Yargıtay - Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5122 Esas 2016/6323 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/5122
Karar No: 2016/6323
Karar Tarihi: 26.10.2016

Yağma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2016/5122 Esas 2016/6323 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların yakınanları bıçakla tehdit ederek bilgisayarı gasp ettikleri suçlamasıyla Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilen kararda, mağdurun ve yasal temsilcisine mahkemeye başvurarak şikayetçi olmadıklarını beyan etmesi nedeniyle temyiz yetkisinin kazanılmadığı ifade edildi. Bunun üzerine, mağdur vekilinin temyiz isteminin reddedildiği belirtilen kararda, sanık ...'ın temyiz başvurusundan vazgeçtiği, o yer Cumhuriyet savcısının itirazlarının ise sadece sanık ... hakkında verilen hüküme yönelik olduğu kaydedildi. Kararda, sanık savunmasının incelenme dışı bırakılarak sanık ... hakkında verilen hükme yönelik sınırlı bir inceleme yapıldığı belirtilerek diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmediği vurgulandı. Ancak suçun niteliği ve dosya içeriğine göre, sanıkların yollarını kesmek için önceden engeller koymadığı dikkate alınmadan TCK'nın 149/1-(d) maddesi ile fazla ceza tayini yapıldığı belirtildi. Bu nedenle, hükmün bozulduğu ve sanık ... yönünden bozma işleminin sürdürüleceği ifade edilirken, 5271 sayılı CMK'nın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen mağdur vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı

6. Ceza Dairesi 2016/5122 E. , 2016/6323 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

23.05.2000 doğumlu olan mağdur ... ve yasal temsilcisi olan babasının 13/07/2015 tarihli oturumlarda, “Sanıktan şikayetçi olmadıklarını” beyan ettiklerinin anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK’nın 237 ve devamı maddelerine göre usulen mahkemeye başvurulup katılan sıfatı alınarak temyiz yetkisinin kazanılmamış olması nedeniyle, 5271 sayılı Yasanın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen mağdur ... vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/2. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,

II- Sanıklar ... ve ... savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanık ..."nın 18.08.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz başvurusundan vazgeçtiği, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının da sanık ... hakkında verilen hükme yönelik olduğunun anlaşılması karşısında; sanık savunmanının temyizi inceleme dışı bırakılarak, sanık ... hakkında verilen hükme yönelik sınırlı yapılan incelemede;

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;
Oluş ve dosya içeriğine göre; sanıklar ... ve ..."nun yakınanlar ... ve ..."in karşılarına çıkarak bıçakla tehdit edip yakınan Samet"e ait bilgisayarı aldıkları olayda; sanıkların, yakınanların yürüdükleri yol üzerinde geçişlerini engelleyecek şekilde önceden engeller koyarak ve tertibat alarak yollarını kesmek biçiminde bir eylemlerinin bulunmadığı, bu bağlamda “yol kesmek”ten söz edilemeyeceği gözetilmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 149/1. maddesinin (d) fıkrası ile uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 325. maddesi gereğince bozmanın sanık ... yönünden sirayetine, 26.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.