11. Hukuk Dairesi 2017/2193 E. , 2018/7852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/02/2017 tarih ve 2016/291-2017/63 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili kurumdan dul aylığı bağlanan hak sahibi ..."in vefatından sonra ablası ..."ın usulsüz olarak nüfus kimliği fotokopisi ile 27/09/2006 tarihine kadar maaşı çekmeye devam ettiğini, davalı banka çalışanlarının gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, müvekkili kurum ile banka arasında yapılan protokole göre yanlış kişilere yapılan ödemelerden bankanın sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile yersiz çekilen aylıklar toplamı 7.971,56 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili; diğer davalı ..."a şubelerden yapılan ödeme ile ilgili olarak personelin gerekli kontrolleri yaptığını, müvekkili bankanın bir kusurunun bulunmadığını, maaşları usulsüz olarak çekenin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı ile davalı banka arasındaki 12/07/2004 tarihli protokolün 16.maddesi gereğince yanlış kişilere yapılan ödemelerde bankanın sorumlu olacağı, otomatik ödeme, atm kartları, internet bankacılığı, telefon bankacılığı gibi işlemlerde 1 yıllık süre getirildiği, bu sürenin uzatılmasında hak sahiplerinden kimlik isteneceği, veli, vasi, kayyum ve vekile yapılacak ödemelerde asıl hak sahibinin sağ olduğuna dair nüfus idaresinden her yıl Ekim ayında alınacak vukuatlı nüfus kayıt örneği istenmesinin öngörüldüğü, davalı bankanın bu yükümlülükleri yerine getirmediği, davacı kurumun da ölü kimse adına maaş tahakkuku yapıp banka hesabına aktardığı için kusurlu olduğu, davacının da hak sahiplerinin sağ olup olmadığını denetlemesi gerektiği, bu nedenlerle tarafların müterafık kusurları nedeniyle zarardan yarı yarıya sorumlu oldukları, davalı ...’ın ise zararın tamamından sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 7.597,25 TL"nin ödeme tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar değişken orandaki yasal faizi ile birlikte (ödeme tarihinden dava tarihine kadar tahakkuk eden faiz miktarı 4.424,60 TL olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili (davalı bankanın hüküm altına alınan alacağın 3.798,00 TL"sinden faizin 2.212,30 TL"sinden müteselsil sorumlu olmak kaydı ile) ile davacıya ödenmesine, 325,00 TL"nin ödeme tarihi 27/07/2004 tarihinden itibaren ve 49,31 TL"nin ödeme tarihi 27/08/2004 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar değişken orandaki yasal faiz ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı banka vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı banka vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ve davalı banka vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 382,83 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı bankadan alınmasına, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.