13. Ceza Dairesi 2016/4330 E. , 2018/7405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanığın soruşturma aşamasında işletme ruhsatının ... ve ... adına ortak olarak işletildiğini, kovuşturma aşamasında da söz konusu iş yerini 03/01/2012 tarihinde 3 yıllığına kiraladığını, yaklaşık 1 ay kadar burada dükkan çalıştırdığını ancak kendisinin adına işletme ruhsatı alınamadığı için bu kira sözleşmesinin ... ve... adına yenilenip dükkanın ruhsatının ve vergi levhasının onlar adına alındığını, bu şahısların işletmeye devam ettiklerini savunması karşısında öncelikle kolluk görevlileri aracılığıyla komşu çevreden araştırma yapılıp,... isimli kişininde tespiti ve beyanına başvurulması suretiyle suça konu dönemde iş yerinin fiili olarak kimin sorumluluğunda bulunduğu hususunun açıklığa kavuşturulup sonucuna göre suç duyurusunda bulunularak kamu davası açılması halinde dava dosyaları birleştirilerek yapılacak yargılama sonucunda sanığın hukuki durumunun belirlenmesi, ardından hakkında kayıtsız sayaçtan elektrik kullandığına dair tutanak düzenlenen sanığın suça konu iş yerinde ne kadar süre faaliyet gösterdiğinin ve dava konusu tutanak itibariyle suça konu sayacı kullanım süresinin belirlenmesinin ardından, kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, iş yerinde kullanılan sayacın tüketimi eksik gösterip göstermediği veya tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde sayaca müdahale edilip edilmediğinin tespit edilebilmesi için; mümkün olduğu takdirde; keşif yapılıp, söz konusu iş yerindeki elektrikli aletlerin durumu itibariyle kurulu güç ve mümkün olduğu taktirde de faaliyet durumuna göre bu aletlerin çalışma süreleri belirlenip böylece söz konusu dönemde normal kullanıma göre tüketilebilinecek ortalama elektrik miktarı bilirkişiye hesaplattırıldıktan sonra bulunacak değerin suça konu sayaçtan geçirilen tüketim miktarıyla uyumlu olup olmadığı ve tutanak öncesi tüketimlerle tutanak sonrası tüketimler arasında fark oluşup oluşmadığı; mümkün olmadığı takdirde ise; sayacın kullanım süresine ve kurulu güce göre tespit tutanağında belirtilen endeks değerinin uyumlu olup olmadığı konusunda teknik bilirkişiden rapor alınıp sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket edip etmediği bu suretle tespit edildikten sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespit edilmesi durumunda, karşılıksız yararlanma suçu bakımından özel bir etkin pişmanlık düzenlemesi olan 5237 sayılı TCK" nın 168/5. maddesi gereğince ve kanun koyucunun amacı doğrultusunda katılan kurumun uğradığı zararı, suç tutanağı ile belirlenmiş veya belirlenecek olan vergili ve cezasız tutarı ödemesi halinde hakkında kamu davası açılamayacağı hususu, ödeme süresi ve yeri soruşturma merciince sanığa bildirilmeden, bildirime ilişkin belge denetime esas şekilde dosyaya konmadan, sanığa dava açılmasını engelleme imkanı tanınmadan kamu davası açılması karşısında; bunun iddianamenin iadesi sebebi olduğu gözetilmeden kabul edilip yapılan yargılamada, katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının ne olduğunun bilirkişiye hesaplattırılarak, sanığın ödemesi halinde 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak elektrik kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK"nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabüle göre de,
3-Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin karar yerinde gösterilmemesi,
4- 18/06/2014 tarihinde kabul edilip 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesinin “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki hükmü karşısında, sanık hakkında adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrilemeyeceğinin gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 15/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.