kapsamında bilahare kullandırılabileceği ve bu nedenlerle davacının yıllık izin ücreti talebinin soyut iddia düzeyinde kaldığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının alt işverendeki iş akdi sona ermiştir, davacının duruşmada, istifa dilekçesindeki imzanın kendisine ait olduğunu ve kağıdı imzaladığında üstünün...olduğuna dair beyanda bulunduğu, davacı tanıklarının ".... bize bir takım belgeler imzalatıldı, bu belgeleri okumadan imzaladık " dair beyanda bulundukları gözetilerek davacının iradesinin fesada uğratılıp uğratılmadığı hakkında bir değerlendirme yapılıp işçilik alacakları hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.