Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3152 Esas 2018/7772 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3152
Karar No: 2018/7772
Karar Tarihi: 22.05.2018

Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/3152 Esas 2018/7772 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın hakaret suçu işlediği ve mahkum olduğu belirtilmektedir. Yapılan temyiz başvurusunda, yaralama suçu ile ilgili hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşılmıştır. Hakaret suçu ile ilgili yapılan temyiz incelemesinde ise bozma nedeni bulunmadığı ancak TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği belirtilmiştir. Bu nedenle hüküm fıkrasından, söz konusu maddenin çıkarılması şeklinde düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317 ve 322. maddeleri belirtilmiştir.
18. Ceza Dairesi         2018/3152 E.  ,  2018/7772 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-Katılan ..."e yönelik yaralama ve hakaret suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ..."ın, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2-Şikayetçiler ..., ..., ... ve ..."a yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ile gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçlarında, temel cezanın doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine, aynı Kanun"un 125/1. maddesi ile belirlenip daha sonra arttırım yapılmış ise de, sonuç cezanın değişmemesi nedeniyle bozmayı gerektirmediği, yine suçun, aleni yerlerden olan acil girişteki polis noktası önünde işlendiği anlaşılmasına karşın, sanık hakkında TCK"nın 125/4. maddesi uygulanmamış ve uygulama maddesi gösterilmesine rağmen, sanığın cezasından, TCK"nın 43/2. maddesine göre artırım yapılmamış ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,

    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasından, TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.