
Esas No: 2007/4-500
Karar No: 2007/560
Karar Tarihi: 18.7.2007
Kazanılmış Hak - Kişilik Haklarına Saldırı - Manevi Tazminat - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/4-500 Esas 2007/560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu manevi tazminat istemidir. Davacı, üniversitedeki rektöre karşı adaylığı sebebiyle ön yargılı olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, davalı tarafından davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan yazışmalar yapmadığını belirlemiş ve iddiaların kanıtlanmadığı sonucuna varmıştır. Yerel mahkemece verilen direnme kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Haksız Fiil (TMK 49-61), Kişilik Hakları (TMK 23- 28)
Hukuk Genel Kurulu 2007/4-500 E., 2007/560 K.
Hukuk Genel Kurulu 2007/4-500 E., 2007/560 K.
- KAZANILMIŞ HAK
- KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
- MANEVİ TAZMİNAT
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 26.4.2005 gün ve 182-221 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 6.4.2006 gün ve 845-3997 sayılı ilamı ile,
(...Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, bu karar dairece bozulmuş, bozmaya uyulmakla verilen karar davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, K....... Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı olduğunu, davalının aynı üniversitede Rektör bulunduğunu, rektörlük seçimlerinde aday olması nedeniyle davalının kendisine husumet beslediğini ve kendisine ağır saldırı teşkil edecek nitelikte eylemlerde bulunduğunu, bu bağlamda; davacıya ait not defteri nedeniyle başkalarını fişlediği şayiasının yayıldığını, defterdeki yazılar nedeniyle cezalar aldığını, usulsüz verilen bu cezanın YÖK"e bildirildiğini ve bu şekilde kamuoyuna duyurulduğunu başka bir öğretim üyesinin soruşturmasında davalı aleyhine verdiği ifade nedeniyle hakarete maruz kaldığını usule aykırı olarak mesaiye devam durumunun izlenip haksız ceza verildiğini, resmi yazışmalarda küçük düşürücü beyanlarla aşağılandığını, bilimsel toplantılara katılmasının engellendiğini, kendisi hakkındaki belgelerin basma sızdırıldığını belirterek manevi tazminat istemiştir.
Mahkemece davalının yazışmalarda kullandığı sözler nedeniyle dava kısmen kabul edilmiş, tarafların temyizi üzerine resmi yazış mal ardaki sözlerle kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığından davacının bu yazışmalara dayalı tazminat isteminin reddi gerektiği, davacının incelenmeyen diğer haksız eylemlere yönelik istemleri konusunda ise taraf delilleri toplanıp karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, daire bozmasına uyulmuş tarafların delilleri toplanmış ve bu kez dairemizin bozma ilamında belirtilen, taraflar arasında yapılan yazışmalar dışında kalan olaylarla ilgili olarak tanıkların net olarak yer ve zaman vermek suretiyle davalının davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek maddi bir vakadan bahsetmedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyaya sunulan belge ve delillere göre, davacı hakkında görevine devamsızlığı nedeniyle açılan soruşturma sonucunda aylıktan kesme cezası verilmiş ise de; davacının İdare Mahkemesinde Rektörlük aleyhine açtığı dava sonucunda, "...davacı tarafından hukuken geçerli bilgi ve belgelerle ortaya konulan mazeretlerinin davacı idarece kabul edilmesi gerekirken...disiplin cezasının verilmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde sebep yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir...açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline" karar verildiği, ayrıca; davacı hakkında görevine devamsızlığı nedeniyle soruşturma açılarak aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı, yasaları anlamakta ve uygulamakta yetersiz olduğu, fakültesinde huzur ortamını sağlayamadığı, fakülte dekanına yakışmayacak davranışlarda bulunduğu, görevini aksattığı, yansız ve tarafsız olarak yerine getiremediği gerekçeleriyle hakkında 2001 yılı sicilinin olumsuz düzenlendiği ancak idare mahkemesi kararı ile davacı hakkında sübuta ermiş somut eylemlerin varlığından söz edilemeyeceğinden soyut isnat ve değerlendirmelere dayanılarak tesis edilen işlemin iptaline karar verildiği, kararların kesinleştiği dosya içindeki belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Bunların yanında, davacının rektör odasında unuttuğu not defterindeki özel bilgiler nedeniyle "davacı, üniversitedeki dindar ve milliyetçi kişileri fişliyor" şeklinde söylentiler yayıldığı, davalı tarafından davacı hakkında bir öğretim üyesi hakkında ordudan atıldığı ve tarikatçı olduğu iddiasında bulunduğu gerekçesiyle önce savunması dahi alınmadan aylıktan kesme cezası verildiği ancak daha sonra bu cezanın sehven verildiği nedeniyle kaldırıldığı ancak bu arada kamuoyuna duyurulduğu ileri sürülmüştür.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; davacının, davalı ile birlikte rektörlüğe aday olması üzerine davacıya karşı tutum ve davranışlarıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğuna ilişkin olarak yukarıda belirtilen hususlar yanında dosya içerisinde başkaca belge ve delillerde mevcut olduğundan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda mahkemece bu konulardaki davacının iddiaları ve gösterdiği deliller değerlendirilerek davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle yerel mahkemece uyulmasına karar verilen ilk bozma kararı ile taraflar arasındaki yazışmaların yanların yürüttükleri idari görev nedeniyle yapılan yazışmalar olup, bu yazışmalarda aşırılık ve kişilik haklarına saldırı niteliğinde sözcüklern bulunmadığının belirlenerek, bu yönün davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğunun; diğer delillerle de iddianın sübut bulunmadığının anlaşılmış olması karşısında, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, 18.7.2007 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.