MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Mağdurun 02/04/2013 tarihli duruşmadaki “zararım giderilmiştir” şeklindeki ifadesiyle anlatmak istediğinin, suça konu bilgisayar ve harici depolama aygıtının kolluk görevlileri tarafından kendisine teslim edilmesi mi yoksa sanıklar tarafından mala zarar verme suçundan dolayı oluşan zarar da dahil olmak üzere eylem nedeniyle oluşan zararının tazmin edilmesi mi olduğunun açıklattırılması, ilk olasılıkta, mala zarar verme suçundan etkin pişmanlık hükümleri uygulanmadan hüküm kurulması, hırsızlık suçundan, sokakta park halindeki otomobilin camı kırılıp içinden bilgisayar ve harici depolama aygıtı çalınan olayda, sanığın ve davası ayrı görülen suça sürüklenen çocuğun yakalandıklarında, suça konu bilgisayarı hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uygulanan sanık ..."ye sattıklarını, harici depolama aygıtını da sanık ..."ın bir akrabasının kömürlüğüne sakladıklarını söyleyip yer göstermeleri üzerine, bilgisayarın temyiz dışı sanık ..."ten, harici depolama aygıtının saklandığı yerde bulunduğunun anlaşılması karşısında, harici depolama aygıtının iadesini sağlayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması için aynı Kanun maddesinin (4.) fıkrası uyarınca rızasının bulunup bulunmadığının mağdurdan sorulması ve mağdurun rıza göstermesi halinde 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması, ikinci olasılıkta, mala zarar verme suçu yönünden, ödemenin zamanına göre 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin (1.) veya (2.) fıkrasının uygulanması, hırsızlık suçu yönünden, suça konu bilgisayarı satın alıp daha
sonra kolluk görevlilerine iade eden ve hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uygulanan sanık ..."nin de bilgisayar için ödediği para da dahil olmak üzere hırsızlık suçu nedeniyle oluşan zarar soruşturma aşamasında tazmin edilmiş ise 5237 sayılı TCK"nın 168/1 maddesinin, kovuşturma aşamasında gerçekleşmiş ise, 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması için aynı Kanun maddesinin (4.) fıkrası uyarınca mağdurun rızası varsa 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinin, aksi takdirde aynı Kanun maddesinin (2.) fıkrasının uygulanmasının gerekip gerekmediği hususlarında yeterli kovuşturma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanığın gözcülük yaparak suça doğrudan katıldığı gözetilmeden, sanığa verilen cezada 5237 sayılı TCK"nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılması,
3- Sanığa hırsızlık suçundan hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/1-a maddesi uygulanmak suretiyle adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği halde, sanık hakkında aynı Kanun"un 53/1. maddesinin uygulanması,
4- Ceza kanununda, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
Somut olayda sanığa yüklenen mala zarar verme suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK"nın 151/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,
5- Suç için, kanunda, kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı ceza (hapis cezası) ve para cezası seçenekli olarak öngörülmüş olup da, mahkemece özgürlüğü bağlayıcı cezaya (hapis cezasına) hükmedilmişse, 5237 sayılı TCK"nın 50/2. maddesine göre, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez. Bu durumda, yasada yalnızca adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtildiği için, seçenek tedbirlere çevrilebileceği nazara alınmadan hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 50/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 20/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.