Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13988
Karar No: 2012/31748

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/13988 Esas 2012/31748 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/13988 E.  ,  2012/31748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/03/2012
    NUMARASI : 2010/965-2012/318

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK. nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir.
    İİK. nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasında ise; “İmza tatbikinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/2.maddesinde yer alan“Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” düzenlemesi nedeniyle uygulanması gereken aynı kanunun 211.maddesinde ise imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre hakim bilirkişi incelemesine karar verir ise önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzaları, ilgili yerlerden getirtir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir.
    Vurgulamakta yarar vardır ki, anılan belgelerin tamamlanması konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26.04.2006 gün ve 2006/12-259 E. 2006/231 sayılı kararında da açıklandığı üzere, eldeki davanın niteliği itibariyle "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu gözardı edilmemeli ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya da gidilmemelidir. ( Hukuk Genel Kurulu"nun 06.02.2008 gün ve 2008/12-77 E. 2008/90 sayılı kararı)
    Özetlemek gerekir ise, imza incelemesinde öncelikle senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler, keşide tarihine en yakın tarihli olanından başlayarak bilirkişice mukayeseye esas alınmalıdır. Senedin keşide tarihinden öncesine ilişkin belge bulunamazsa, daha sonraki tarihli belgeler, uygulamaya elverişli imza örneği taşıyan herhangi bir belge temin edilemez ise de borçlunun duruşmada alınan medari tatbik imza ve yazı örnekleri üzerinden inceleme yapılmalıdır.
     Sıhhatli bir sonuç alınabilmesi için, inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgelerde bulunan borçluya ait imzaların celbedilip ondan sonra bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
    Ayrıca yerleşik Yargıtay uygulamasına ve Dairemizin istikrar bulan kararlarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün değildir. Bu nedenle imza incelemesine esas alınan borçlunun uygulamaya elverişli imzalarının bulunduğu belge asıllarının getirtilerek incelemenin Bunlar esas alınarak yapılması gerekir.
    Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 30.05.2001 gün 2001/12-436 E.,2001/467 K. ve  06.06.2001 tarih ve 2001/12-466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi herhangi bir belgedeki imza veya yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır.
    Ayrıca, yerleşik Yargıtay uygulamasına ve Dairemizin istikrar bulan kararlarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün değildir .
    Somut olayda 03.08.2011 tarihli bilirkişi raporunda istiktab tutanağı, 12.01.2007 tarihli Bursa ..... Noterliği"nce düzenlenmiş imza sirküleri ve diğer belgeler mukayeseye esas alınarak, borçlu T.... E.... adına takip konusu kambiyo senetlerinde atılı bulunan imzaların mevcut mukayese imzalar kıyası T.... E.... eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır. Aynı raporun altında, alacaklı vekilinin kredi sözleşmesi ve kredi sözleşmesi tadili başlıklı belgelerin borcun kaynağı olarak belirtilmesi ve fotokopi olmaları nedeniyle mukayese belgeler olarak anılmadı. Mukayese belge olarak alınmalarının kabulü ve asıllarının gönderilmesi halinde yeniden değerlendirme yapılacaktır, şeklinde not düşüldüğü görülmektedir.
    Bu rapora alacaklı vekilince itiraz edilmesi üzerine 25.01.2012 tarihli, daha önceki ilişkisinin de dahil olduğu iki kişilik bir rapor düzenlenmiştir. Raporda mukayeseye esas imzalar 3 gruba ayrılmış olup, birinci grup imzaların alacaklı vekilince ibraz edilen tarafları alacaklı şirket ile ...... Su Ürünleri AŞ olan 24.12.2008 ve 23.12.2008 referans nolu kredi sözleşmeleri ile kredi sözleşme tasdikleri, 18.12.2008 tarihli proforme faturalar ve Bursa Ticaret Sicil Memurluğuna hitaben yazılmış  16.09.2008 tarihli dilekçede atılı bulunan imzalardır. Anılan raporun sonuç kısmında birinci grup bu imzaların takibe konu belgedeki imzalarla aynı el ürünü olduğu kanaatine varılmıştır. Bu rapora karşı itiraz eden borçlu vekili 21.02.2012 tarihli dilekçesinde, birinci grup belgeler altındaki imzaların borçluya ait olmadığını beyan etmiştir. Şu hale göre 03.08.2011 tarihli rapor ile 25.01.2012 tarihli rapor arasında çelişki bulunduğu görülmektedir.
    Mahkemece yeniden üç kişilik bir bilirkişi heyetinden tarafların üzerinde ittifak ettikleri  mukayeseye esas tüm belgeler huzurda borçludan alınan imza örneklerinin incelenmesi suretiyle bir rapor alınarak çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, 25.01.2012 tarihli rapor değerlendirmesi esas alınarak borçlunun uygulamada değişik şekilde imza şekillerini benimsediği tespit edildiği ve inkar edilen imzaların borçluya ait olduğu sonucuna varıldığından itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkeme yukarıda belirtilen ilkelere aykırı olarak eksik inceleme ile tespit edilen hüküm isabetsiz olup bozmayı gerekmiştir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi