14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4509 Karar No: 2021/1270 Karar Tarihi: 24.02.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4509 Esas 2021/1270 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/4509 E. , 2021/1270 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/03/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu ... ilçesi, ... Köyü, 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış sureti ile giderilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., taşınmazın mahkemece belirlenecek bedelini ödeyerek taşınmazı alabileceğini beyan etmiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazın taksimini istemiştir. Davalı ..., taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen değerinin düşük olduğunu belirterek bu hususta itiraz etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Somut olay incelendiğinde; UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliklerinden ..."un davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır. Adı geçen paydaşın sağ ise kendisinin, ölü ise ilgilisinden mirasçılık belgesi temini ile mirasçılarının davada yer almalarının sağlanması gerekir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek ve taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 24.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.