Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/5811 Esas 2017/5714 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5811
Karar No: 2017/5714
Karar Tarihi: 16.11.2017

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/5811 Esas 2017/5714 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçuyla ilgili olarak verilen hüküm, şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesi şeklinde karar almıştır. Korunan hukuki yararın çocuk üzerindeki velayet hakkı olduğu için çocuğun kanuni temsilcileri olan mağdurun, çocuğa yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz istemi, reddedilerek dava esasen düşürülmüştür. Sanık hakkında ise, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 193/2. maddesi uyarınca \"ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek\" hallerle sınırlı olmak üzere sorgulamasının yapılarak toplanacak delillere göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 234/3. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 193/1. ve 193/2. maddelerine atıfta bulunulmuştur.

14. Ceza Dairesi 2017/5811 E. , 2017/5714 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesi

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
5237 sayılı TCK"nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın çocuk üzerindeki velayet hakkı olması nedeniyle atılı suçun mağdurunun, çocuğun kanuni temsilcileri olmasından dolayı çocuğa yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin katılanlar... ve ...ile sanık müdafiin temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Atılı suçta korunan hukuki yararın velinin aile hukukundan kaynaklanan velâyet hakkı olmasından dolayı şikayet hakkının mağdurenin annesi ... ile babası ..."ye ait olup adı geçenlerin aşamalarda şikayetçi olmaları karşısında, yargılama tamamlanarak davanın esası hakkında bir karar verilmesi yerine esasen şikayet hakkı bulunmayan mağdurenin vazgeçme beyanına istinaden yazılı şekilde kamu davasının düşmesine karar verilmesi,
5271 sayılı CMK"nın 193/1. maddesine göre mahkemeye gelmeyen sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen aynı Kanunun 193/2. maddesinin "ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek" hâllerle sınırlı olması ve dosya içeriğine göre sanık hakkında anılan istisna durumunun uygulama koşullarının bulunmadığının anlaşılması karşısında, sorgusunun yapılarak toplanacak delillere göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılanlar ... ve ..."nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.