Taraflar arasındaki “işçilik alacakları” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.04.2005 gün ve 61-253 sayılı kararın incelenmesi taraflar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.07.2005 gün ve 21572-25895 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Mahkemece, direnme kararını temyiz eden davalı vekiline 09.03.2006 günlü muhtıra gönderilerek, 7 günlük kanuni kesin süre içerisinde 20-YTL. tebliğ giderinin ödenmesi istenmiş, aksi takdirde temyiz talebinin reddedileceği hususu da ihtar olunmuştur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/3. maddesine uygun şekilde düzenlenmiş olan bu muhtıra, davalı vekiline 13.03.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Muhtıra gereğinin yerine getirilip getirilmediği dosya kapsamından anlaşılamadığı için, Hukuk Genel Kurulunun 08.11.2006 gün ve 2006/9-708-681 sayılı kararıyla dosya yerel mahkemeye geri çevrilmiş; buna ilişkin bilgi ve belgenin gönderilmesi istenmiştir.
Anılan geri çevirme kararı üzerine dosyaya ibraz edilen davalı vekilinin 27.02.2007 günlü dilekçesi içeriği ile muhtıra gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere HUMK. nun 434/3. fıkrasında, “...temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunlar eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa; kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir” hükmü yer almaktadır.
Anılan madde uyarınca, temyiz eden tarafın harç ve giderleri eksik ödediğinin sonradan anlaşılması halinde kararı veren mahkemece o tarafa muhtıra göndermeli; kanuni süre içinde muhtıra gereği yerine getirilmediği takdirde “hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına” karar verilmelidir. Bu karar taraflara tebliğ edilmeli, taraflar bu kararı temyiz ettikleri takdirde dosya gerekli incelemenin yapılması için Yargıtay"a gönderilmelidir.Mahalli mahkeme gerek ilk kararın ve gerekse direnme kararının temyizinde bu hususlara riayet etmemiştir.
Belirtilmelidir ki; hükmü temyiz edilen yerel mahkemenin bu yönteme riayet etmediği; başka bir ifadeyle, muhtıra gereklerinin kanuni süre içerisinde yerine getirilmemiş olması nedeniyle ilgili tarafın “hükmü temyiz etmemiş sayılmasına” karar vermesi gerekirken, böylesi bir karar vermeyerek, dosyayı temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderdiği hallerde, Yargıtay Daireleri veya Hukuk Genel Kurulu bu yönü öncelikle ve resen değerlendirmektedir.
Somut olayda; yerel mahkemece, usulüne uygun şekilde düzenleyip tebliğ ettiği muhtırada belirtilen kanuni süre içerisinde masrafları yatırmayan davalı vekilinin “direnme kararını temyiz etmemiş sayılmasına” karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kuruluna gönderdiği anlaşılmaktadır.
Belirtilen bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davalı vekilinin direnme kararını temyiz etmemiş sayılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ: Davalı vekilinin direnme kararını temyiz etmemiş sayılmasına,11.07.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.