8. Hukuk Dairesi 2010/1273 E. , 2010/4281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine ve Ölü ... mirasçıları aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 11.03.2009 gün ve 798/158 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile davacı taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, paydaşı olduğu 160, 164 ve 165 parsel sayılı taşınmazlarda 1/80"er hisse sahibi ölü Gülcihan"ın bilinmeyen kişi olduğunu ileri sürerek ona ait payların TMK.nun 713/2 maddesi hükmü uyarınca iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davacının iddialarının hukukî dayanaktan yoksun, haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ölü bir kimseye karşı dava açılamayacağı gerekçesiyle ve davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hükmün esası davacı, avukatlık ücretine ilişkin bölümü ise davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu payları kapsayan 160, 164 ve 165 parsellere ait kadastro tutanaklarındaki açıklamalardan; taşınmazların öncesinde bir bütün halinde ... ve ...oğlu ..."nın müştereken zilyetliklerinde iken, 1959 yılında yapılan Toprak Tevzi Komisyonu çalışmalarında davalı Hazine adına tespit edildiği, zilyetlerinin Gezici Toprak Mahkemesine açtıkları dava sonucunda mahkemenin 06.12.1961 tarih, 1958/41 E-1961/24 K. sayılı kararı ile adlarına tescili sağladıkları,...oğlu ..."nın 1963 yılında sahibi bulunduğu toplam 960 hissenin 24"ünü kız kardeşi olan ..."a sattığı anlaşılmış, tapu kayıtlarına göre de, taşınmazların 1/80"er hisse oranında ölü Gülcihan adına kayıtlı bulunduğu görülmüştür.
Dava, TMK.nun 713/2 maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “ aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ” denilmiştir.
Davacı, 160, 164 ve 165 parsellerin 1/80"er pay sahibi ölü Gülcihan"ın tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamadığı sebebine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. “... Malik"in tapu kütüğünden anlaşılamaması...” hali taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır. (HGK. nun 10.4.1991 tarih, 1991/8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı) Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılmadığı sonucuna varılabilir. Görülmekte olan davada kayıt malikinin kim olduğu kütükten anlaşıldığından davanın bu gerekçeye göre reddi gerekirken ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gerekçesi ile reddi yerinde değilse de, hüküm redde ilişkin olduğundan sonucu itibariyle doğru bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddiyle sonucu bakımından doğru olan hükmün ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin vekâlet ücreti ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; dava reddedildiğine, davalı Hazine yargılamada vekil ile temsil olunduğuna göre davalı Hazine yararına hüküm tarihindeki Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi hükümlerine göre avukatlık ücreti takdir ve tayini gerekirken bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı davacıya ait 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 23.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.