Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği, borçlunun süresi içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe konu senetlerin geçersiz olduğunu ve anılan senetlerle ilgili olarak herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürdüğü, yargılama sırasında ise takibe konu senetlerde tahrifat yapıldığı iddiasında bulunduğu görülmektedir.
Mahkemece, takibe konu senetlerdeki tahrifatların senetlerin geçerliliğini etkilemediği, borçlunun zamanaşımı def"inde ve imzaya itirazda da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TTK.nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken aynı Kanunun 615. maddesinde; "Bir poliçe, görüldüğünde, görüldüğünden muayyen bir müddet sonra, keşide gününden muayyen bir müddet sonra, muayyen bir günde ödenmek üzere keşide olunabilir. Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden vadeleri gösteren poliçeler batıldır .... " düzenlemesi yer almaktadır.
Öte yandan, İİK"nun 170/b maddesi göndermesi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, yargılama sırasında, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Bu bağlamda senette tahrifat yapıldığına ilişkin iddia da senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasındadır(Prof.Dr. Baki Kuru, İcra ve iflas Hukuku I-Cilt, 1988, sayfa 242 ve devamı).
Somut olayda mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 12.01.2012 tarihli raporda; 25.09.2009 ödeme tarihli senette herhangi bir tahrifatın bulunmadığı, 27.11.2009 ödeme tarihli senedin, rakamla yazılan tarih bölümünün aylar hanesindeki rakamın "10" iken "11" durumuna dönüştürüldüğü, 29.01.2010 ödeme tarihli senedin, rakamla yazılan tarih bölümünün önceden "29.11.2009" iken "29.01.2010" haline, yazıyla belirtilen ödeme tarihinin ise önceden "29 Kasım 2009" iken "29 Ocak 2010" haline dönüştürüldüğü, 30.07.2010 ödeme tarihli senedin, rakamla yazılan tarih bölümünün önceden "30.01.2010" veya "30.02.2010" iken "30.07.2010" haline dönüştürüldüğü bildirilmiştir.
Bu durumda 25.09.2009 ödeme tarihli senette tahrifat bulunmadığı, ancak senedin mevcut haliyle tanzim tarihi 08.02.2010 olup vade tarihinden sonraki tarihi taşıdığı, 27.11.2009 ve 29.01.2010 ödeme tarihli senetlerin yine tanzim tarihleri 08.02.2010 olup, rakamla yazılan vade tarihlerinin gerek tahrifattan önceki gerekse tahrifattan sonraki hallerine göre daha sonraki tarihi taşıdığı, 30.07.2010 ödeme tarihli senedin ise tanzim tarihi 08.02.2010 olup, rakamla yazılan vade tarihinin tahrifat yapılmadan önceki durumunun "30.01.2010" olması halinde tanzim tarihinin vade tarihinden sonraki tarihi taşıyacağı, vade tarihinin tahrifat yapılmadan önceki durumunun "30.02.2010" olması halinde ise, biri rakamla yazılı "30.02.2010", diğeri yazı ile yazılı "30 Temmuz 2010" olmak üzere senette çift vadenin olacağı, buna göre takibe konu edilen tüm senetlerin bono niteliğinde (kambiyo senedi vasfında) olmadığı anlaşılmakta olup, İİK"nun 170a/2.maddesi gereğince bu hususun mahkemece re"sen alınması gerekmektedir.
O halde mahkemece İİK"nun 170a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.