2. Ceza Dairesi 2014/30819 E. , 2017/3112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan hükmolunan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 49/2 ve 50/3. madddeleri uyarınca kısa süreli hapis cezası olmaması nedeniyle adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi ve kabule göre de 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının aynı Yasa"nın 50. maddesi uyarınca paraya çevrilmesi sonucu neticeten 8.100 TL adli para cezası yerine, 8.000 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş ve fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 50/3 maddesi gereğince tayin olunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezası veya tedbire çevirme zorunluluğunun bulunması nedeniyle mala zarar verme suçundan seçenek olarak hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
1-Hırsızlık suçunun geceden sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suça sürüklenen çocuk ve temyiz dışı sanık ..."nin bütün aşamalarda suçlamayı ikrar ile, sanık ..."nin anfiyi soruşturma aşamasında müştekiye iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; gerçekleşen kısmî iade nedeniyle müştekiden, suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası bulunup bulunmadığı sorularak, sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 49/2 ve 50/3. madddeleri uyarınca kısa süreli hapis cezası olmaması nedeniyle adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4-Olay yeri inceleme tutanağına göre, müştekiye ait işyerine alt kısmında kilitleme mekanizması bulunmayan, üst kısmının ise zorlama ile yerinden çıkarılabilir katlanır camdan girildiği, 500 TL paranın alındığı kasanın ise müşteki beyanına göre kilitsiz olduğunun anlaşılması karşısında, zararın ne şekilde oluştuğunun denetime olanak verecek şekilde açıklanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilmesi,
5- 5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
6- Kabul ve uygulamaya göre de;
Hırsızlık suçundan TCK"nın 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası aynı Kanun"un 50. maddesi uyarınca paraya çevrilirken 8.100 TL yerine, 8.000 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 16/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.