17. Hukuk Dairesi 2015/19449 E. , 2018/5336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvaazalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... hakkında boşanma davası açıldığını, yargılama devam ederken dava konusu taşınmazın babası davalı ..."ye satıldığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı şatış işleminin iptali ile tapunun davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, taşınmazın 2003 yılında müvekkilinin verdiği para ile alındığını, boşanmanın kesinleşmediğini, katkı payı alacağı davasının devam ettiğini, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., aynı yönde beyanda bulunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın ... 11. Aile Mahkemesi nezdinde açılan 2012/11 esas sayılı katılma payı alacağına ilişkin davada hükmedilecek katılma alacağına ilişkin bedelin kabul edilmesi halinde bedel için elden çıkarılan taşınmaza yönelik, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olduğu ancak katılma bedeline ilişkin açılan davada henüz bedele hükmedilmediği, yani katkı payı alacağına ilişkin davası derdest ve devam etmekte olduğu, bu nedenle bu aşamada doğmuş bir borcun mevcut olmadığı, dava tarihi itibariyle doğmuş bir alacak mevcut olmadığından davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
../...
2015/19449 -2-
2018/5336
Dava, Borçlar Kanunu"nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-HMK"nin 33.maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur.
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK"nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK"nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır.... muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar.Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler.
3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının ... takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK"nun 277. ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir.
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK"nun 283/1,2. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı davalı ... aleyhine açılan ... 4.Aile Mahkemesi"nin 2011/33 Esas 2012/590 Karar sayılı boşanma davası sonucu lehine hükmedilen mali hakların ve ... Aile Mahkemesi"nin 2012/11 Esas sayılı katkı payı alacağı davaları sonucu hükmedilecek tazminat alacağının tahsiline yönelik açtığı, boşanma davasının kesinleştiği, katkı payı davasının ise UYAP kayıtlarına göre 2015/584 karar sayılı ilamı ile lehine sonuçlandığı ancak kesinleşmenin belli olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece katkı payı davasının kesinleşen sonucunun beklenmesi, alacağın belirlendiği takdirde, her iki alacak yönünden mevcut delillerin TBK"nun 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun olmayan gerekçeyle davanın reddi isabetli görülmemiştir.
2-Kabule göre ise, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verildiğine göre karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6/1. maddesine göre davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.