13. Ceza Dairesi 2016/4308 E. , 2018/7410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanığın keşif sırasında suça konu evin kardeşi ... a ait olduğunu ve kendisinin evi çok nadir kullandığını beyan ederek Adıyaman’ da görevli olduğuna ilişkin yazı sunması karşısında, sanığın beyanı doğrultusunda komşu çevreden araştırma yaptırılması, tapu kaydı, varsa elektrik aboneliğine ilişkin evrakın temini ve sanığın kardeşi olarak belirttiği kişinin tespiti ile beyanına başvurulması suretiyle suça konu evin suç tarihinde fiili olarak kimin sorumluluğunda bulunduğu hususunun açıklığa kavuşturulup ardından sonucuna göre suç duyurusunda bulunularak kamu davası açılması halinde dava dosyaları birleştirilerek yapılacak yargılama sonucunda sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Dosya içerisinde 07/07/2012 tarihli kaçak su kullanımı tespit tutanağı içeriği gözetildiğinde sanık hakkında yargılamaya konu tutanak dışında başka tespit tutanaklarının da düzenlendiğinin anlaşıldığı, gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde açığa çıkartılması, zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin tespiti ile varsa mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi, 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi ile getirilen düzenleme yönünden haksız yere hak kaybına uğranmasının önlenmesi bakımından, sanık hakkında açılan başkaca davalar da varsa araştırılıp, her bir dava dosyasının suç ve iddianame tarihleri, kesinleşip kesinleşmedikleri tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, tutanaklar arasındaki süre dikkate alındığında sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak öncelikle birleştirme olanağı varsa dosyalar birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı taktirde dava dosyalarının bu davayı ilgilendiren delillerinin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak TCK"nın 43. maddesinin uygulanması koşullarının tartışılıp değerlendirilmesi zorunluluğu,
3-Sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespit edilmesi durumunda, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan 5237 sayılı TCK" nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan vergili ve cezasız tutarı ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağı hususu, ödeme süresi ve yeri soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, bilirkişi tarafından hesaplanan 1.432, 80 TL değerindeki kaçak kullanım bedelini sanığın ödemesi halinde 5271 sayılı CMK" nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak su kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK" nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de,
4-18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinin “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki hükmü karşısında, sanık hakkında adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 15/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.