Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra ve İflas Hukuku cebri icra usullerini düzenleyen ve iflas hukukunu da içine alan bir hukuk dalıdır. İcra ve İflas Hukuku sorunlarının çözümünde, bu hukuk dalının özel hükümleri ya da genel sistemi engel olmadıkça Medeni Usul Hukuku kuralları gözönünde bulundurularak çözüme varılması gerekir (Bkz. Umar, Bilge; İcra ve İflas Hukuku"nun Tarihi Gelişmesi ve Genel Teorisi, İzmir 1973 s.34).
İcra ve İflas Kanunu"nun 134. maddesinin ikinci fıkrası gereğince ihalenin feshi isteminin mutlaka duruşmalı olarak incelenmesi zorunludur. Hakim duruşma açılmasına  karar vermeli, taraflar gelmese dahi yargılamayı sonuçlandırmalıdır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 320. maddesinin birinci fıkrasında yazılı "Mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinde karar verir" hükmü sonraki tarihi taşısa da, özel nitelikteki İcra ve İflas Kanunu"nun 134/2. maddesindeki düzenleme karşısında, bu hüküm ihalenin feshi davasında uygulanamaz. Borçlu diğer itirazları yanında ihalenin fesada uğradığı iddiasında da bulunmuş olup, mahkemece duruşma açılıp, taraflar davet edilip iddia ve savunmaları alındıktan ve delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/10/2012  gününde oybirliğiyle karar verildi.