Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Mahkemece grafoloji uzmanından alınan 27.12.2010 tarihli ilk bilirkişi raporunda 3284738 seri nolu 7.300,00 TL "lik çekteki imzanın borçlu S.Y."a ait olmadığı belirlenmiştir. Alacaklı vekilinin bu rapora itirazı üzerine yeniden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 16.03.2012 tarihli raporda ise 3284738 seri nolu 7.300,00 TL"lik çekteki imzanın borçluya ait olduğu bildirilmiş olup, böylece raporlar arasında çelişki oluşmuştur. Bu durumda mahkemece raporlar arasında çelişki giderilmeden, 27.12.2010 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Kabule göre de; borçlu tarafından sadece 16.05.2009 tarih ve 7.300,00 TL bedelli çekteki imzaya itiraz edildiği halde, mahkemece takibin tümden durdurulmasına karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.  
SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.