14. Ceza Dairesi 2017/6180 E. , 2017/5773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı (on kez)
HÜKÜM : Mağdure ..."a yönelik atılı suçtan beraat, diğer mağdurelere yönelik eylemleri sakıntılık düzeyinde kalan çocuğun basit cinsel istismarı kabul edilerek mahkûmiyet (dokuz kez)
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve TCK"nın 103. maddesinde değişiklik yapan 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının her aşamada ilgili kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğu, Bakanlık vekili tarafından sunulan katılma ve temyiz istemli dilekçede de açıkça katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi de gözetilerek 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan ... vekilinin ise katılan Bakanlık vekili sıfatıyla davaya katılmasına karar verildikten sonra yapılan değerlendirmede hükmedilen ceza miktarları nazara alındığında sanık müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Sanık hakkında mağdure ..."a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükmünün incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında mağdureler ...,..., ...,..., ...,..., ..., ... ile..."a yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçundan (dokuz kez) kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Sanık savunması, katılanlar ile tanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurelerin dördüncü sınıf öğrencileri olup sanığın da sınıf öğretmenleri olduğu, şikayetleri ile soruşturma başlatılmasına yol açan katılanlar... ile ..."in, şikayette bulunmadan önce sanığın yerine geldiği öğretmen kadar başarılı olmadığı gerekçesiyle değiştirilmesini talep ettikleri, şikayet sonrası idare tarafından görevlendirilen tanık rehber öğretmeni ..."nin mağdurelerle bire bir görüşerek olay hakkında rapor hazırladığı, bu tanığın disiplin soruşturmasında ve yargılamada verdiği ifadelerde, olayı intikal ettiren ..."ın kızı olan ..."in öğrenci meclis başkanı olarak okulda popüler olduğu, öğrenci arkadaşlarını çok kolay etkileme ve yönlendirme potansiyeli bulunduğu, dinlediği mağdurelerden ... ile ..."in en çok konuyu abartan kişiler oldukları, diğerlerinin öğretmenlerinin kendilerini sevdiğini ve öğretmen olarak yaklaştığını ancak sonunda tavırları ile kendilerine zarar verdiklerini, elle temas tarifleyen mağdurelerin referans olarak... ve ..."i gösterdikleri ve bazı kızların bu iki mağdure gibi konuşmak istediklerini, konuşurken gözlerini kaçırdıklarını gözlemlediğini ve anlatımlarından bir cinsel taciz olmadığı kanaatinde olduğunu bildirdiği, mağdurelerin Adli Görüşmeci eşliğinde Çocuk İzleme Merkezinde alınan ifadeleri karşılaştırıldığında birbirleriyle tutarsızlıkların olduğu, yine mağdurelerin Çocuk İzleme Merkezinde alınan ifadeleriyle kovuşturmada alınan beyanları ve velilerine eylemler hakkındaki anlatımları arasında çelişkiler bulunduğu, ifadeleri alan Adli Görüşme Uzmanının değerlendirme raporunda, ifadeler arasındaki tutarsızlıkların, çocukların olay hakkında kendi aralarında sürekli konuşup birbirlerinden etkilenerek gördükleri ile duyduklarını karıştırmış olabileceklerinden kaynaklanmış olabileceğini, mağdurelerin sanığın her dokunuşunu anlatmaya yönelik çabalarıyla öğretmenlerinin değdiği, çarptığı ve kucağına oturturken dokunduğu bölgelere yönelik temaslarını da cinsel amaçlı bir dokunmaymış gibi anlatmış olabilecekleri, olanların sınıf içerisinde herkesin önünde gizlenmeden yapılmasından dolayı sanığın dokunmalarının cinsel amaçlı olup olmadığı konusunda bir kanaate varılamadığı kanaatini belirttiği, sanık hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda müfettişlerce de sanığın davranışlarının yanlış anlaşılmalara sebep olduğu, taciz yapıldığına dair yeterli bilgi ve belge temin edilemediğinin belirtildiği, mağdurelerin sanığın eylemlerinin yerine, şekline ve süresine ilişkin anlatımları da dikkate alındığında sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ve davranışlarının cinsel amaçlı olduğuna dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, tarafsız ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, ayrıca mahkemece sanığın her bir mağdureye yönelik sabit görülen eylemlerinin nelerden ibaret olduğu ve cinsel amaçla gerçekleştirildiğini gösteren nedenler kanıtlarıyla ilişkilendirilerek karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, dosya içeriğine aykırı ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde en seri vasıtayla derhal tahliyesinin sağlanması için ilgili yerlere yazı yazılmasına, 21.11.2017 tarihinde sanığın mağdure Yaren"a karşı eylemine ilişkin oybirliği diğer eylemleri için Üye ..."in karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 21.11.2017 gün ve 2017/6180 Esas, 2017/5773 Karar sayılı ilamında sayın daire çoğunluğu ise ihtilafımız sanık hakkındaki suçun nitelendirilmesine ve sübutuna ilişkindir.
1-Mağdurelerin soruşturma aşamasında verdikleri ve kovuşturma aşamasında da kısmen doğruladıkları beyanları ile tüm dosya kapsamından; öğretmenleri olan sanığın suç tarihlerinde mağdureleri kucağına oturtmak, bacaklarına ve cinsel organlarına dokunmak, elbiselerinden içeriye elini sokarak sırtlarına ve göğüslerine dokunmak ve elbiselerinin içine üflemek şeklinde gerçekleştirdiği cinsel istismar eylemlerinin sarkıntılık düzeyini aştığı, sanığın eylemlerinin ani ve kesik hareketler şeklinde olmayıp devamlılık arz eden eylemler niteliğinde olduğu ve bu haliyle mağdurelere yönelik eylemlerinin 6545 sayılı Kanunla değişik TCK"nın 103/1-1. cümlesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden suç vasfının tayininde hataya düşülerek yazılı şekilde sarkıntılık suçundan hüküm kurulması,
2-Sanığın eylemlerini mağdurelere karşı birden fazla gerçekleştirdiğinin anlaşılmasına karşın TCK"nın 43. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan, kararın bu sebeplerle bozulması ve tutukluluk halinin devamı düşüncesiyle sayın daire çoğunluğunun kararına muhalifim.