MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekklinin davalı kooperatifin üyesi iken yönetim kurulunun 12.11.2012 tarihli kararı ile çalışma yönetmeliğine ve kooperatifin menfaatlerine aykırı hareket ettiği gerekçesi ile ihraç edildiğini, ihraç kararının yasaya ve anasözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının anasözleşmeye dayanılarak çıkarılan yönetmeliğe aykırı hareket ettiğini, bu nedenle ihraç kararının usulüne uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kooperatifçe çıkarılan Taşıma Yönetmeliğinin 5. madddesine göre, kooperatiften habersiz 3 kez yük taşıyan ortağın ihracına karar verileceğinin düzenlendiği, davacıya, davalı kooperatiften habersiz yük taşıması nedeniyle daha önce 2 kez para cezası verildiği, davacının, yönetmeliğe aykırılığa devam etmesi üzerine yönetim kurulunca ihracına karar verildiği, ihraç kararının yasa, anasözleşme ve çalışma yönetmeliğine uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalı kooperatif"in yönetim kurulunca, 12.11.2012 tarihinde kooperatif"in ortağı olduğu halde kooperatif işlerinde çalışmadığı, piyasada nakliye yaparak çalışma yönetmeliğinin ilgili maddesine aykırı davrandığı ve kooperatifin menfaatine aykırı hareket ettiği gerekçesi ile ihraç edilmiştir.
Öncelikle dosya kapsamında davacının kooperatifin taşıma yönetmeliğinin 5. maddesine aykırı şekilde kooperatiften habersiz yük taşıdığına ilişkin herhangi bir delil bulunmamaktadır. Dosyada mevcut, davacının araçlarının plakasına düzenlenen ceza faturalarınında cezaya gerekçe olarak kooperatatif için ayda 3 kez taşıma yapılması şartı getiren 10.04.2012 tarihli yönetim kurulu kararı dayanak gösterilmiştir.
Bunun yanında her ne kadar 10.04.2012 tarihli yönetim kurulu kararında ortakların aylık 3 sefer nakliye yapacağı öngörülerek aksine davarananlar için 1.ve 2. aylarda para cezası ödeyecekleri, 3. ayda aynı ihlalin devamı halinde ihraç edilecekleri kararlaştırılmışsa da Kooperatif anasözleşmesinin 14/son maddesi uyarında ortakların aynı maddede gösterilen sebepler dışında ortaklıktan çıkarılamayacakları kabul edilmiş olmakla 10.04.2012 tarihli yönetim kurulu kararının açıkça anasözleşmeye aykırı olması karşısında bu sebeple ihraç kararı verilemeyeceği ortadadır.
Kaldı ki Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, anasözleşmelerinde kooperatife ortak olabilmek için gereken nitelik ve şartların kaybedilmesi durumunun, çıkarma sebebi olarak düzenlendiği kooperatiflerde bu nitelik ve şartların kaybı hemen üyenin ortaklık sıfatını yitirmesi sonucunu doğuracak bir neden olarak kabul edilemez. Anasözleşmede ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nda anılan ortaklık koşulunu kaybedenler için ihraç öncesinde ihtar gönderilmesi öngörülmemiş ise de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 27. maddesinde parasal yükümlülükleri için ihraç öncesinde aranan uygun süre verilmesi koşulunun da, kıyasen uygulanması gerekir. Mevcut uygulamanın YHGK"nın 27.04.2010 tarih ve 16-149 E, 212 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, hayatın olağan akışına, iyiniyet kurallarına ve kooperatifin amacına uygun olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ortağa kaybedilen ortak olma nitelik ve şartları anlaşılabilir bir şekilde açıklanarak, eksikliğin giderilmesi için öncelikle uygun süreyi içerir bir ihtar yapılması, bu süreye rağmen eksikliklerin tamamlanmaması halinde ihraç kararı verilmesi gerekirken, ihtar yapılmaksızın ihraç kararı verilmesi ..."nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder.
Şu halde, izah edilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.