Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/13078 Esas 2017/6328 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13078
Karar No: 2017/6328
Karar Tarihi: 15.05.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/13078 Esas 2017/6328 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, mağduru yüzünde sabit iz bırakacak şekilde silah sayılan kriko ile yaralama suçundan suçlu bulunmuş ve 6 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak, mahkeme kararı temyiz edilmiş ve temyiz incelemesi sonucunda hükümler bozulmuştur. Bozma gerekçeleri şöyledir:
- Mağdurun adli tıp raporları arasındaki çelişki giderilmeden sanığın hukuki durumunun belirlenmemesi
- Sanığın hukuki durumu ile ilgili kanun maddelerinin yanlış uygulanması
- Hangi tarafın ilk haksız hareketi yaptığının araştırılmaması
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son maddeleri
- 196/2. madde (Cebir ve Şiddet Araçları ile Suç İşleyenlerin Yakalanması Hakkında Kanun hükümlerine göre istinabe yasağı)
- 61. madde (Kanunlarda öngörülen hapis cezasının veriliş şekli)
- 29. madde (Haksız tahrik nedeniyle cezanın indirilmesi)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (Temyiz incelemesi sonucu kararın bozulabileceği haller)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi (Kararın bozulması ve yeniden yargılama)

3. Ceza Dairesi 2016/13078 E. , 2017/6328 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
1) Mağdurun... Devlet Hastanesi adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 19/04/2013 tarihli raporunda yaralanmasının sabit ize neden olmadığı bildirildiği halde, aynı uzman tarafından düzenlenen 03/07/2013 tarihli raporunda ise yaralanmasının sabit ize neden olduğunun bildirilmesi karşısında; mağdurun muayene edilmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu"na gönderilerek adli raporları arasındaki çelişkinin giderilmesinin ardından sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Kabule göre de;
a) Sanığa atılı suçtan eylemine uyan, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c, 87/1-son maddeleri uyarınca, cezasının 5 yıldan az olamayacağı anlaşıldığından CMK"nin 196/2 maddesi gereğince sanığın istinabe suretiyle sorguya çekilemeyeceğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın mağduru yüzünde sabit ize neden olacak şekilde silahtan sayılan kriko ile yaralama eylemi dolayısıyla; sanık hakkında TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c maddelerine göre belirlenecek hapis cezasının 5 yılın altında kalması halinde TCK"nin 87/1-son maddesine göre 5 yıla çıkarılması gerekirken uygulama yeri olmayan TCK"nin 87/1-b maddesinden bahisle 6 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle TCK"nin 61. maddesine muhalefet edilmesi,
c) Olay günü sanığın arkadaşına ait kuşların çalınması nedeniyle arkadaşları ile birlikte bu konuyu konuşmak için mağdurun yanına gittikleri, yaşanan tartışmada, mağdurun bıçak çıkarıp sağa sola salladığı da dikkate alınarak CGK"nun 22.10.2002 tarih 2002/4-238 esas ve 2002/367 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılması, bu hususun tespit edilememesi durumunda da sanık lehine TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,

d) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı kararı ile TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.