Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2899
Karar No: 2020/217
Karar Tarihi: 09.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2899 Esas 2020/217 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2899 E.  ,  2020/217 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 7. Tüketici Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/03/2018 tarih ve 2017/1-2018/226 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 07.01.2020 günü hazır bulunan davacı asil ... vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin İzmir İli, ... İlçesinde bulunan bir adet gayrimenkulü, davalı banka ve vekillerinin verdiği bilgiler ve telkinleri ile kanuni takip dosyası meblağından 20.260,61 TL fazla olarak ödenmek ve geriye kalan satış meblağının satıcıya ödenmesi suretiyle ipotekli şekilde satın aldığını, yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra davalı bankanın hiç bir bildirim yapmaksızın satıcının bankaya olan Tüketici Kredisi borcunu davaya konu ipotek ile ilişkilendirerek takip başlattığını, başlatılan takibin İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2015/72 Esas ve 2015/240 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, müvekkilinin ipotek nedeni ile tüketici kredisinden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, taşınmaz üzerinde bulunan davalı banka lehine kayıtlı ipoteğin terkin edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili 23/09/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; dosya borcu ödenen icra takip dosyasının dava dışı ... Mobilya Dekorasyon Ltd. Şti"nin müvekkili bankanın Menemen Şubesi"nden Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandığı ticari krediden kaynaklandığını, davacının ipotekli gayrimenkulu ipoteği kabul ederek satın alan üçüncü kişi olduğunu, banka ile herhangi bir akdi ilişkisi veya tüketici ilişkisi bulunmadığını, ihtilafın kaynağı ticari krediye dayandığı için görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının satın almış olduğu taşınmazı üzerindeki ipotekleri ile satın aldığı, icra dosyasına yapılan ödemelerin takip dosyası borcu için olup ve bankanın ipoteğin kaldırılmasına dair bankanın taahhüdüne rastlanmadığı, ipoteğin terkini için hem şirketin hemde eski malikin bankaya olan borçlarının ödenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Davalı vekilinin ücret-i vekalete yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince dava esastan reddedilmekle asıl alacak miktarı üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına nisbi vekalet ücretine hükmetmek gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan ""...1.090,14 TL maktu..."" ibarelerinin çıkartılması ile yerine ""....4.395,27 TL..."" ibaresi yazılmak sureti ile kararın davalı yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6502 sayılı Yasa"nın 73/2.maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi