17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5297 Karar No: 2018/6711 Karar Tarihi: 09.05.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/5297 Esas 2018/6711 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verdi. Ancak mala zarar verme suçundan tayin edilen 2.000,00 TL adli para cezası nedeniyle temyiz istemi REDDEDİLDİ. Konut dokunulmazlığı ihlali suçuyla ve müşteki Ali Toptan’a karşı işlenen hırsızlık suçuyla ilgili temyiz istemi ise Anayasa Mahkemesi'nin kararı nedeniyle bozuldu. Ancak bu suçlarla ilgili hükümler tebliğnameye uygun olarak ONANDI. Sanığın müştekinin zararını giderdiği için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği ve TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceği ifade edildi. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesindeki etkin pişmanlık hükümleri izahtan varestedir. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının,
17. Ceza Dairesi 2016/5297 E. , 2018/6711 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1)Sanık ... hakkında müştekilere karşı mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; 14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.000,00 TL adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezanın türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince sanık ...’in temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 2)Sanık ... hakkında müştekilere karşı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ve müşteki Ali Toptan’a karşı hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 3)Sanık ... hakkında müşteki ...’ya karşı hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık ..."in kovuşturma aşamasında müştekinin zararını giderdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 168/2. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; 2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.