22. Hukuk Dairesi 2015/32510 E. , 2018/13367 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29/05/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili ... ... geldi. ... taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece, davacının...dönemi (yılın aralık, ocak, şubat ve mart ayları) hariç olmak üzere, 07:00-19:00 saatleri arasında günlük birbuçuk saat ara dinlenmeyle çalıştığı ve bu suretle haftalık onsekiz saat fazla çalışma yaptığı; kış döneminde ise fazla çalışması bulunmadığı kabul edilmiştir. Günlük çalışma saatlerine yönelik kabulün salt davacı tanıkları beyanlarına dayandığı anlaşılmaktadır. Fakat, davacı tanıklarının da işverene ... dava açmış olmaları sebebiyle husumetleri bulunmakta olup, salt husumetli tanık beyanlarına göre sonuca gidilerek fazla çalışma ücreti alacağının yazılı tutarda hüküm altına alınması yerinde değildir. Bu halde, günlük çalışma saatlerine yönelik her iki taraf tanıklarının asgari düzeyde örtüşen beyanları belirlenmeli ve buna göre fazla çalışma ücreti alacağına yönelik talep yeniden değerlendirilmelidir.
Hafta tatili ücreti alacağı bakımından ise, her iki taraf tanık beyanlarıyla dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde ve özellikle hafta tatili dinlenme hakkının niteliğine göre, toplu olarak kullandırılmasının kanunen geçerli bir kullandırım sayılamayacağı da dikkate alındığında; Mahkemece, kış dönemi (yılın aralık, ocak, şubat ve mart ayları) hariç olmak üzere, davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığının esas alınması isabetli görülmüştür.
Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına yönelik hesaplamaya gelince; davacının dini bayramlar dışındaki ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının kabul edilmesi dosya kapsamına uygundur. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin hesaplanmasında...dönemi (yılın aralık, ocak, şubat ve mart ayları) hesaptan dışlanmış olmasına rağmen, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından...döneminin hesaptan dışlanmaması hatalıdır. Anılan sebeple, kış döneminde ulusal bayram ve genel tatil çalışması bulunmadığı esas alınarak yeniden hesaplama yapılmalıdır.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin ... tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.