12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/20784 Karar No: 2012/30766
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/20784 Esas 2012/30766 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/20784 E. , 2012/30766 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kemer İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 20/12/2010 NUMARASI : 2010/174-2010/221
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibine karşı borçlu şikayetinde kendisine hesap kat ihtarı tebliğ edilmediğinden ödeme emri gönderilmesi gerektiğini belirterek takibin iptalini talep etmiştir. Yerel mahkemece şikayetin değerlendirilmesi ile verilen kararın süresi içinde temyizi üzerine Dairemizin 01.06.2010 tarih ve 2010/1687 Esas-2010/13482 Karar sayılı ilamı ile; İİK"nun 150/ı maddesinde; “...ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakti kredinin ödenmiş olması nedeni ile tazmin talebinin noter marifeti ile krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderildiğine dair, noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü, bu Kanun"un 149. maddesi gereğince işlem yapar” hükmünün getirildiği, somut olayda ise, kredi sözleşmesine ilişkin hesap kat ihtarnamesi ve hesap özetinin tebliğ edildiği adresin, kredi sözleşmesinde veya ipotek akit tablosunda yer alan adresten farklı olduğu, bu durumda borçluya usulüne uygun hesap özeti ve ihtarname gönderilmeden icra emrinin tebliğ edilmesinin mümkün olmadığı ve icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, yerel mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak icra hukuk mahkemesince bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, uyulmasına karar verilen bozma ilamının dışına çıkılarak takibin de iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğundan kararın yeniden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.