12. Ceza Dairesi 2019/2124 E. , 2019/7847 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/2, 22/3, 62, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dairemizce verilen 13/12/2018 gün ve 2017/10774 esas, 2018/12145 sayılı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine 02/07/2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesine eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- İnfazda oluşacak tereddütlerin giderilmesi amacıyla ve bir hükümle ilgili birden fazla karar bulunmasının karışıklığa yol açacağı da gözetilerek, Dairemizin 13/12/2018 gün ve 2017/10774 esas, 2018/12145 sayılı onama kararının kaldırılmasına oybirliğiyle karar verilerek;
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli ve 2017/61 Esas, 2017/123 sayılı kararının, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin temyizi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine yeniden incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/03/2018 tarihli ve 2018/11-32 esas, 2018/115 karar sayılı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.
İncelenen dosyada, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan kurulan 23/10/2014 tarihli mahkumiyet hükmünün, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 21/10/2016 tarihli ve 2015/14361 esas, 2016/12079 karar sayılı bozma ilamı ile “ iki kişinin öldüğü somut olayda, bilinçli taksir koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi” nedenine dayalı olarak bozulmasına karar verilmesi ve bozmanın sanık aleyhine olması karşısında, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine göre sanığın bozma ilamına karşı diyeceklerinin tespiti gerekirken, sanık dinlenmeden karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 27/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.