2. Hukuk Dairesi 2020/6937 E. , 2021/1086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların miktarı, kişisel ilişki düzenlemesi, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davalı -karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun"un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kan unu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “72.070,00 TL” olarak belirlenmiştir.
Somut olayda davalı-karşı davacı kadın tarafından 4.985,00 TL ziynet alacağı talep edilmiş, 2.904,00 TL ziynet alacağının kabulüne, 2.081,00 TL’nin ise reddine karar verilmiş olup verilen karar miktar itibariyle kesindir. Bu nedenle davalı -karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı -karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b) İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet alacağı davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların miktarı, kişisel ilişki düzenlemesi, reddedilen ziynet alacağı davası, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kadının ziynet alacağı davasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, boşanma ve fer"ilerine yönelik istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince her ne kadar boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince kabul edilen ve davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışlarının yanında ayrıca "Kadını öldürmekle tehdit etme" vakıasının da gerçekleştiği, yine erkeğin ilk derece mahkemesince kabul edilen "Kadına fiziksel şiddet uygulama" vakıasının ise "Süreklilik" arz ettiği, gerçekleşen bu durum karşısında " Kadına süreklilik arz edecek şekilde fîziksel şiddet uygulayan, kadını öldürmekle tehdit eden ve son olayda kadını evden kovan davacı -karşı davalı erkeğin, evin yemek ve temizlik ihtiyaçları ile ilgilenmeyen, son olayda erkeğe şiddet uygulayan ve erkeğe hitaben "Sen erkek misin, adam mısın" şeklinde sözler söyleyen kadına" nazaran boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
c) Yukarıda 2/b bendinde açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı-karşı davalı erkek, davalı-karşı davacı kadına nazaran daha ağır kusurludur. Gerçekleşen bu kusurlu davranışlar kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olup, aynı zamanda kadın boşanma sonucu eşinin maddi desteğini de yitirmiştir. Somut olayda davalı-karşı davacı kadın yararına TMK m. 174/1-2 koşulları oluşmuştur. O halde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gerçekleşen kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi gereği davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmetmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukanda (1.) bentte gösterilen sebeple davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, yukanda (2/b) ve (2/c) bentlerinde gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesinin "Boşanma ve ferilerine" yönelik esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.02.2021 (Salı)