20. Ceza Dairesi Esas No: 2016/724 Karar No: 2016/5357 Karar Tarihi: 01.11.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/724 Esas 2016/5357 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2016/724 E. , 2016/5357 K. "İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 24/11/2015 tarihli duruşmada sanık ve müdafii hazır bulunduğu halde, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasında, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasını talep etmesi nedeniyle, tebliğnamedeki ek savunma hakkı verilmesi gerektiğine ilişkin, bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1-Tanık ..."ün kolluk tarafından alınan beyanını ve teşhis tutanağını mahkeme aşamasında doğrulanmaması, polislerin baskısı altında uyuşturucu maddeyi sanıktan aldığını söylediğini ancak uyuşturucu maddeyi o sırada orada bulunan başka bir ....dan aldığını belirtmesi, tanıklar ...ve ..."ın da ..."e sanığın adını vermesi için polisler tarafından baskı yapıldığını aktarmaları, tanık ...ın ise tüm aşamalarda sanıktan uyuşturucu madde almadığını ve bulunan maddelerle ilgisinin olmadığını beyan etmesi, sanığın da tüm aşamalarda suça konu uyuşturucu maddelerin kendisi tarafından satılmadığına ilişkin savunması karşısında; olay tutanağında imzaları bulunan tutanak tanıkları çağrılarak tanıklar ... ve .. ."ün olay tarihinde suça konu uyuşturucu maddeleri bizzat sanıktan aldığının görülüp görülmediği ve satış yapılan yerde başka birilerinin olup olmadığı ayrıntılı sorularak olayla ... beyanlarının alınması, uyuşturucu maddeyi sattığı iddia edilen..."ün tanık olarak dinlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2- Kabule Göre: a- 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, b-Sanığın adli sicil kaydında 04/06/2014 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunaması ve sanığın denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemesi karşısında mahkemesine ihbarda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Sanığın telefon görüşmelerine ait dinleme ve çözüm tutanakları hükme esas delil olarak kabul edildiği halde ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 04/09/2015 tarihli 2015/816 D.İş sayılı, iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınmasına ilişkin kararların dosya içerisinde bulunmadığı anlaşıldığından anılan kararların aslı veya onaylı örneklerinin getirtilerek karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre gözönüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 01.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.