Esas No: 2021/375
Karar No: 2022/462
Karar Tarihi: 02.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 Esas 2022/462 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/375 Esas
KARAR NO : 2022/462
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ /
DAVA/TALEP ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden ...----, diğer davacı müvekkillerin babası müteveffa ---- karışmış olduğu kazada ağır bir şekilde yaralanmış olup, hayatını kaybettiğini, söz konusu trafik kazasında azada ''davalı ....---- poliçesi ----- sürücüsü ------ kaza tespit tutanağına göre K.T.K'nın 109/b-8 maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle asli kusurlu bulunduğunu, ayırca ------- savcılığı tarafından alınan------ tarihli bilirkişi raporuna göre de asli kusurlu bulunduğunu, bahsi geçen kaza ile ilgili hazırlanan İddianame ----- sürücü ----- kişinin ölümüne neden olma suçundan ceza davası açıldığını,------- tarihinde ---- başvurusu yapıldığını, söz konusu başvurumuz üzerine davalı ...--- bir kısım ödeme yaptığını, ancak davalı ... tarafından taraflarına yapılan ödeme, yaptırmış oldukları son hesaplamalara göre eksik yapıldığını, söz konusu eksiklik için taraflarınca davalı ...--- tarihinde ---- başvurusu yapıldığını, ancak aleyhinde başvurulan---- cevap vermediğini, geride kalan müvekkillerinden ... ------ engelli olup, durumu babasının kaybından dolayı hem daha da ağırlaşmış, hemde bakımı diğer davacı müvekkilere kaldığını, bundan sonra kimse babanın yerine geçemeyecek olup, yükün ağırlığı anneye ve diğer---- düşeceğini beyan etmiş, KTK.m 111 gereği açmış oldukları maddi tazminat davasının kabulü ile müvekkillerinin kaybının bir --- karşılanabilmesi için her bir müvekkili adına şimdilik --- olmak üzere HMK 107.maddesine göre toplamda ---- maddi tazminat ’ın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacıların talebi; dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde olması gereken belgeler yer almadığını, davanın esasına ve usule ilişkin itirazları sunulabilmesi için tüm delillerin taraflarına ibrazı gerektiğini, başvuranın müracaatı üzerine, müvekkili şirket tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, davacı ile yapılan -----, sulh, feragatname ve ibraname ile; müvekkili şirket tarafından, müteveffanın eşi .------ hakkında yapılan hesaplama üzerinden karşılıklı olarak mutabık kalınarak davacı .------ hesabına kendisi için ----, davacı ... ----kendisinin vasisi olan ----- olmak üzere toplam ----- bulunulduğunu, işbu ödemenin davacının da kabulünde olduğunu, diğer taraftan bizzat başvuranın vekili tarafından ibra edildikten sonra bakiye destekten yoksun kalma tazminatı iddiası ile müvekkili şirket aleyhine dava açmasının yersiz olduğunu, başvuruyu kabul anlamına gelmemekle beraber, başvuranın talebine konu “destekten yoksun kalma tazminatına” ilişkin tazminat hesabının ---- genel şartları a.5/ç maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, somut olayda başvuru konusu kaza, iş kazası olduğundan başvuranlara ölüm aylığı bağlanmış olup bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin getirtilerek tazminattan tenzil edilmesi, başvuru yapılmamış ise hak sahiplerinin ----- için kuruma müracaatlarının sağlanması için süre verilmesi gerektiğini beyan etmiş HMK'nin 115. maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle huzurdaki davanın usulden reddini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme ile başvuranın zararı giderildiği ve başkaca bir sorumluluğu kalmadığından davanın esastan reddini, kusur oranlarının belirlenmesi için dosyanın kusur bilirkişisine tevdiini, her durumda destek tazminatı hesabının ----- sigortası genel şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, bu nedenle, olayın bir ---------- olması nedeniyle, davacıların ----başvuru yapılıp yapılmadığının sorulmasının, başvuru yapılmış ve ölüm aylığı ödenmiş ise yapılan ödemeler ile bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin hesaplamadan mahsup edilmesini, başvuru yapılmamış ise hak sahibi davacıların gelir bağlanması için ------ müracaatlarının sağlanması için davacılara süre verilmesini, somut olayda davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının incelenmesini, bulunduğu takdirde tazminat tutarında makul oranda indirim yapılmasını, her durumda muaccel bir alacak oluşmadığı için müvekkil şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
DELİLLER : -----Esas sayılı dosyasının UYAP sureti , Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Son Tutanağı, ----...----- Tutanağı, ---- Trafik Tescil Kayıtları Sulh ve -----Vekaletnameler, Dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava, Trafik kazası nedeniyle 6098 Sayılı TBK'nin 53/3 maddesi gereğince açılmış destekten yoksun kalma tazminatı (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) istemine ilişkindir.
