12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/13987 Karar No: 2012/31767
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/13987 Esas 2012/31767 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/13987 E. , 2012/31767 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/04/2012 NUMARASI : 2012/178-2012/474
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, İİK.nun 89.maddesine göre üçüncü kişilere haciz ihbarnamesinin gönderilebilmesi için kural olarak üçüncü kişi nezdinde borçlunun mevcut bir alacağının bulunması gerekir. Üçüncü kişi haciz ihbarnamesine karşı itiraz ederken, haciz ihbarnamesinin tebliği anında nezdinde borçluya ait alacak olup olmadığını esas alır. Ancak müstakbel alacaklar için haciz ihbarı gönderilebilmesi üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin (kira alacağı gibi) varlığına bağlıdır. Somut olayda üçüncü kişi Garanti Bankası Kavacık Şubesine 89/1 haciz ihbarnamesinin 10.10.2011 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra Kadıköy 4.Ticaret Mahkemesinin 02.11.2011 tarih ve 2011/1120 esas sayılı kararı ile iflas erteleme davasında İİK.nun 179/b maddesi uyarınca takiplerin durdurulmasına, yeni takip yapılmamasına karar verildiği, mahkemenin bu tedbir kararından sonra, üçüncü kişi Garanti Bankası Kavacık Şubesindeki borçlu hesabına 14.12.2011 tarihinde gelen 67.100 TL havalenin haciz ihbarnamesi gereğince bloke altına alındığı, borçlunun anılan hesap üzerindeki haczin kaldırılması, olmazsa paranın kayyumun marifeti ile harcanmasına yönelik talebinin, 16.2.2012 tarihinde icra müdürlüğünce aynı konuda icra mahkemesinin 2012/45 E. - 2012/103 K.sayılı 26.1.2012 tarihli kararı olduğu gerekçesi ile reddedildiği, red kararının iptali için borçlu vekilince icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulduğu görülmektedir. 2.11.2012 tarihli iflas ertelenmesine ilişkin mahkeme tedbir kararı önceki takiplerin durdurulmasına yönelik olduğu halde mahkemece tedbir kararından önce 7.10.2011 tebliğ tarihli haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece bu yöne ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.