23. Hukuk Dairesi 2014/5365 E. , 2015/1868 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, davalı tarafından üyelerine bağımsız bölümler devredilmesine rağmen, müvekkiline bağımsız bölüm tahsis edilmediğini, noter aracılığı ile bu konuda davalı tarafa ihtarname keşide edilmiş olmasına rağmen müvekkiline bağımsız bölüm tahsisi yapılmadığını ileri sürerek, davacının kooperatife üyeliği sebebiyle bu üyeliğe isabet eden bir adet bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescili ve teslimine karar verilmesini, kabul edilmemesi halinde, bağımsız bölüm bedelinden şimdilik 40.000,00 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının yaptığı asansör imalatından dolayı 50.000-60.000 TL civarında bir alacağının olduğunu, daire bedeli olan 118.000-TL ye tamamlaması veya asansörlerin eksikliklerinin tamamlanması halinde kendisine bağımsız bölüm verilebileceğinin taahüt edildiğini, ancak davacının eksik işleri veya daire bedelini tamamlamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ile davalı kooperatif arasında asansör imalat sözleşmesi yapıldığı ve asansör imalatı karşılığı olarak davacıya, iskan, çevre düzeni ve alt yapı düzeni hariç olmak üzere, adına bir adet üyelik verilmesi hususuna, davalı kooperatifin, 03/05/2007 tarihinde 07/07 toplantı numarası ile karar aldığı, ancak karar alınmasına rağmen davacı adına üyelik ve bağımsız bölüm verilmediği, davacının üçüncü bir şahıstan bağımsız bölüm satın almak suretiyle kooperatif üyesi olduğu, tapu kaydının incelenmesinde; ... 633 ada , 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın tapu kaydı ve malikler listesinde davalı kooperatif adına kayıtlı bağımsız bölüm olmadığı, davalı kooperatif adına kayıtlı bağımsız bölüm bulunmaması karşısında, davacının yapmış bulunduğu asansör imalatına yönelik iş bedeli ve ayrıca davacıya verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölüm değeri de bilirkişilere tespit ettirildiği, sözleşmeden doğan karşılıklı edimlerin davalı kooperatif adına kayıtlı bağımsız bölüm olmaması nedeniyle, yerine getirmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davacının bağımsız bölümün adına tesciline yönelik taleplerin reddine, yapılan iş bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmişir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatif üyesi olan davacının kendisine kooperatif tarafından bağımsız bölüm tahsis edilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak, peşin ödemeli üyelere ve borcu bulunmayan ortaklara tahsis edilecek bağımsız bölüm bulunmaması halinde, emsal bağımsız bölümün, dava tarihindeki rayiç bedeli, üyenin borcunun bulunması halinde uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesi Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.
1-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
2-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (... ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
3-Bundan sonra, yukarıda (1) numaralı bentte bulunan değerden (2) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
4-Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
5-Bu hesaplamalardan sonra, normal ödemelerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (4) numaralı bentte bulunan miktar, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (4) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirlenerek ve mahkemece (talep aşılmadan) bu miktara hükmedilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece davalı kooperatif kayıtları ve taraflar arasındaki sözleşme de incelenerek davacının peşin ödemeli ortak olup olmadığı, peşin ödemeli ortak değilse davacının kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı belirlenerek yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde tazminat hesabı yaptırılıp oluşarak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile anılan şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.