23. Hukuk Dairesi 2014/8186 E. , 2015/1893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında 17.11.2008 tarihinde “... Sözleşmesi” imzalandığını, atık su hizmetinin bölgede sadece davalı şirket tarafından yerine getirildiğini, bu nedenle müvekkilinin sözleşmeyi imzalamak zorunda olduğunu, sözleşmenin tek taraflı olarak hazırlandığını, sözleşmenin F.6. maddesi uyarınca bölge turizm sezonunun Mayıs-Ekim ayı sonu olarak belirlendiğini, müvekkilinin sahibi olduğu oteli 30.06.2012 tarihinde kapatıp durumu 20.07.2012 tarihinde posta aracılığı ile davalıya bildirdiğini, ancak davalının vermediği hizmet bedeli için sözleşme hükümlerine dayalı olarak müvekkiline 31.07.2012 tarihli atık su faturası gönderdiğini, müvekkilinin faturanın 23.853,31 TL kısmına 31.08.2012 tarihli iade faturası düzenlendiğini, zira fatura döneminde müvekkilinin 4007 m³ temiz su kullandığını, bunun doğal sonucu olarakta 4007 m³ atık su olduğunu, dolayısı ile davacının düzenlediği faturanın 23.853,31 TL"lik kısmın haksız olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin bu miktar kadar davalıya borçlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin Turizm ve Kültür Bakanlığı"nın bir iştiraki olup 2872 sayılı Çevre Kanunu"nu uyarınca ... ve ... bölgesinde birçok kurum, kuruluş ve turistik tesisise su ve atık su hizmeti verdiğini, davacının Temmuz 2012 ayında 4007 m³ su kullandığını ve ilgili fatura ile birlikte 11.09.2012 tarihinde davacıya noter ihtarı gönderdiğini, faturanın doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporları ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında 17.11.2008 tarihinde su ve atık su hizmet sözleşmesi imzalandığı, davacının sözleşmenin genel işlem şartı niteliğinde hükümler içeren kısımlarına mahkemenin müdahalesi ile davalı tarafından düzenlenen fatura nedeni ile borçlu olmadığının tesbitini istediği, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nunda genel işlem koşullarına ilişkin hüküm bulunmadığı, davacının mahkemenin müdahalesini istediği hükümlerin tamamen davacı abonenin tüketiminin hesaplanma yöntemi ve fatura bedelinin ödenmesi ve ödenmemesi halinde uygulanacak faize ilişkin olduğu, davalı şirketin 2872 sayılı Çevre Kanunu"nun 11. madde hükmü uyarınca hizmet verdiği, davacının otelini
30.06.2012 tarihinde kapattığı ve durumu 20.07.2012 tarihli yazı ile davalıya bildirdiği, sözleşme uyarınca kapalılık durumunun 15 gün öncesinden yazılı olarak bildirilmemesi halinde açık işlemi uygulanacağından davacının süresi içinde bildirimde bulunmadığı, sözleşmenin F.6.1 hükmü uyarınca davalının yaptığı işlemin doğru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.