11. Ceza Dairesi 2016/11763 E. , 2017/852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Sanık hakkında 2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan beraat
Sanık hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından mahkumiyet
A-Sanık hakkında 2007 takvim yılında “sahte fatura düzenlemek” suçundan kurulan hüküm yönünden katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen 2007 takvim yılında “sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 14.06.2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen, bu hususta aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
B-Sanık hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, maddi gerçeğin, lehe yasanın ve zamanaşımı süresinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından; sahte düzenlendiği iddia olunan 2005, 2006 yıllarına ait faturaların aslı veya onaylı örnekleri dosya içerisine alınarak düzenlenen en son fatura tarihi de belirlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden, faturaların ve beyannamelerin sanık tarafından düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti bakımından, faturalardaki yazı ve imzalar ile KDV beyannamelerindeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması KDV beyannamelerine konu edilen faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ile satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, Dairemizin 31.10.2014 tarih ve 2014/7336 Esas, 2014/17879 Karar sayılı ilamına uyulmakla birlikte tam olarak bozma ilamının gereği yapılmadan,eksik inceleme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
2- Kabule göre ise; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.