Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2222
Karar No: 2019/6858
Karar Tarihi: 01.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2222 Esas 2019/6858 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2222 E.  ,  2019/6858 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    No : 2017/15-2017/186
    Mahkemesi : Bursa 1. İş Mahkemesi
    No : 2015/573-2016/524

    Dava, Kurum tarafından kendisinden haksız olarak tahsil edilen yaşlılık aylıkları ile tüm sigorta kollarına tabi olarak tahsil edilen primler ile ödenen destek primleri arasındaki fark miktarın tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, Bursa Belediyeler İşletmesi olan ... Ltd. Şti"de saat ücretli olarak müzik içerikli kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesinde sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalıştırılmasına karşın davalı kurumca 5335 sayılı Yasanın 30.maddesinin 2.fıkrası uyarınca herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırıldığı varsayımı ile 03.11.2008 - 03.08.2009, 25.11.2009 - 16.08.2010, 15.03.2011 - 15.08.2011, 16.12.2011 - 14.01.2013 tarihleri arasında yaşlılık aylığı kesilmeden çalıştırıldığı gerekçesi ile yaşlılık aylıkları ile sosyal güvenlik destek primi ile tüm sigorta kollarına tabi prim tutarları arasındaki farklara ilişkin meblağın iadesinin talep edilmesi üzerine kuruma ödeme yaptığını belirterek, 5335 sayılı Yasa ile getirilen çalışma yasağının 30. maddede belirtilen işyerlerinde 5434 ve 5510 sayılı Yasanın 4/c statüsünde çalışanlara yönelik olduğu, kendi çalışmasının ise 506 sayılı Yasaya tabi sosyal güvenlik destek primi ödenmek suretiyle gerçekleşen çalışmalar olduğundan bahisle ödemiş olduğu tutarların iadesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili, Kurum işleminin yerinde olduğunu iddia ederek, davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARı:
    Davacının aylığının 18.01.2013 tarihi itibariyle 1.671,25 TL"ye yükseltilmesi talebi ile açtığı davada, 2013/01-07 dönemi için 1.606,97 TL intibak aylığı ile 64,28 TL ek ödeme olmak üzere toplam 1.671,25 TL emekli aylığının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verildiği ve kararın onanarak kesinleştiği, kesinleşen hükmün gerekçesinde, davacının ... Ltd. Şti."ndeki 2008 - 2012 tarihleri arasındaki çalışması 506 sayılı Yasa"nın 63. maddesi (B) fıkrasına göre olduğundan bu çalışmaların 5335 sayılı Yasanın 30. maddesinin 2. fıkrası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, davacının ... Ltd. Şti."nde çalıştığı dönemde kesilen yaşlılık aylıklarının iade edilmesi, buna karşılık davacıdan sosyal güvenlik destek primi alınması gerektiği ancak dava dilekçesinde kesilen yaşlılık aylıklarının iadesi yönünde bir talep bulunmadığından bu yönde bir karar verilmesinin mümkün bulunmadığının belirtildiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi, davanın kabulüne, 51.556,91 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle, 2.040,44 TL prim alacağının da Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından iadenin yapıldığı ay başına kadar yasal faiziyle davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir.
    B-BAM KARARI
    Bursa 6. İş Mahkemesinin 2013/513 Esas sayılı dosyasında yaşlılık aylıklarının iadesinin talep edilmemesi nedeniyle mahkemece bu hususun gerekçe bölümünde belirtilmesiyle yetinildiği, davacının, daha sonra açtığı işbu dava ile ilk davada istemediği yaşlılık aylıklarının iadesini talep ettiği, davacının ... Şirketinindeki çalışmalarıyla ilgili mahkeme kararının gerekçesindeki tespitin, taraflar açısından kesin hüküm niteliğinde olan mahkeme kararı ile kesinleştiği belirtilerek İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    SGK vekili, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davacıya 15.11.1996 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacı yaşlılık aylığı almakta iken 03.11.2008 - 03.08.2009, 25.11.2009 - 16.08.2010, 15.03.2011 - 15.08.2011, 16.12.2011 - 14.01.2013 tarihleri arasında Bursa Belediyeler İşletmesi olan ... Ltd. Şti."nde saat ücretli olarak müzik içerikli kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yürütülmesi işinde sosyal güvenlik destek primi ( sosyal güvenlik destek primi) ödeyerek çalışmıştır. Davalı kurum tarafından, 5335 sayılı Yasanın 30.maddesinin 2. fıkrası uyarınca yaşlılık aylığı kesilmeden çalıştığı gerekçesi ile yaşlılık aylıkları ve sosyal güvenlik destek primi ile tüm sigorta kollarına tabi prim tutarları arasındaki farklara ilişkin meblağın iadesi talep edilmiş, davacı tarafından kuruma ödeme yapılmıştır.
