10. Hukuk Dairesi 2018/4398 E. , 2019/6868 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2014/204-2018/124
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda davacı, 15.08.2004 - 24.07.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitini istemiş, davanın kabulüne yönelik önceki hüküm Dairemizin 27.01.2014 tarihli ilamı ile yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı, dosya içinde mevcut dönem bordrolarında kayden çalışması görünen ve uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan diğer bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulması, talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulması, çalışmanın tam zamanlı olup olmadığı, mevsimlik çalışma olup olmadığı işyerinin niteliği ve kapsamı gözetilerek belirlenmesi gerektiği yönlerinden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, davacının 15.08.2004 - 24.07.2010 tarihleri arasında bildirimi yapılan süreler dışlanmak suretiyle kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargitay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama "usuli kazanılmış hak" olarak adlandırılır. Bu hukuki müessese Mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurma zorunluluğunu getirir.
Somut davada; dairemiz bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de bozma gereği yerine getirilmeden ve yeterli araştırma, inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK 119/1-e maddesi gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, 194. maddesi gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK 31 maddesi gereğince, hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, HMK 31 maddesi ve 119/1-e maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Bu nedenle mahkemece öncelikle davacıya tam olarak talebi açıklattırılmalı, işe başlama ve işten çıkış tarihleri davacıya sorularak açıklığa kavuşturulmalı, davacının kim tarafından işe alındığı, çalışırken kimden emir ve talimat aldığı, iş yerinde hangi işlerde çalıştığı, çalışma arkadaşlarının kimler olduğu, ücretini nasıl aldığı, çalışma şeklinin nasıl olduğu, işe nasıl gelip gittiği hususlarında beyanı alınarak dava konusu somutlaştırılmalı, iş yerindeki çalışmanın tüm yılı mı kapsadığı yoksa hasat dönemine göre mevsimlik olup olmadığı, yıl boyunca iş yerinde hangi işlerin yapıldığı etraflıca araştırılmalı, iş yerinde mevsimine göre kaç işçi çalıştırıldığı dönem bordroları da celp edilerek belirlenmeli, davacının çalıştığı birimden re’sen bordro tanıkları belirlenerek tanık olarak dinlenilmeli, davacının beyanında belirtilen kişilerin tanık olarak dava ile ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı, ayrıca komşu iş yeri tanıkları re’sen tespit edilerek dava kunusu dönemde davacının çalışması ile ilgili bilgileri alınmalı, tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde çelişki giderilmeli, davalı iş yerinin kapasitesi, aylara göre üretim durumu araştırılmalı, 2009/10. ayda ve fazla sigortalı bildirimi yapılan 2009/11. ay arasında üretim miktarı yönünden fark olup olmadığı, 11. ayda üretimde artış olup olmadığı araştırılarak tespit edilmeli, bu şekilde çalışmanın varlığı ve süresi tereddütsüz bir şekilde tespit edilmeli, toplanan deliler değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalılardan ... Gıda Tekstil San. Dış Tic. A.Ş."ye iadesine, 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.