20. Ceza Dairesi 2016/2595 E. , 2016/5311 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi"nin 18/11/2015 gün ve 2015/253 esas ve 2015/329 karar sayılı kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 18/11/2015 gün ve 2015/253 esas ve 2015/329 karar sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verilmiştir. Hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 02/06/2016 tarihli 2016/1328 esas ve 2016/3432 karar sayılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
... Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin bozma kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; İstihbarat bilgisi alan kolluk görevlisinin salt istihbarat bilgisine dayalı olarak adli arama kararı isteyemeyeceği ve mahkemesince salt istihbarat bilgisine dayalı olarak adli arama kararı verilemeyeceği adli ve önleme aramaları yönetmeliğinin 6. maddesinin gereği olduğunu, adli arama kararının ihbar ve şikayeti destekleyen emareler var olmadıkça verilemeyeceğini, buna göre uyuşturucu satıldığı ihbarını alan kolluğun ihbarın doğruluğunu araştırmak üzere yani makul şüpheyi oluşturacak şikayeti destekleyen diğer emareleri tespit etmek üzere adı geçen yönetmeliğin 27. maddesine uygun olarak göz izlemesi yapmasının doğal ve hukuka uygun olduğunu, bu esnada yönetmeliğin 4. maddesinde tanımlandığı üzere suç üstü hal ve gecikmesinde sakınca olan işlenmekte olan suça rastlarsa aynı yönetmeliğin 27. maddesi uyarınca suça el atması üst araması yapması ve bu suretle suç delilini ele geçirmesi yine yönetmeliğin 27. maddesinde tanımlanmış ve düzenlenmiş olduğunu, buna göre yargılamaya konu olayda herhangi bir adli arama kararı olmasa dahi suç delilinin usul ve yasalara uygun şekilde ele geçirilmiş olduğunu belirterek; Dairemizin 02/06/2016 gün ve 2016/1328 esas ve 2016/3432 karar sayılı kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının onanması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Oluşa ve dosya kapsamına göre, somut olayda, Asayiş Şube Müdürlüğü"ne bağlı güven timlerince düzenlenen 20/04/2015 tarihli olay tespit yakalama tutanağında ifadesini bulan kimliğinin gizli kalmasını isteyen ihbarcının saat 19:00 sıralarında verdiği istihbari bilgi ve ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/1704 sayılı Kararı ile 5607 sayılı Kanun"un 3/18 maddesine muhalefet suçundan yakalama kararı bulunan sanığın; 1149 sokak üzerinde No:24/a sayılı adresteki kahvehanenin ön kısmında açık alanda portakal sıkma makinasının önünde kahvehaneye ait sandalyede kahvehane müşterisi olarak oturan ve lakabı Dayı Yaşar olarak bilinen 50 yaşlarında sarı kazak ve siyah yelekli hafif kel ve alnının ortasında ceviz büyüklüğünde şişlik olan şahsın uyuşturucu madde satışı yaptığı öğrenilmesi üzerine, gidilen yerde tertibat alınarak yapılan gözlemde saat 19:20 sıralarında açık kimliği belirtilmeyen ve tarife uyan sanığın, ... isimli şahısa beyaz renkli ve ağzı kapalı vaziyette küçük boyda şişeyi verdiği, şişeyi alan ..."nın şişeyi montunun sol yan cebine koyduğu ve ..."nın elinde bulunan rulo haline getirdiği parayı sanık ..."e verdiği, ..."in aldığı parayı yeleğinin sol yan cebine koyduğu belirlenerek güvenlik birimlerince olaya müdahale edilmiş ve ..."nın, sanıktan satın aldığı sol cebine koyduğu şişe çıkartıldığında 1 adet beyaz renkli ve kapağı kapalı vaziyette, üzerinde Rivotril 2 mg ibaresi olan şişe içerisinde 9 adet her birinin üzerinde Deva2 yazılı haplar olduğu ve sanığın yapılan üst aramasında; sol ayak bileği çorap içerisinden üzerinde Xanax 1 mg yazılı 5x10 (50) adet haplar ve pantolonunun sağ cebinden 31 adet ve pantolonun sağ yan cebinden 19 adet Gabaset 600 mg ibareli haplar ile sağ ayak bileği çorap içerisinden 5 adet 800 mg NEURONTİN yazılı haplar olmak üzere toplam 105 adet uyuşturucu / uyarıcı madde niteliğindeki haplar ele geçirildiği, somut olay irdelendiğinde; konunun CMK"nın 118. maddesinin 2. fıkrası ile PVSK m. 4-a Arama Yönetmeliğinin 8, 9, 25 maddeleri ile ilgili olup kolluğun bir arama emri veya kararı gerekmeksizin "denetim" adı altında kendiliğinden yapacağı işlemlere ilişkin olduğu buna göre; polisin aldığı bir bilgide hakkında yakalama kararı bulunan sanığın bildirilen yerde, uyuşturucu madde satışı yaptığı öğrenilmesi nedeniyle, görevlilerin kesintisiz olarak sanığı izleyerek eylemi gerçekleştirmekte olduğunun görüldüğü, yakalandığında yapılan aramada da "üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği ve suçüstü halinin kesilmediği; somut olayın koşulları dikkate alınarak incelendiğinde uygulanan ceza muhakemesi tedbirinin sanığın özel yaşam alanını ihlal etmediği, ortada yasak ve hukuka aykırı bir delil de bulunmadığı, suçüstü halinin bulunduğu ve şüphelinin suç delillerini yok etmesi söz konusu olabileceğinden, durum derhal nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilerek görevli Cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda hareket edilerek suçlu ve suç konusu eşyaların muhafaza altına alındığı ve el koyma işleminin aynı gün yetkili ve görevli hakim tarafından onaylandığı, bu nedenle yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ve elde edilen kanıtların hükümde değerlendirilmesinde bir engel bulunmadığından; Dairemizin 02/06/2016 tarihli 2016/1328 esas ve 2016/3432 karar sayılı bozma kararının kaldırılması ve işin esasına girilmesi gerektiği sonucuna varılarak, oy birliği ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1-... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının KABULÜNE,
2-Dairemizin 02.06.2016 tarihli 2016/1328 esas ve 2016/3432 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 27/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.