Öncelikle dosyaya mübrez ---- tutanağına göre de hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı---- yerine getirildiği ve anlaşma sağlanamaması üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK'nın 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş ve uyuşmazlık belirlenmiştir. --- süreci ve hukuki sonuçları açıklanarak taraf vekillerinin sulh olmaya davet ve teşvik edilmelerine karşın, vekillerin beyanına göre tarafların sulh yoluna gitmek istememeleri üzerine tahkikata geçilmiş ve bir kısım tahkikat işlemleri yerine getirilmiştir. Bu sırada dosyaya taraf vekillerince hazırlanan sulh ve ibra protokolü sunulmuş ve böylece yargılama bitirilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı vekili---------tarihli dilekçe ile tarafların sulh olduğu ve uzlaştığı beyan edilmiş ve ekinde sulh ve ibra protokolü ile banka dekontları sunulmuştur. Davacılar vekili tarafından da duruşma öncesi sunulan dilekçe ile sulh beyan edilmiş ve davalı vekili tarafından sunulan belge ve içeriği doğrulanmıştır.
6100 Sayılı HMK'nin 74.maddesi kapsamında dosyaya mübrez vekaletnameler üzerinde yapılan incelemede taraf vekillerinin SULH yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK'nin 313.maddesinde:"(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir."
6100 sayılı HMK'nin 314.maddesinde:"1) Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir."
6100 sayılı HMK'nin 315.maddesinde:"(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir." düzenlemeleri bulunmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler, yargılama süreci ve sulh ve ibra protokolü nazarında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde tarafların dava konusu uyuşmazlığı sulh yoluyla sona erdirdikleri sabittir. 6100 sayılı HMK'nin 313 vd. maddeleri gereğince sulhun hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, mevcut sulhun işbu davayı sona erdirdiği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu açıktır. Ayrıca mahkemenin taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse sulh sözleşmesine göre istemezlerse davanın esasın hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vereceği düzenlemesi gözetilmiştir. Somut olayda taraf vekillerinin beyan ve iradesinin sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine yönelik olduğu görülmekle işbu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
Yargılama giderleri açısından yapılan değerlendirmede ise, öncelikle sulh ve ibra protokolü içeriğindeki genel ve özelde yargılama giderlerine ilişkin düzenleme ve yargılama süreci de gözetilerek 6100 sayılı HMK'nin 331/1, 332/1 maddeleri gereğince aynı yasanın 323.maddesinde sayılan yargılama giderleri karşılıklı olarak tarafların üzerinde bırakılmıştır. Ancak Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi --- ücretine ilişkin yargılama giderinin ise taraflar arasında düzenlenen protokolde bu yönde bir hüküm bulunmadığından uyuşmazlığın sulh gereğince davalı ...--- yapılan ödemeye bağlı olarak sonuçlandığı gözetilerek davalı ....---- alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK'nin 315/1 maddesi gereğince sulh nedeniyle; DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-)492 Sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (I) sayılı tarifenin (III) kısmınin 2-a fıkrası gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince davanın ilk duruşmadan sonra sulhle sonuçlanmış olması nedeniyle 2/3'ü alınacağından alınması gereken 40,35 TL karar ve ilam harcının başlangıçta alınan (59,30 TL) peşin harçtan mahsubuyla bakiye 18,95 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile ------- ---- ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-)6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider/delil avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK'nin 341/1, 342, 343, 344 ve 345/1 maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf harç ve giderleri yatırılmak suretiyle mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçeyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.