18. Ceza Dairesi 2016/9315 E. , 2018/7727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama, cinsel taciz, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı, beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süreleri ve kararların nitelikleri ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde;
Mala zarar verme ve yaralama suçlarına ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliklerine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca, sanıklar ..., ..., ... müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz isteklerinin REDDİNE,
B- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmünün temyizinde;
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
C- Katılan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında hakaret suçlarından kurulan ceza vermekten vazgeçilmesine hükümlerinin temyizinde;
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Karşılıklı ve haksız bir fiile tepki olarak işlenen hakaretler nedeniyle, TCK"nın 129/1-3 ve CMK"nın 223/4-c maddeleri gereğince "ceza verilmesine yer olmadığına" yerine "ceza vermekten vazgeçilmesine" şeklinde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde ise de, bu aykırılıklar yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMK"nın 322. maddesi uyarınca, kararların ilgili kısımlarının "TCK"nın 129/1-3. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına" biçiminde değiştirilmek suretiyle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
D- Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan ceza vermekten vazgeçilmesine hükmünün temyizinde;
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık ...’ın katılan ...’ı yaralamasının meşru savunma ile olduğunun kabul edilmesine rağmen sanık hakkında CMK’nın 223/2-d maddesi gereğince beraat hükmü verilmesi gerekirken sanık hakkında TCK’nın 25/1. maddesi gereğince ceza vermekten vazgeçilmesine dair karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan ... vekili ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMK"nın 322. maddesi uyarınca, kararın ilgili kısmının "CMK’nın 223/2-d maddesi gereğince beraatına" biçiminde değiştirilmek suretiyle tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
E- Sanık ... hakkında cinsel taciz, hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Sanığa yükletilen cinsel taciz, hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,
1- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
2- TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi yerine, (c) bendindeki tüm haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksunluğa karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktaları tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, “TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” biçiminde değiştirilmek ve “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın” kararlardan çıkarılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.