    Davacının aylığının 18.01.2013 tarihi itibariyle 1.671,25 TL"ye yükseltilmesi talebi ile ikame ettiği dava sonucunda ise Bursa 6. İş Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2013/513 E. - 2014/7126 K. sayılı kararı ile davacıya 2013/01-07 dönemi için 1.606,97 TL intibak aylığı ile 64,28 TL ek ödeme olmak üzere toplam 1.671,25 TL emekli aylığının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiş ve karar Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 15.06.2015 tarih ve 2015/6720 E, 2015/11844 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Hükmün gerekçesinde, davacının ... Ltd. Şti."ndeki 2008 - 2012 tarihleri arasındaki çalışması 506 sayılı Yasa"nm 63. maddesi (B) fıkrasına göre olduğundan bu çalışmaların 5335 sayılı Yasanın 30. maddesinin 2. fıkrası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, davacının ... Ltd. Şti."nde çalıştığı dönemde kesilen yaşlılık aylıklarının iade edilmesi, buna karşılık davacıdan sosyal güvenlik destek primi alınması gerektiği ancak dava dilekçesinde kesilen yaşlılık aylıklarının iadesi yönünde bir talep bulunmadığından bu yönde bir karar verilmesinin mümkün bulunmadığı belirtilmiştir. Mahkemece kesinleşen mahkeme kararının gerekçesi esas alınarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
    6100 sayılı HMK’nun 303/1. maddesi de “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde benzer bir düzenleme içermektedir.
    Kesin hükmün ilk koşulu, her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması; ikinci koşulu, müddeabihin aynılığı; üçüncü koşulu ise, dava sebebinin aynı olmasıdır.
    Kesin hükmün ikinci koşulu olan müddeabih, dava konusu yapılmış olan hak, yani dava ile elde edilmek istenilen sonuçtur. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için hakimin, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırması gerekir. Eski ve yeni davanın konusu olan maddi şeyler fiziki bakımdan aynı olsa bile, bu şeyler üzerinde talep olunan haklar değişikse, müddeabihler aynı değil demektir.
    Kesin hükmün üçüncü koşulu ise dava sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebi, hukuki sebep olmayıp, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Öyle ise; her iki davanın da dayandığı maddi vakıalar (olaylar) aynı ise, diğer iki koşulun da bulunması halinde kesin hükmün bulunduğundan söz edilebilir.
    Kesin hüküm ancak konusunu teşkil eden iddia hakkında geçerli olabilir; bu nitelikteki bir hüküm nedeniyle yeniden söz konusu edilemeyecek olan, hüküm fıkrasında karara bağlanan husustur. Zira hüküm olmayan yerde kesinlik de olamaz. Bu nedenle olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış olan bir iddia her zaman yeni bir davaya konu yapılabilir.
    Bursa 6. İş Mahkemesi"nin 2013/513 sayılı esasında açılan davada; davacı 1996 yılında ilgili mevzuatın hukuka aykırı bir şekilde yorumlanarak hatalı ve noksan olarak bağlanan yaşlılık aylığına dair işlemin iptali ile yaşlılık aylığının 4447 ve 5510 sayılı Yasalar uyarınca ayrı ayrı yapılacak intibak ve hesaplamalarla 1.606,96 TL aylık, 64,28 TL ek ödeme olmak üzere toplam 1.671,25 TL"ye çıkarılmasını talep etmiş, mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Söz konusu karar Dairemizin 2015/6720 Esas, 2015/11844 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
    Keşinleşen önceki kararın konusu davacıya Kurumca bağlanan yaşlılık aylığının hatalı olmasına dayalı kurum işleminin iptali ve aylığının yeniden hesaplanması talebiyle ilgilidir. İncelenmekte olan iş bu davada ise; davacı yaşlılık aylığı almakta iken ... Ltd. Şti."nde 2008-2013 yılları arasında geçen çalışmalarının 5335 sayılı Yasanın 30/2 maddesi kapsamında değerlendirilerek, yaşlılık aylığının ve sosyal güvenlik destek primi ile tüm sigorta kollarına tabi prim tutarları arasındaki farklara ilişkin tutarın kendisinden tahsil edilmesine dair kurum işleminin iptaliyle, tahsil edilen miktarın yasal faiziyle birlikte iade edilmesi talebine ilişkindir.
    Somut dosyada; önceki kesinleşen karar iş bu davaya kesin hüküm oluşturmadığı gibi karar gerekçesinde yer alan ifadelerin kesin hüküm oluşturduğu yargısı da yerinde değildir. Zira dava konusu ve yargılama sonucunda verilen mahkeme kararı farklı olan Bursa 6. İş mahkemesi kararında incelenmekte olan dosya ile ilgili bir talep ve hüküm bulunmamaktadır.
    Bu nedenle mahkemece 5335 sayılı Yasanın 30. maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 96/b maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi