12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3426 Karar No: 2019/7827 Karar Tarihi: 27.06.2019
Taksirle Öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/3426 Esas 2019/7827 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/3426 E. , 2019/7827 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Öldürme Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 53/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Isparta Ağır Ceza Mahkemesinin 20.09.2012 tarihli ve 2012/173-2012/280 sayılı kararının 15.10.2012 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 03.08.2017 tarihinde TCK"nın 86/2, 86/3-a. maddesinde tanımlanan “Yaralama” suçunu işlediği ve Isparta 2.Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 13.10.2018 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2019 tarihli ve 2018/395-2019/28 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/11/2010 tarih ve 7/191 - 227 sayılı kararında, “Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda davaya yeniden bakan mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, Dairemizin 20.02.2012 tarihli ve 2011/18184-2012/3431 sayılı bozma ilamı, 15.05.2007 tarihli karar ile beraatine hükmedilen sanığın aleyhine olmasına rağmen, sanığın duruşmaya katılımı sağlanıp bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde, 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307. maddelerinin ihlal edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.