Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK. nun 62.maddesinde öngörülen yasal sürede icra dairesine verdiği 10.10.2011 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulması üzerine, alacaklının, itirazın kısmi olup, takibin tümden durdurulmasının doğru olmadığını ileri sürerek, icra müdürlüğü işleminin iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
İİK. nun 66. maddesi uyarınca genel haciz yoluyla başlatılan takibe süresinde icra dairesine itiraz edilmesi üzerine takip durur.
Somut olayda borçlunun  icra dairesine sunduğu 10.10.2011 tarihli dilekçesinde;  takibe konu alacağın likit para alacağına dayanmadığını, takip konusu miktarın icra edilebilecek miktar olmadığını, borca itiraz ettiklerini, takibe konu miktarın 113.575,60 TL"lik kısmını alacaklının banka hesabına yatırdıklarını ve borcun 38.184,90 TL"lik kısmına itiraz ettiklerini” beyan ettiği ve bu hali ile itirazın borcun tamamına yönelik olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle icra müdürlüğünce takibin tamamen durdurulması İİK.nun 66. maddesi hükmüne uygundur.
O halde mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.